Erdoğan’ın övündüğü şehir hastanelerine 100 hastadan 4’ü gidiyor

ATO Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Özdemir Uğurlu ile SES Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, “Şehir hastanelerinin sağlık ihtiyacını ne kadar karşıladığına baktığımızda kamuda yüzde 4’lük bir ihtiyacı karşılıyor” diyerek çarpıcı bilgiyi paylaştı.

Sarp Sağkal

Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Özdemir Uğurlu ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, iktidarın şehir hastaneleri üzerinden “salgında başarı öyküsü” yazmasına tepki göstererek “Şehir hastanelerinin sağlık ihtiyacını ne kadar karşıladığına baktığımızda kamuda yüzde 4’lük bir ihtiyacı karşılıyor. Yani 100 hastanın sadece 4’ü şehir hastanesine gitmiş” dedi.

Uğurlu ve Yalçınkaya, şehir hastanelerinde hastaların ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara ilişkin hazırladıkları çalışmayı Cumhuriyet’le paylaştı. 

‘HAVALANDIRMA SORUNU VAR’

 Devasa binalar şeklinde yapılan hastanelerde en büyük sorunlardan birinin açılamayan pencereler olduğunu söyleyen Yalçınkaya ve Uğurlu, “Havalandırma sistemi merkezi. Pencereler açılmıyor. Ciddi bir havalandırma sorunu var. Dinlenme yeri sorunu var. Bunun yanında devasa AVM niteliğindeki binalarda sağlık hizmetleri verilmeye çalışılıyor. Hastane içinde yüz yüze gelmeyen çalışanlar var” dedi. Geçen hafta trafik kazasında yaşamını yitiren asistan hekim Rümeysa Berin Şen üzerinden örnek veren Yalçınkaya ve Uğurlu, “Sürekli asistanlar üzerinden yürüyen bir hizmet üretimi var. Ankara Şehir Hastanesi’nde 1500’e yakın asistan var. Bu kadar asistanı yetiştirmek zorundalar çünkü asistan hekimler ucuz işgücü. Ucuz işgücü de şehir hastanesinin devasa üretim kapasitesinde önemli çünkü müteahhitlere aktarılan kaynağın bir yerden karşılanması gerekiyor. Bunu da emek sömürüsüyle karşılıyorlar” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin aslında koruyucu hizmetlere ayrılması gerektiğini söyleyen Uğurlu ve Yalçınkaya, “Hepimizin amacı aslında koruyucu halk sağlığına odaklanmak olmalıydı. Ancak şehir hastanelerinin hastayı ‘müşteri’ olarak gören anlayışı nedeniyle tedavi odaklı bir hizmet var” ifadelerini kullandı.

‘RÜYAYA GÖRE SAĞLIK SİSTEMİ’

Şehir hastaneleriyle 2. basamak sağlık hizmetlerinin de bitirildiğini söyleyen Uğurlu ve Yalçınkaya, “Bugün Ankara merkezde 2. basamak hizmeti veren bir tane hastane var. Etlik Şehir Hastanesi açılınca o da kapanacak” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehir hastaneleri için “hayalim” dediğini anımsatan Uğurlu ve Yalçınkaya, şunları kaydetti: “Sayın Erdoğan sürekli ‘Ben ekonomistim’ diyor. Biz de sağlıkçıyız ve diyoruz ki ‘Bir ekonomistin rüyasında gördüğü şeyi sağlık politikası olarak uygulaması, toplumun sağlığına zarar veriyor.’ Sağlık hizmetlerinin bilimsel tıbba göre inşa edilmesi gerekirken bir insanın rüyasına göre inşa ediliyor. Bu rüya biz sağlık emekçileri için bir kâbus.”