'Etki ajanlığı' yasa teklifi komisyonda kabul edildi, muhalefet ve gazeteciler kaygılı
AKP'nin "etki ajanlığı" düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Kanun teklifi önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek.
BBC TürkçeAKP'nin "etki ajanlığı" düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
Kanun teklifi önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek.
Toplam 23 maddeden oluşan kanun teklifinin 16. maddesine göre, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yapılan değişiklikle casuslukla ilgili yeni bir suç ihdas edilecek.
TCK'nin "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne eklenecek maddede, "Devlet güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir" ifadeleri kullanılıyor.
Eylem "savaş sırasında veya askeri hareketleri tehlikeye sokacak bir süreçte işlenmiş" ise bu ceza 8 yıldan 12 yıla kadar çıkabiliyor.
Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı'nın iznine bağlanıyor.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT"
Türkiye'nin önde gelen basın meslek kuruluşları, 22 Ekim'de yayımladıkları ortak açıklamada düzenlemenin "basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit" olduğu uyarısında bulundu.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Geçtiğimiz Mayıs ayında 9’uncu Yargı Paketi taslağında yer alan ve tepkilerle geri çekilen bu düzenleme, şimdi farklı bir torba yasa teklifi kapsamında yeniden karşımıza çıkmıştır. Bu yasa, iktidar eleştirisini bastırmak ve gazetecilik faaliyetlerini hukuki belirsizliklerle dolu bir alan içine itmek amacıyla oluşturulmaktadır.
“'Etki ajanlığı' kavramının ceza kanununa eklenmesi, basın özgürlüğünü ciddi bir tehdit altına sokan bir adım olup, 'iç ve dış siyasal yararlar aleyhine', 'yabancı organizasyon' ve 'savaş etkinliği' ifadelerinin getirdiği muğlaklık, bu düzenlemenin her türlü gazetecilik faaliyeti üzerinde baskı oluşturma potansiyeli taşıdığına işaret etmektedir.
"Bu düzenleme, gazetecilerin mesleklerini icra ederken her an 'etki ajanı' olarak damgalanma riski ile karşı karşıya kalacakları bir ortam yaratacaktır."
AKP: 'YENİ TİP AJANLIĞA KARŞI MÜCADELE'
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, kanun teklifiyle ilgili olarak, "Casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesini öngörmektedir" dedi.
AKP "yeni tip ajanlığa karşı mücadele" için yeni bir düzenlemeye gerek duyulduğunu savunuyor.
İktidar partisi, TCK’da yer alan “casusluk” suçunun teknik olarak bilgi ve belge üzerinden işlenebilen bir suç tipi olduğunu, günümüzde ise farklı tekniklerle casusluk kavramı içinde kalabilecek suçların işlenebildiğini vurguluyor.
Hatta “bazı ülkeler ve organizasyonların bu yeni tekniklerle başka ülkelerde operasyon yapabildiği” belirtilerek, düzenlemenin Türkiye’nin de böyle operasyonlara maruz kalmaması için caydırıcı bir önlem olarak getirildiği ifade ediliyor.
Bu konuda, “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklamaktan” yargılanan Metin Gürcan davası örnek gösteriliyor.
Hakkında, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etmekten” 35 yıl hapsi istenen Gürcan’ın bu suçtan beraat ettiğine, sadece “Devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek” suçundan beş yıl ceza aldığına işaret ediliyor.
MUHALEFETTEN 'CADI AVI' UYARISI
Muhalefet milletvekilleri teklifin "etki ajanlığını" düzenleyen 16. maddesine tepki gösteriyor.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, teklifin "cadı avına" dönüşmesinden endişe duyduklarını söyledi.
Buna benzer uygulamaların sadece Rusya'da olduğunu ifade eden Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya lideri Vladimir Putin'in "izinden" gittiğini savundu.
Emir şöyle konuştu:
"2012'de Putin, etki ajanlığına benzer bir kanun maddesi getirdi. Batılı analistler Putin'in muhalefeti ve sivil toplumu engelleme girişimi olarak adlandırdılar ki öyle de oldu. 2015'te de Rusya'da ‘istenmeyen kuruluş yasası’ geçti. Rusya, antidemokratik uygulamalarıyla başı çeken ülkelerden birisi. Gürcistan da Rusya'nın izinden gitti."