Ezgi Apartmanı’na ilişkin dava sürerken ortaya çıkan bir gerçek tartışma yarattı: Firarilere ‘kıyak’
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ezgi Apartmanı’nın kolon ve kirişlerini keserek 35 kişinin ölümüne yol açan firari sanıkların şirketine ayrıcalık tanıdı. Şirkete, gümrük muafiyetli ithalata olanak tanıyan ‘dahilde işleme izin belgesi’ verildi. Bu belgeyle şirket, vergi ve fonlardan muaf tutulacak.
Cengiz KaragözKahramanmaraş’ta 6 Şubat depreminde 35 kişinin yaşamını yitirdiği ve bilirkişi tarafından zemin kattaki Kervan Pastanesi’nin 40 santimetre çapında kolonunun kesildiği belirlenen Ezgi Apartmanı davasına ilişkin ailelerin “adalet” arayışı sürüyor. Dava kapsamında haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunmasına karşın Kervan Pastanesi’nin sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hâlâ firari.
Konuyla ilgili tartışmalar sürerken sanıklar Kervancıoğlu ve Pekel’in sahibi olduğu “Alpedo Gıda” ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ise şirkete dikkat çeken bir ayrıcalık tanıdı. Şirkete ekim ayında gıda ürünlerinin imalatı kapsamında ihraç amacıyla gümrük muafiyetli ithalata olanak sağlayan “dahilde işleme izin belgesi” verildi.
Bu belge kapsamında şirket, ithalatta gümrük vergisi, KDV, ÖTV ile diğer vergi ve fonlardan muaf tutulacak. Bu kapsamda şirketin 17 milyon 457 bin 500 TL’lik ihracat yapması öngörülüyor. Söz konusu belge 1 milyon 723 bin 241 dolar olarak öngörülen ithalatı da kapsıyor.
Kervancıoğlu, Pekel
‘YARGILAMAYA BULAMIYORLAR’
Ezgi Apartmanı’nda oğlu avukat Ahmet Can Zabun (31), gelini avukat Nesibe Kaya Zabun (27) ve 6 aylık torunu Asude Zabun’u kaybeden Nurgül Göksu, Cumhuriyet’e konuştu. Göksu, sanıkların firari olduğunu, yargılanmak için bulunamadıkları halde, şirketlerine ayrıcalık tanındığını ifade ederek yaşananlara tepki gösterdi. Göksu, “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) doğrudan temin usulüyle adı geçen şirketten 460 bin TL’lik dondurma aldı. Bunun yanı sıra yine Teknofest’te dondurma dağıttırdılar. Şimdi de şirkete başka bir ayrıcalık tanınmış. Bu işlerin araştırılması gerekiyor. Sanıklara hiçbir yaptırım uygulanmıyor, hayatlarına devam ediyorlar. Biz de adalet için çırpınıyoruz” dedi.
Göksu, “Benim oğlum avukattı. Günü gününe vergisini öderdi. Depremden önceki ayın vergisini bile hesaplayıp borç olarak önümüze koydular. Az bir miktardı ama ben “deprem şehidi” dedikleri oğlumun vergi borcunu ödedim. Bana vergi ödeten devlet kurumları, sanıkların firmalarına ayrıcalık tanımış” ifadelerini kullandı.