Felç kalma riski vardı... Sergen Deveci'den sevindiren haber

Amasya'da bir buçuk ay önce turneden dönerken oyuncu arkadaşlarını da taşıyan minibüsün TIR'a çarpması sonucu ağır yaralanan tiyatrocu Sergen Deveci tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu. Deveci, "Gerçekten bir bebek gibi yeniden doğmak gibi. Ama bu biraz daha sancılı ve uzun bir süreç. Bir gün, 'yürüyebileceğim' diye ağlayacağım, aklıma gelmezdi. Hayata yeniden 1.82'den bakmak, o an gerçekten insanın gözleri doluyor" dedi.

DHA

Amasya'da turneden dönerken tiyatro ekibini taşıyan minibüsün TIR'a çarpması sonucu 3 arkadaşının öldüğü kazada boynu kırılan ve omurilik yaralanması nedeniyle felç kalma riski yaşayan 32 yaşındaki tiyatrocu Sergen Deveci, 44 gün sonra tedavi gördüğü Kocaeli Romatem Fizik ve Rehabilitasyon Hastanesi'nden yürüyerek çıktı.

Kazadan hemen sonra Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulans uçakla İstanbul'a getirilen ve boyun omurundan ciddi bir ameliyat geçiren Deveci, doktorları bile şaşırttı. Doktorların 1 yıldan önce ayağa kalkamayabilir dediği genç oyuncu, 1 buçuk ayda kendi doktorunu dansa kaldıracak kadar iyileşme gösterdi.

"HİSSİZLİKLE UYANMIŞTIM"

Kaza olduğu anda ayakta olduğu için başını aracın tavanına vurduğunu ve bu nedenle boynunun kırıldığını söyleyen Deveci, kaza anı ve sonraki süreci anlattı.

Deveci, "Turnedeyiz, her fırsatta uyuyoruz. Ben de araçta uyurken bir ses duydum. Merak ettim ayağa kalktım. Tam o anda çarpışmışız. Ayakta olduğum için kafamı yukarı çarpmışım ve boynumu kırmışım. Çok ilginç, bir insanın boynunun kırılması ve hala bunu söyleyebiliyor olması. Bence mucize. Boynunuz kırıldığında bir şeyler yok oluyor. İlk başta bende de öyle oldu, büyük bir sessizlik, sonra geri geldim. Boynum kırıldığında omuriliğim zarar görmüş. Ben bunu bilmiyordum tabii, müthiş bir hissizlikle uyanmıştım. Önce ayağıma bir şey girdi zannettim. O yüzden hissetmiyorum sanıyordum. Meğer o sıra omuriliğim zedelenmiş. En azından ayağımda yaralanma yok, sağlam diye düşündüm. Ama öyle değilmiş. O sırada ben ayaklarımın hakimiyetini kaybetmiştim ve hastaneye kaldırılmışım. Kazadan sonra ilk uyandığımda ilk götürüldüğüm hastanedeydim. Uzun bir süre geçmişti. İşte o benim gidip gelme hikayem, aslında beni hastaneye kaldırmışlar. Elim kolum bağlanmış, acayip sırtım kaşınıyordu. Hemşireye yalvardım ne olur sırtımı kaşıyabilir miyim diye. Onlar da omurgam daha fazla zarar görmesin diye elimi kolumu sabitlemişler" dedi.

"FELÇ KALABİLECEĞİMİ YAZILANLARDAN ÖĞRENDİM"

İlk götürüldüğü hastanede çok riskli olduğu için ameliyatının yapılamadığını, daha sonra Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçağı ile İstanbul'daki özel bir hastaneye getirildiğini anlatan Deveci, "İstanbul'a transfer edilmem gerekiyordu ambulansla. Çok havalıydı gerçekten. Sağ olsunlar hava ambulansıyla buraya getirildim. İlk defa kullandım, umarım bir daha kullanmak zorunda kalmam. Hiç kimse kullanmaz. Korku olmadı bende, çünkü belli bir süre uzun bir süre bunun ne olduğunu tam olarak anlayamadım zaten. Bir hissizlik var ama, öyle ayağının üstüne oturmuşsun da ayağın uyuşmuş gibi bir hissizlik değil. Ne yaparsan yap bir türlü geri gelmeyen bir hissizlik. İstanbul'da güzel bir ameliyat yapıldı bana. Ama psikolojik olarak çok zor biliyor musunuz? Sonradan öğrenmeye başladım detayları. İnanılmaz bir haber trafiği dönmüş bu arada. Ben telefonu elime aldığımda, internette yazılanlardan öğrendim felç kalma ihtimalim var diye. Sonra telefonlar gelmeye başladı, herkese durumu açıklıyorsunuz; 'Felç mi kalacaksın?' diyorlar, 'Bilmiyorum, bakacağız' diyorum falan" dedi.

"TEKRAR YÜRÜYEMEZSEM B PLANIM DA VARDI"

Ameliyat sonrası sürecin kendisi için çok iyi geçtiğini de sözlerine ekleyen Sergen Deveci, ilk başlarda 'Tekrar yürüyemezsem ne yaparım' diye düşündüğünü ve bir B planı olduğunu da kaydederek, "Buraya geldim fizik tedavi sürecim başladı. e-sporcu olurum, oturduğum yerden içerik üretirim ya da yazar olurum diyordum. Çünkü olmazsa olmaz, hayatta kalmak da çok büyük bir olaydı. Yoldaşlarımızı kaybettik biz o kazada. Hayatta olmak başka bir anlam taşıyordu benim için. Ayağa kalkamayacaksam tabii ki üzülürdüm ama bir B planım da vardı" şeklinde konuştu.

"ÇOK GÜZEL BİR ANDI"

Biraz sancılı ve uzun süren bir yeniden doğuş yaşadığını anlatan genç oyuncu, ilk ayağa kalkma anında hissettiklerini ise şu cümlelerle anlattı:

"O kadar garip bir his ki gerçekten bir bebek gibi yeniden doğmak gibi. Ama bu biraz daha sancılı. Önce parmaklarınızı hissediyorsunuz, sonra kasılmalarınız başlıyor, ayağınızı çekebilmeye başlıyorsunuz. Adım adım, zamanla bunların oluşması, ayağa tekrar kalkabilmek, insanı ağlatıyor. Ben aklıma gelmezdi ki bir gün yürüyeceğim diye ağlayacağım. Hiç unutmuyorum hoca ayak çalıştırıyor, 'Ayakta güç var ya senin, ayağa kalkalım' dedi. Ben, şaka yapıyor sandım, güldüm. Hatta 'Hocam nerede ya keşke, kalkamam' dedim. Sonra hoca beni ayağa kaldırdı. Hayata tekrar 1.82'den bakabilmek, o an gerçekten insanın gözleri doluyor. Çok güzel bir andı"