Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım’ın nikâhında yaşanan ilkler
KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...
cumhuriyet.com.trLozan’da ele alınan ve eleştirilen konulardan biri de medeni kanunumuzun olmayışı ve “dine dayalı” aile hukuku sisteminin oluşuydu. Lozan görüşmelerinde evlilik sisteminin değiştirileceği sözü verilmişti. “Evlenmiş olmak için evlenmediğini” belirten Gazi’nin nikâhı, devam eden Lozan Antlaşması için Türk delegesini rahatlatacak bir adım olmuştur.
Türk kadınının toplumda gerçek yerini alması gerektiğini daima ileri süren ve savunan Gazi Mustafa Kemal Paşa, bu kararlılığını Latife Hanım ile evlenirken de kanıtlamıştır. Gazi’nin Latife Hanım’la nikâhının kıyıldığı tarihte “dini nikâh” geçerliydi. Gerçekten de onların nikâhlarını imam ya da müftü gibi din adamı değil, bir kadı, yani bir hukuk adamı kıymıştı. Üstelik bazı yazılı belgeler düzenlenmişti. Bu nedenle onların 29 Ocak 1923 tarihinde kıyılan nikâhları bazı özellikler taşımak, henüz imam nikâhının geçerli olduğu o günlerde ancak iki yıl sonra kabul edilecek olan Medeni Kanun’da yer alan hükümlerin başlangıcını oluşturmuştu. Tanıkların anlatımlarına ve Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’nde bulunan ve üzerinde “Atatürk’ün Evlenme İhbarnamesi” yazılan tutanak niteliğindeki belge ile “İzinname-i Şer’i” başlıklı belge şöyle özetlenebilir.
a) Nikâh günü olarak alışılmış olan perşembe günü değil pazartesi seçilmiştir.
b) İmam nikâhı ya da dini nikâh evlenilecek kızın yokluğunda ona vekâlet eden bir erkeğin tanıklığıyla kıyılığı halde Latife-Gazi Mustafa Kemal Paşa çiftinin nikâhına her ikisi de katılmıştı.
c) Ayrıca çiftin 2’şer tanığı ile davetliler de nikâh masasında yer almışlardı. Mareşal Fevzi (Çakmak) ile Kazım (Karabekir) Paşa, Mustafa Kemal’in; İzmir Valisi Abdulhalik (Renda) Bey ve Salih (Bozok) Bey de Latife Hanım’ın tanıkları olmuşlardı.
ç) Nikâh törenine saat 17.00’de başlanmıştı. Nikâhı İzmir Eski Müftüsü Rahmetullah Efendi kıymıştır.
Müftünün, Latife Hanım ve Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya birbirleriyle evlenip evlenmeyeceği sorusuna, her ikisi de ayrı ayrı “kabul ettim” yanıtını vererek, günümüz medeni nikâhının öncülüğünü yapmışlardır.
d) Nikâh iznini belirten 23 Eylül 1923 tarihli ikinci belge, bir kopya olup yaklaşık sekiz ay sonra çıkarılmıştır. Niçin alındığı bilinmemekle birlikte dinsel nikâhlarda belirlenmesi gereken “mihr”i göstermesi yönünden önem taşımaktadır. Kadın için bir parasal güvence sayılan mihr, bilindiği gibi erkeğin, nikâh kıyılırken eşine vermeyi kabul ettiği mal ya da para demektir. Hemen vereceği ya da sonradan ödeneceğine bağlı olarak da “muaccel” ve “müeccel” diye iki kısma ayrılmaktadır. Ancak Hanefi fıkhına göre “muaccel mihr” 10 dirhem gümüşten ya da değerde maldan az olmaması gerekir.
Boşanma halinde kadının dört aylık geçimini sağlayacak bedel olan “mihri müeccel” ve nikâh sırasında kızın babasına peşin olarak verilecek olan para veya mal karşılığı olan “mihri muaccel” adı altında ödeme vardır.
Nikâh şeklini değiştirdiği halde beğenmeyip ve içine sindiremeyen Gazi, nikâhında bulunan sınıf arkadaşı Yarbay Asım (Gündüz) Bey’e dönerek; “İnşallah zaman olur, nikâhı vali bey kıyar” demiştir.
Cumhurbaşkanlığı’nın 2007 yılında hazırladığı Atatürk fotoğrafları arşiv çalışmasında 5000 adet fotoğraf yer almaktadır. Bu fotoğraflar içinde Gazi’ye ait evlilik fotoğrafları bulunmamaktadır. Bunun nedeni olarak; Gazi’nin kendi nikâhında “müftünün önünde fotoğrafının çekilmesini” istemeyişi olarak düşünülebilir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın evlenmeden önce, Göztepe Nüfusu’na 46 numaralı adreste geçici olarak nüfus kaydı yapılmıştır. 26 Aralık 2021
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı