Eski SAT Komandosu Ali Türkşen, 'Titan' faciasını anlattı: 'Teneke kutuyu iki elinizle sıkıştırmışsınız gibi...'
Titanik'in enkazını gezmek isteyen turistleri taşıyan ancak Atlas Okyanusu'nda kaybolan deniz aracının "katastrofik" şekilde patladığı belirtildi. Kazaya neyin sebep olabileceğini ve patlama diye belirtilen olayın nasıl sonuçlandığını anlatan Ali Türkşen denizaltının kola kutusu gibi ezildiğini, içindeki insanların da bu şekilde hayatını kaybetmiş olabileceğini söyledi. Türkşen, "Tamamen içe doğru göçme suretiyle hayatlarını kaybetmişler maalesef" dedi.
Amerika Birleşik Devletleri Sahil Güvenliği, Titanik gemisinin enkazına düzenlenen turistik turda kaybolan Titan adlı küçük denizaltında patlama meydana geldiğini ve 5 kişinin de yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Yapılan açıklamada Titan'dakilerin denizaltındaki basınç kaybından kaynaklanan içe doğru bir patlama sonucu hayatını kaybettikleri belirtildi. Yaşanan kazayı Cumhuriyet TV'de yorumlayan Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen kazanın göz göre göre geldiğini belirtti. Hükümetlerin deniz kuvvetlerinin yaptıkları haricinde bu tür ticari firmaların yaptığı dalışların yeni yeni oluşmaya başladığını belirten Türkşen, "Buradaki sorun OceanGate firmasının daha önce dalış yaptıkları tekne ile ilgili uluslararası bir belge almak konusunda yetersiz kalmaları. Ancak şirketin sahibi bir ifadesinde 'Bu kadar emniyet, güvenlik düşünüyorsanız kimse evinden çıkmasın ve herhangi bir iş yapmasın' diyor. Göz göre göre bir takım güvenlik önlemlerini tam almadan yola çıktıkları ortada" ifadelerini kullandı.
"DENİZALTI İÇE DOĞRU GÖÇTÜ"
Filmin yönetmeni James Cameron'ın kendi dizayn ettiği mini denizaltı ile 33 kere daldığını hatırlatan Türkşen, "Ama bunlar tamamen sertifikasyonu yapılmış cihazlar. Demek ki bu dalışı yapan aracın gücüne 3800 metre fazla geldi. 3800 metrenin üstünde dalışlar da yapılmakla beraber 3800 metre de çok ciddi bir derinlik" dedi. Bu derinliğin boyutunu "Dünyada nükleer denizaltıların görev yapabildikleri derinlik 600 metre. Bin metrede içine göçüyor. Klasik denizaltıların çalışma derinliği ise 300 metre. 500 metrede eziliyorlar" ifadeleriyle ortaya koyan Türkşen, bahsedilen patlamanın aslında ezilme olduğunu söyledi. İnsanların ezilerek hayatını kaybettiğini anlatan Türkşen, "'Seyir sisteminde bir arıza çıktı, güç ünitesinde bir arıza çıktı da cihaz olduğu gibi gitti 3800 metrede dibe doğru oturdu' diye düşülmesin. Sanki bir teneke kutuyu iki elinizle sıkıştırmışsınız gibi içine doğru göçüyor. Tedbir almadan yolculuğa çıkmışlar. İnsanlar ezilerek öldüler yani. Zaten o ezilme başladığı anda dış basıncı hissetmeye başlarsınız. Hatta bir süre sonra vücudunuzun ezilmesinden dolayı kemer gevşemeye başlar. Tamamen içe doğru göçme suretiyle hayatlarını kaybetmişler maalesef" ifadelerini kullandı.