Eski bakan Recep Akdağ'dan dikkat çeken 'AFAD' çıkışı: 'İçişleri Bakanlığı'na bağlı olması doğru değil'
Afet Yönetimi ve Afet Dönemlerinde Sağlık Hizmet Kongresi’ne katılan eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, AFAD’ın İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmasının doğru olmadığını belirterek, “Şahsi düşüncemi söylüyorum. İçişleri Bakanlığı'nda da tabi ki çok büyük hizmet veriyor ama İçişleri Bakanlığı'nın altında olmasındansa doğrusu ben Cumhurbaşkanının altında olmasını tercih ederim” dedi.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ev sahipliğinde Ulusal Sağlıkta Kalite Forumlarının (USKAF) 8’incisi Kocaeli Kongre Merkezi’nde başladı.
Bu yılki teması, 'Afet Yönetimi ve Afet Dönemlerinde Sağlık Hizmetleri' olarak belirlenen kongrenin moderatörlüğünü KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk yaptı.
Eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın konuşmacı olarak yer aldığı 'Ulusal Afet Yönetim Stratejileri ve 6 Şubat Deneyimleri' başlıklı panelde afetlere hazırlık süreci ve afet anında yapılması gerekenler konuşuldu.
‘BÜTÜN BAKANLIKLARIN ÜSTÜNDE BİR OTORİTE OLMALI’
UMKE ve AFAD’ın kuruluşunu anlatan Recep Akdağ, AFAD’ın İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmasının doğru olmadığını belirterek, “Şahsi düşüncemi söylüyorum. İçişleri Bakanlığı'nda da tabi ki çok büyük hizmet veriyor ama İçişleri Bakanlığı'nın altında olmasındansa doğrusu ben Cumhurbaşkanının altında olmasını tercih ederim. Çünkü afet durumunda bütün bakanlıkların üstünde bir otorite olmalı. Hemen hemen her bakanlığın konuyla alakası var ama şu anda İçişleri Bakanlığı'nın çatısı altında” dedi.
'YAPTIĞIMIZ İŞLEMLERİN BASINDA YER ALMASINI YETERLİ BULMAMALIYIZ'
Afetlerin öncesiyle ilgili yapılması gerekenler konusunda eksiklikler olduğunu belirten Akdağ, şöyle konuştu:
“Açıkça söylemeliyim ki biz müdahalede oldukça iyiyiz. İyileştirmede de zaten dünyanın herhalde bir numarası içerisindeyiz. Öncesiyle ilgili yapılması gerekenleri henüz yapabilmiş değiliz. Gayretimiz var, mesafe aldık ama daha orada çok mesafeye ihtiyacımız var. 12 milyon kişiye eğitim vermişiz. Bunların çoğu öğrenci ama kanaatimi söylüyorum özellikle okuryazarlığın, tıpkı sağlık okuryazarlığında olduğu gibi afet okuryazarlığının, deprem okuryazarlığının çok güçlendirilmesi lazım.
Bu kağıt üstünde kalmamalı. Yaptığımız eğitimin ne kadar kalıcı olduğunu belki de ölçmedik. Mutlaka ölçmek, mutlaka eğitimleri tekrarlamak gerekiyor. Deprem okuryazarlığını kağıt üstünde olmaktan kurtarmalıyız. Birtakım farkındalığı artırmak için yaptığımız işlemlerin basında yer almasını yeterli bulmamalıyız. Ölçmeliyiz. Eğitim verip sonra ölçmeliyiz. Farkındalığı artırıp sonra ölçmeliyiz."