Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ten, ‘anayasaya aykırıdır’ vurgusu
Eski Adalet Bakanı Türk, “Seçim yasaları için bir ilke konulmuştur. Seçim yasaları, temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak şekilde düzenlenir” dedi.
Sefa UyarEski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, iktidarın seçim yasası değişikliği teklifini Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Türk, “Anayasamızda, seçim yasaları için bir ilke konulmuştur. Seçim yasaları, temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak şekilde düzenlenir” dedi.
‘YÜZDE 3’E OLMALI’
Seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi önerisine ilişkin olarak Türk, “Barajın yüzde 7’ye indirilmesi, temsilde adalet bakımından daha uygun. Aslında, biraz daha indirilmesi, örneğin en az yüzde 5’e, hatta yüzde 3’e indirilmesi, temsilde adalet açısından önemli” ifadesini kullandı. Meclis’te görüşmeler sırasında barajın daha da düşürülmesinin mümkün olduğunu kaydeden Türk, “(AKP Genel Başkan Yardımcısı) Hayati Yazıcı’nın bu konuda esnek konuştuğunu gördüm” dedi ve şöyle devam etti: “Ancak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak adlandırılan bu sistemde, Meclis’in çok fazla önemi kalmadı. Doğrudan doğruya halk tarafından seçilen çok geniş yetkili bir cumhurbaşkanı var. Bu sistemin değişmesi gerekir.”
İl ve ilçe seçim kurullarında en kıdemli hâkimin başkanlık yapması yerine başkanın kurayla belirlenmesi düzenlemesine tepki gösteren Türk, kuranın, aynı deneyime sahip kişiler arasında olabileceğini, ancak en kıdemli üyenin başkan olmasının doğrudan deneyimle ilgili olduğunu belirtti. Türk, “En kıdemli üyenin başkanlık yapması, işlerin daha iyi yönetilmesi bakımından önemli. Seçimin dürüstlük ve tam özgürlük içerisinde yapılmasının sağlanması gerekiyor” diye konuştu. İttifak partilerinin oylarının illerde tek tek sayılmasının ittifaklara etkisine ilişkin de Türk, “Baraj daha da düşürülürse ittifaklara gerek kalmaz. Ancak yüzde 7 yüksek sayılır. Bu nedenle ittifaklar devam edecektir” dedi.
TBMM’de grubu bulunan bir partinin doğrudan seçime katılabileceğine yönelik düzenlemenin kaldırılacağını aktaran Türk, HDP hakkındaki kapatma davasına işaret etti. “Anayasa Mahkemesi’nin ne karar vereceğini bilemiyoruz. Kapatılacak olursa büyük olasılıkla kısa zamanda yerine yeni bir parti kurulacaktır. Meclis’teki milletvekilleri de o partiye katılacak ve grup oluşturacaktır” değerlendirmesinde bulunan Türk, “Böyle bir hükümle HDP kapatılır ve yerine yeni bir parti kurulursa Meclis’te HDP milletvekillerinin üye olacağı yeni partinin seçime girme olanağı kalmayacak. Bunu isabetli bulmuyorum. Bu hüküm, parti bölünmeleri ve kapatılmaları bakımından konulmuş” diye konuştu.
‘ANAYASAYA AYKIRI’
Türk, seçilen muhtarların mazbatasını alabilmesi için seçildikten sonra seçilme yeterliliğine sahip olduğunu bir ay içerisinde belgelendirmesi gerektiği yönündeki düzenlemeye de değindi. Seçime girebilmek için bazı şartların olduğunu ve bu şartları karşılayan adayların seçime girdiğini anımsatan Türk, “Sonradan belge istemek anayasaya aykırı. Bu kötü kullanımlara neden olabilir” uyarısında bulundu. Eski düzenlemede başbakan, bakanlar ve milletvekillerinin propaganda yasağına tabi olduğunu ve bu kapsamda kamu kaynaklarının seçim propagandası için kullanılamayacağının öngörüldüğünü aktaran Türk, teklifte bu yasaktaki başbakan ibaresinin kaldırıldığını aktardı. Türk, “Yasağın yeni sisteme göre işlemesi için başbakan ibaresini çıkarmak değil, cumhurbaşkanı sözünü koymak gerekirdi. Böylece cumhurbaşkanını yasakların kapsamı dışına alıyorlar. Cumhurbaşkanı, seçim yarışını yasağa tabi olmadan yürütecek. Bu eşitler arasında yarışma kuralına aykırı. Ayrıca, son dakikaya kadar iktidar olanakları kullanılabilecek” dedi.