FETÖ yargılamasında ara karar açıklandı: Ali Fuat Yılmazer’in içinde bulunduğu beş kişinin dosyası ayrıldı

FETÖ’nün kurguladığı ve siyasal iktidar tarafından da desteklenen “Poyrazköy, Kafes, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast” kumpaslarındaki usulsüzlüklere ilişkin davada ara karar açıklandı. 9-13 Ocak 2023 tarihleri arasında devam edilecek davada Ali Fuat Yılmazer, Yücel Bilgiç, Polat Kongur, Tolga Güzeltaş ve Erol Demirhan'ın da dosyasının ayrılmasına hükmedildi. Kararı gazetemize değerlendiren Avukat Hüseyin Ersöz, ‘Sanıklar cezalandırılmayacakları düşüncesiyle suçları inkar ediyorlar’ dedi.

Çağdaş Bayraktar

FETÖ’nün kurguladığı ve siyasal iktidar tarafından da desteklenen “Poyrazköy, Kafes, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast” kumpaslarındaki usulsüzlüklere ilişkin haklarında dava açılan 68 sanığın davasında ara karar açıklandı. 

Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar, ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Lale Pilatin,  ÇYDD vekili Av. Volkan Yalçınkaya ve Av. Gözde Tuğçe Taşar ile ismini vermek istemeyen subay müşteki olarak hazır bulundu. 

ÜÇÜNCÜ CELSE 9 OCAK’TA

ÇYDD’nin Erenköy, Merter, Pendik, Silivri, Zeytinburnu şube gönüllülerinin takip ettiği duruşmada savunma yapan, dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan Murat Küçükalp ‘ÇYDD hakkında yapılan ihbarda, ismi geçenlere araştırdım. ÇYDD veya yöneticilerinin arşiv araştırmasını yapmadım. Hatırlayamayacağım kadar az arşiv araştırması yaptım’ dedi. 

Süleyman Demir’i tanımadığını iddia eden Küçükalp, FETÖ'yle ilgili yargılanarak 7 yıl hapis cezası aldığını, 5,5 yıl cezaevinde kaldığını, terör örgütüyle irtibatı olmadığını ve ByLock kullanmadığını öne sürdü.

Savunma sonrası ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, Mahkeme heyeti, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Yücel Bilgiç, Polat Kongur, Tolga Güzeltaş ve Erol Demirhan'ın dosyasının tefrik edilmesine (ayrılmasına) hükmetti. 

Ayrıca "Poyrazköy soruşturması"nda görev alan hakim ve savcılarla ilgili soruşturma olup olmadığının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar veren heyet, soruşturma yürütülerek iddianame hazırlanmış ise bir örneğinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesini karara bağladı. Üçüncü celse, eksikliklerin giderilmesi için 9-13 Ocak 2023 tarihlerine ertelendi.

“KURGU ORTAYA ÇIKTI”

Karar sonrası gazetemize konuşan ve “İddianameden ve savunmadan anlamaktayız ki bu kişilerin birçoğu mesleğinde ilk ve son kez bu hukuki süreçlerde yer almıştır” diyen ÇYDD Vekili Av. Volkan Yalçınkaya, savunmalarda kurgusal kısımların ortaya çıktığını belirtti. 

Birçok sanığın ortak ifadesinde, kendileri ile birlikte çalışan ancak burada sanık sıfatında olmayanların bulunduğu yönünde olduğuna değinen Yalçınkaya, “Bir kısım sanıklar savunmalarda FETÖ Terör Örgütü mensubu olmadıklarını ifade ederken aynı zamanda farklı torpile geldiklerini söylemeleri oldukça dikkat çekicidir. 

Sanıklar savunma hakkını kullanmakta, suçlu olmadıklarını ifade etmekte; ancak suçu işleyen kimsenin de ismi geçmemektedir’ dedi. Yalçınkaya sanıkların tavrına Neredeyse ÇYDD’nin emniyeti aradığı, karakollarda tutanak düzenlediği, kazıları yaptığı iddia edilecek’ diyerek tepki gösterdi. 

“Poyrazköy komplosunun zeminin hazırlandığı sürece dair hiçbir bilgi vermeksizin, tüm sanıklar iddiaları inkar ederek suçtan kurtulmaya yönelik bir tavır takındılar” diyen Avukat Hüseyin Ersöz, Bu tavrı, Savunma Hakkı kapsamında görmek mümkün olmakla birlikte, haklarında bir tutuklama tedbiri uygulanmaksızın devam eden yargılamanın sonunda, cezalandırılmayacaklarına ilişkin inancın da etkili olduğunu düşünüyorum’ ifadelerini kullandı. 

İKİNCİ CELSEDE NELER YAŞANDI?

17 Ekim Pazartesi günü görülmeye başlayan duruşma 8 gün sürdü. Tutuksuz sanıkların savunmasıyla başlayan duruşmalarda sırasıyla Muhammed Bağdat, Ersin Usta, Necat Aksu Hakkı Başkaya, Tolga Güzeltaş, Polat Kongur, Yalçın Öğreten, Salih Tuna, Ökkeş Salur, Hasan Ekici, İsmail Erçelik, Mustafa Kılıçarslan, Süleyman Demir ve Murat Küçükalp savunma yaptı. Sanıkların kendilerine yöneltilen suçlamaları ve örgütsel bağlılığı kabul etmemesi dikkat çekti.