Foça’da Pers Mezar Anıtı’nın yanına taş ocağı planları Meclis gündeminde

İzmir Foça, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa Mahallelerini kapsayan alanda kurulmak istenen doğal taş (tüf) ocağı projesinin çevresel etki değerlendirme (ÇED) sürecine itirazlar devam ederken CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, konuyu meclis gündemine taşıdı. Bölgenin doğal ve tarihi sit alanı olduğunu belirten Kani Beko, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması için soru önergesi verdi.

“OLUŞACAK ZARARIN TELAFİSİ OLMAYACAK”

Proje tanıtım dosyasındaki veriler değerlendirildiğinde tarih ve doğal sit alanı olan bölgede önemli endişeler ortaya çıktığını aktaran CHP’li Beko, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED sürecinin başlatıldığı, süreçle ilgili önemli sorunlar olduğu belirtilmektedir. Yine bu bölgede bulunan Pers Mezar Anıtı’nın da içinde bulunduğu doğal ve tarihi sit alanı zarar göreceği endişesi oluşmuştur. Aynı zamanda ilgili taş ocağının çevresinde zeytinlikler bulunduğu ve projenin başlatılması halinde büyük bir çevre kirliliğinin ve olumsuz sağlık koşullarının oluşacağı görülmektedir. Oluşacak zararın telafisi ise mümkün olmayacaktır” diye konuştu.  

“ÇED SÜRECİ KARARI DOĞRU MUDUR?”

Foça Pers Mezar Anıtı’na ve Phokaia Antik Kenti’ne yakın alanda açılması planlanan taş ocağının faaliyetine dikkat çekilen soru önergesinde Beko, “Telafisi mümkün olmayan riskler ortaya çıkacaktır. Arkeoloji ve sanat tarihi açısından büyük önemi bulunan ve bugüne kadar oldukça iyi korunan 2500 yıllık Pers Mezar Anıtı’na ve çevresine büyük bir zarar vereceği açıktır. ÇED sürecinin başlatılması kararı doğru mudur? Bu kararı kim ya da kimler almıştır?” diye sordu.

“ZEYTİNLİK ALAN ZARAR GÖRECEK”

Kurulması planlanan bu taş ocağının bölgenin zeytin alanlarına yakın bir konumda olması nedeniyle çevreye büyük zarar vereceği bilinmesine rağmen hangi gerekçe ile bu sürecin başlatıldığını soran Beko, “Kurulacak taş ocağı yerleşim alanlarına çok yakın bir bölgede yer alacaktır. Bölgede bulunan tarım alanlarının, zeytin ağaçlarının, arıcılık faaliyetlerinin, DSİ Baraj suyunun ve yer altı sularının bu ocak nedeniyle zarar göreceği açıktır. Buna rağmen bu sürecin başlatılmasının gerekçesi nedir?” sorularını yöneltti.