Furkan Vakfı eylemine müdahale: İktidar ve muhalefet nasıl tutum aldı?

Alpaslan Kuytul'un kurucusu olduğu Furkan Vakfı'nın tutuklu olan sekiz üyesinin serbest bırakılması için geçen cumartesi günü Adana'da düzenlediği eyleme, polisin sert müdahalesi, siyaset gündemine de damgasını vurdu.

BBC Türkçe

Alpaslan Kuytul'un kurucusu olduğu Furkan Vakfı'nın tutuklu olan sekiz üyesinin serbest bırakılması için geçen cumartesi günü Adana'da düzenlediği eyleme, polisin sert müdahalesi, siyaset gündemine de damgasını vurdu. Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere iktidar, polisin "orantısız güç" kullandığın kabul ederken, MHP Lider Devlet Bahçeli, eyleme müdahale eden polisleri "tertemiz alınlarından öptüğünü" söyledi. Muhalefet partileri ise "orantısız güç" kullanımı nedeniyle iktidara sert tepki gösterdi.

2018 yılında OHAL kararnamesi ile kapatılan Furkan Vakfı üyeleri, geçen cumartesi günü bir süredir tutuklu olan ve henüz haklarında iddianame hazırlanmayan sekiz üyesinin serbest bırakılması için Adana'da yürüyüş düzenledi.

Polis, 'izinsiz' gösteri yaptıkları gerekçesiyle vakıf üyelerine, coplu, biber gazlı müdahalede bulundu. Vakfın Kurucusu Kuytul da bu eylem sırasında gözaltına alındı.

Özellikle bir kadın polisin, başörtülü kadınlara copla müdahalesi sosyal medyada gündem, siyasette de tartışma konusu oldu.

Karamollaoğlu: Dönemin zalimleri oldunuz

Furkan Vakfı üyelerine polis müdahalesine ilk tepki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'ndan geldi. Olayların yaşandığı gün sosyal medya hesabından açıklama yapan Karamollaoğlu, iktidarı "zalimlikle" suçladı:

"Şaşkınlık, daha doğrusu şok içindeyiz. Ne oldu size anlamakta zorluk çekiyoruz. Bir dönemin hak arayanlarıydınız, bu dönemin haksızlık edenleri oldunuz. Bir dönemin mazlumlarıydınız, bu dönemin zalimleri oldunuz. Kameralar önünde yapılan bu müdahaleleri gördükten sonra gözaltında yaşananları düşünmek bile istemiyoruz. Furkan Vakfı gönüllülerinin karşılaştığı muamele, iktidarın farklı fikirlere olan hasmane tutumunun bir göstergesi niteliğindedir."

Soylu: Orantısız güç yöntemimiz değil

Aynı gün sosyal medya hesabından açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, vakfın yasa dışı gösteri yaptığını belirtmekle birlikte, polisin "orantısız güç" kullandığını kabul etti.

Soylu, polisin tutumu ile ilgili "soruşturma başlatıldığını" açıkladı:

"Yıllardır her hafta yasa dışı gösteri yapan 'Kuytulcular, tüm uyarılara rağmen bugün Adana'da Nevruz ile eş zamanlı yasa dışı gösteri yapmışlardır. Kuytulcuların uzun zamandır tüm tahrik, hakaret ve istismarlarına güvenlik güçlerimiz hep sabırla orantıyla mukabele etmişlerdir. Ancak bugün, tüm tahrik, hakaret ve istismara rağmen orantısız güç uygulamak, bizim yöntemimiz olmamalı idi. Adana Valiliğimizce, gerekli soruşturma başlatılmıştır."

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de hafta başında yapılan partisinin Merkez Yönetim Kurul toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Furkan Vakfı üyelerine yönelik sert polis müdahalesini eleştirerek, "Biz mücadelelerini her zaman takdir ettiğimiz güvenlik güçlerimizin içerisinde çeşitli olaylara müdahale ederken orantısız güç kullanılmasını asla kabul etmeyiz" dedi.

