Eşini 10 yerinden bıçakladı: ‘Haksız tahrik’ uyguladılar, cezası yarıya düştü

Kayseri'de boşanma aşamasındaki eşi Sinem Karadeniz'i (26) 10 yerinden bıçaklayıp, ağır yaraladığı gerekçesiyle 15 yıl hapse çarptırılan, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden yargılanan ve cezası 7,5 yıla düşürülen Ali Karadeniz'e (30) verilen hükmün gerekçesi açıklandı. Kararda, sanık ile katılanın olay tarihi itibarıyla resmi nikahlı olarak evli oldukları ve birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğünün devam ettiği belirtilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı vurgulandı.

DHA

Otomobil aksesuarları satılan işyeri bulunan Ali Karadeniz, 30 Eylül 2019'da Kocasinan ilçesi Cengiz Topel Mahallesi'nde boşanma aşamasındaki eşi Sinem Karadeniz'i, başka biriyle yazıştığı ve bu kişiyle yan yana gördüğü iddiasıyla sokak ortasında bıçakladı. 

Sinem Karadeniz, çağırılan ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Olayın ardından kaçan Ali Karadeniz, polis ekiplerince tutuklandı.

İSTİNAF, CEZAYI YÜKSEK BULDU

Adli Tıp Kurumu raporunda Sinem Karadeniz'in vücudunda 10 adet kesici delici alet yarası olduğu belirlendi. Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'eşi kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ali Karadeniz, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Sanık avukatının, cezanın yüksek olduğunu gerekçe göstererek yaptığı itirazla dosya, istinafa taşındı. Dosyanın geldiği Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, kararı esastan bozarak, yeniden yerel mahkemeye gönderdi. 

Ceza Dairesi'nin bozma gerekçesinde, sanık hakkında 'haksız tahrik' indirimi yapılmadığı, cezanın fazla olduğu belirtilerek, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi.

İstinafın bozma kararının ardından 9 Ekim 2021'de, Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davanın duruşmasında mahkeme heyeti, sanık Ali Karadeniz'i, 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. 'haksız tahrik' indirimi de uygulayan mahkeme heyeti, cezanın 11 yıl 3 aya düşürülmesine hükmedip, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

YARGITAY, CEZAYI YÜKSEK BULDU

İtiraz üzerine dosya bu kez Yargıtay'a taşındı. Dosyanın geldiği 1'inci Ceza Dairesi, yaptığı incelemede bozma kararı verdi. Yargıtay, mağdur kadının, eşiyle evlilik birliği devam ederken başka birisi ile ilişkisi olduğu, bu yüzden de sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle sanık Ali Karadeniz'e fazla ceza verildiğini belirtti. Yargıtay bozma ilamında, sanığa yönelen ve 'haksız tahrik' teşkil eden olayların ulaştığı boyut dikkate alındığında, yerel mahkeme tarafından makul oranda 'haksız tahrik' indirimi uygulanarak, yeniden hüküm kurulması gerektiği görüşünde bulunuldu. Yargıtay, sanık Karadeniz'e fazla ceza verildiği gerekçesiyle, kararı hukuka aykırı bularak, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.

CEZASI İKİNCİ KEZ İNDİRİLDİ

Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bozma kararının ardından geçen yıl 29 Kasım'da sanık Ali Karadeniz, yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmaya mağdur Sinem Karadeniz katılmadı. Yargıtay bozma ilamına karşı sözleri sorulan sanık Karadeniz, "Diyeceğim bir şey yok. Tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanık Ali Karadeniz'i, 'eşi kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ardından eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle önce 18 yıla, 'haksız tahrik' ile 9 yıla, 'iyi hal' indirimi ile de 7 yıl 6 aya indirilmesine karar verdi. Heyet, sanığın cezaevinde kaldığı süre dikkate alınarak, yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliyesine hükmetti.

GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI

Mahkeme heyeti, sanık Karadeniz'e verilen 7 yıl 6 ay hapis kararının gerekçesini de açıkladı. Gerekçede sanık ile katılanın, olay tarihi itibarıyla resmi nikahlı olarak evli oldukları ve birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğünün devam ettiğine vurgu yapılarak, "Tanık O.E.'nin soruşturma aşamasındaki beyanlarında da anlaşılacağı üzere katılanın, sanık ile evli olduğu dönemde başka bir kişi ile aynı evde yaşadığının sabit olması karşısında, bu hususun sanık lehine haksız tahrik nedeni oluşturacağı ve tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmış, sanığa yönelen haksız tahrikin ulaştığı boyut nazara alınarak, sanık lehine makul oranda haksız tahrik indirimi tatbik edilmiştir" görüşünde bulunuldu.