FETÖ’yü öven askerin terfi etmesine emekli Tuğgeneral Babüroğlu’ndan sert tepki: ‘Ordu çökerse, devlet yıkılır’
Geçen hafta YAŞ kararları açıklandı. Kararlara göre 77 albay, general ve amiralliğe yükseltildi. O albaylardan birisi de tuğgeneralliğe terfi edilen Fevzi Orkunt Canyaş oldu.
Taylan Gülkanat
Geçen hafta YAŞ kararları açıklandı. Kararlara göre 77 albay, general ve amiralliğe yükseltildi. O albaylardan birisi de tuğgeneralliğe terfi edilen Fevzi Orkunt Canyaş oldu. Canyaş’ın 2015 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Filiz Başkan Canyaş ile birlikte kaleme aldığı, Türkçe ismi ‘Türkiye'deki resmi ve gayri resmi kurumlar arasındaki etkileşim: Fethullah Gülen cemaati örneği’ olan bir makalesi ( olduğu ortaya çıktı. Amacı ‘Fethullah Gülen Cemaati’ni ve cemaatin resmi siyasetle olan ilişkisini incelemek’ olarak belirlenen söz konusu makalede FETÖ okullarına yönelik övgü dolu sözler yer alıyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu, “Ordu önce askerlik andına bağlı kalmalı. Vatana, devlete, millete Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlı olmayan, liyakatı olmayan hiç kimse üst rütbeye terfi edilemez” dedi.
‘ORDU ÇÖKERSE, DEVLET YIKILIR’
Türk ordusunun 2 bin 235 yıllık köklü bir tarihe sahip olduğunun altını çizen Babüroğlu, "Ordu ne zaman siyaset ve tarikata bulaşırsa hem kendine hem devlete hem de millete bir felaket getirir. Balkan Savaş’ı ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi buna örnektir. Liyakat sisteminden, askerlik andından, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşarak, siyasi veya dini gerekçelerle birilerinin terfi edilmesi, diğerlerinin emekli edilmesi bu orduyu felakete götürür. Ordu çökerse, devlet yıkılır. Ne vatan kalır ne de makam” ifadelerini kullandı.
‘ATATÜRK ORDUYU SİYASETTEN AYIRDI’
Cumhuriyet'in ilanından sonra 1924'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hem komutan hem de milletvekili olanların sadece bir görevi seçmelerini isteyerek orduyu siyasetten uzaklaştırdığını ifade eden Babüroğlu "Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük endişelerinden biri orduya siyaset ve tarikatın bulaşmasıydı. Atatürk bu tehlikeyi çok iyi bildiği için 1924'te orduyu siyasetten ayırmaya başladı” diye konuştu. ANKARA
GÜLEN EĞİTİMİ, DİNİ YATIRIMDAN DAHA ÖNEMLİ GÖRÜYORMUŞ
İngilizce yazılan 17 sayfalık makalede FETÖ övgüleri dikkat çekiyor. FETÖ terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in ‘devlet anlayışını ‘Gülen, devlet ile millet arasında bir uzlaşma bulmanın önemli bir konu olduğunu, zira her konuda devletle aynı fikirde olunamayacağını; örneğin, devlet ile millet arasında milli değerler konusunda görüş ayrılıkları olabileceğini düşünür’ ifadesiyle belirten Canyaş, makalesinde, Gülen ile ‘önde gelen’ gazetecilerin röportajlar yaptığını ve bu sayede Gülen’in ‘devletine ve milletine saygı duyan, Picasso'nun eserlerine ve Nazım Hikmet'in şiirlerine hayranlık duyan ılımlı bir figür izlenimi verdiğini’ iddia etti. Canyaş, “Fethullah Gülen, 'modern', ılımlı bir İslamcı lider arayan çevreler arasında popüler oldu. Laik gruplar, onun Türkiye'de Şeriat hukukuna dayalı yeni bir rejim kurma yolunda ilk adım olarak Müslüman değerlerini aşıladığına inanıyorlardı. Amacının, özellikle Türk ordusu ve polis güçleri olmak üzere devlet kurumlarına yavaş yavaş sızmak olduğunu savundular” ifadelerini kullandı. Terör örgütü elebaşı Gülen'in eğitimi dini yatırımdan daha önemli gördüğü öne süren Canyaş, makalesinde terör örgütü elebaşı Gülen'in "Yeterli kaynağınız varsa, yeni bir cami inşa etmektense yeni bir okul inşa etmek daha iyidir. Cami yapılırken en azından bir okul açılması şarttır" şeklinde bir sözü olduğunu iddia etti. Makalede Canyaş övgülerine şöyle devam ediyor: "İnsanların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan güçlü bir devletin varlığını hararetle desteklemektedir. 'En anti-demokratik devleti bile bir devletin var olmamasına tercih ederim' diyecek kadar ileri gitmektedir. 'Bu bağlamda, devletin aşınması fikrine karşıyım. Kısacası, Fethullah Gülen güçlü bir devletin varlığına meydan okumak yerine onu desteklemektedir.”
‘400'DEN FAZLA ALBAYIN EMEKLİ EDİLDİĞİ BİLGİSİ DOĞRU DEĞİL’
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, son YAŞ kararlarına ilişkin eleştirilere cevap verdi. "Sosyal medyada iddia edildiği gibi 400'den fazla albayın emekli edildiği bilgisi doğru değildir, abartılı bir ifadedir" denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Emekli edilen albay sayısı çok daha azdır. Emekli bildirimleri personelin kişilik haklarını korumak maksadıyla sadece 'kişiye özel' yapılmaktadır. Emekli edilen albaylarla ilgili ortaya atılan iddialar doğru olmadığı gibi, TSK'nın ihtiyaçları doğrultusunda 455 albayın görev süresi 2 yıl süreyle uzatılmıştır. TSK'da her bir personel kıymetlidir. Emeklilikle ilgili tüm değerlendirmeler TSK'nın ihtiyaçları, personelin mesleki safahatı ve kadro durumuna göre yapılmaktadır."