Babacan'dan 28 Şubat anımsatması

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada iktidarı, 28 Şubat anımsatmasıyla eleştirdi:

"28 Şubat mücadelesi cop tutmak için değil copları kırmak için verildi. İktidardaki otoriter zihniyet bunu asla anlamadı. Dün karşı çıktığı her zulmün bugün faili oldu. Bugünkü iktidar şiddetinin kurbanı Furkan Vakfı'ydı. Esefle kınıyorum. Elbet bütün coplar bir gün kırılacak."

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, sosyal medya hesabından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu etiketleyerek, polisin "orantısız güç kullanmasını" eleştirdi:

"Adana'da Furkan Vakfı gönüllülerine kadın, çocuk ayrımı gözetmeksizin polisin uyguladığı orantısız şiddet kabul edilemez. Sokak ortasında adeta işkence talimatını polislere hangi akıl verdi? Bu çağdışı görüntüleri yaşatanlar derhal cezalandırılmalıdır."

Bahçeli: Polislerimizi tertemiz alınlarından öpüyorum

AKP'den gelen polisin "orantısız güç" kullandığı açıklamalarına karşın MHP Lideri Devlet Bahçeli, polisin tavrını, "tertemiz alınlarından öpüyorum" diye övdü.

Bahçeli, Salı günkü Meclis grup toplantısında, Furkan Vakfı'nın 701 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kapatıldığını anımsatarak, "Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonucunda hiç arzu edilmeyen sahneler yaşanmıştır. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna aykırı hareket eden, yeri geldiğinde PKK'yı, yeri geldiğinde FETÖ'yü öven, yeri geldiğinde de darbe girişimlerine hayırlı olsun diyen sözde bir vakfın mensupları artık bardağı taşırmıştır" dedi.

MHP Lideri, Furkan Vakfı üyelerine yönelik polisin tavrını "kabul edilemez" olarak nitelendiren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Ömer Sözcüsü Ömer Çelik'in tersine polisin tutumunu destekledi, Bakan Soylu'yu da övdü:

"Bu din tacirlerinin, bu ajan provokatörlerin kanunsuz eylemlerine şerefli Türk polisi zamanında müdahale etmiş, bize göre devletin hükümran vasfı isabetle gösterilmiştir. Sözde vakfın meczup başkanının İçişleri Bakanımıza yönelik izansız saldırıları, iffetsiz hakaretleri ve hayasız itibar suikastları bizim nezdimizde yok hükmündedir, hatta ayaklarımızın altındadır. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur, görevini de layıkıyla yerine getirmektedir.

"Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, sokakları karıştırmak isteyen sayıca küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir. Bütün emniyet teşkilatımızı hassaten kutluyor, özellikle Adana'da görev yapan her polisimizin tertemiz alınlarından öpüyorum."

'Başörtülü kadınlar ilk kez bu kadar ağır zulümle karşı karşıya kaldı'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da partisinin grup toplantısında Furkan Vakfı üyelerine yönelik sert müdahaleye tepki gösterdi. Anayasa'daki gösteri ve toplantı yürüyüşü hükümlerini anımsatan CHP Lideri, "orantısız güç" kullanıldığını vurguladı, iktidarlarında yasal ölçülerde gösteri hakkının kullanılacağı sözü verdi:

"Furkan Vakfı'nı seversiniz sevmezsiniz, katılırsınız katılmazsınız, onlar da yürüyüş yapmak istiyorlardı. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başörtülü kadınlar bu kadar ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar. Onlara da söz veriyorum, iktidarımızda herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Herkes özgürce, yasal ölçüler içinde gösterisini yapacaktır. Emin olun, bu ülkede barışı, huzuru, kardeşliği, kucaklaşmayı ihya edeceğiz, inşa edeceğiz."