Erdoğan'ın çıkışının ardından Osman Kavala'dan açıklama

Muharrem Erkek’in aktardığına göre; Osman Kavala tutukluluğuna ilişkin “Siyasi amaçlarla içeride tutulduğumu biliyorum. Çok kötü bir kurguya dayalı iddianamelerle cezaevinde tutuluyorum. Demokrasi ve hukuk adına çok üzgünüm” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazeteci, Avrupa Birliği Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’yle ilgili başlattığı süreci hatırlattı ve “Avrupa Birliği’nin icra komitesi olarak adlandırılan Bakanlar Komitesi, Osman Kavala ile ilgili olarak Türkiye'ye ihlal cezası verdiğini ifade etti.

Selahattin Demirtaş ile ilgili de benzer karar alabileceğini söyledi. Yorumunuz, değerlendirmeniz ne olur?” diye sordu.

“KARARLARI TANIMIYORUZ”

Gerçek Gündem'den Sami Menteş'in haberine göre Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala’yla ilgili verdiği kararı tanımadıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Bunları kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.”

ERDOĞAN KONUŞURKEN CHP’Lİ ERKEK, KAVALA’NIN YANINDAYDI

Erdoğan’ın Kavala’yla ilgili sözleri söylediği dakikalarda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Silivri Cezaevi’nde Osman Kavala’yı ziyaret ediyordu. Erkek, Kavala ziyareti sonrası Sami Menteş'e konuştu. Kavala’nın sağlık durumunun iyi olduğunu, bol bol okuyup yazdığını belirtti.

Muharrem Erkek şu ifadeleri kullandı:

“Kavala çok umutlu değil. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu sistemden, kendisine karşı siyasi amaçlarla yürütülen soruşturmalardan dolayı. Ama gayet iyi… Çok şey konuştuk. Cezaevinden çıktıktan sonra Erdoğan’ın açıklamasını gördüm. ‘AİHM kararlarını tanımıyoruz’ diye. Son derece talihsiz. AİHM kararlarını eleştirebilirsiniz, beğenmiyor olabilirsiniz. Aynı şey Anayasa Mahkemesi kararları için de geçerli. Ama tanımıyorum diyemezsiniz. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatıyla bunu söylemeye yetkiniz yok hakkınız da yok.

Çünkü imzalanan sözleşmeler var. Erdoğan herhalde Avrupa Konseyi’nden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden, evrensel hukuktan, hukuk devletinden koparmak istiyor. Çünkü böyle bir açıklama şahsım devletinde artık bir hukuk devletinden bahsedilmeyecek demektir. Bunun dünyaya ilanıdır. Çok acı bir şey…”

KAVALA: HAKKIMDAKİ İDDİALAR O KADAR KÖTÜ BİR KURGU Kİ…

“Osman Kavala hakkında verilmiş bir mahkeme kararı yok” hatırlatmasında bulunan Erkek,  Buna rağmen suçsuz bir insan 4 yıldır tutuklu” dedi.

Osman Kavala’nın “Hakkımdaki iddialar o kadar kötü bir kurgu ki…” dediğini aktaran CHP’li Erkek, “Gezi, 15 Temmuz, casusluk… Artık torbanın içine ne koyacaklarını şaşırdılar… Osman Kavala’yla Gezi Direnişi’nin intikamını alıyorlar. Gezi’ye milyonlar katıldı. Onurlu bir direniş, demokratik bir haktır. Onun korkusu ve intikamı. Osman Kavala, sivil toplum mücadelesi veren demokrat bir insan. Gezi tutmadı ‘15 Temmuz’ dediler o tutmadı ‘casusluk’ dediler bakalım yarın ne diyecekler” ifadelerini kullandı.

“DÜNYAYA, ‘BENİM SİSTEMİMDE YARGI YÜRÜTMENİN TAHAKKÜMÜ ALTINDADIR’ DİYOR”

Görüşmede Avrupa Konseyi’nin kararının da gündeme geldiğini söyleyen CHP’li Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şunu özellikle vurgulayayım. Haksız tutuklamaya ilişkin AİHM’de Türk yargıç da ilk kararda Kavala’nın lehine oy kullandı. O da ‘Haksız tutuklama var’ dedi. AİHM kararları bizim mahkemelerimizi de bağlar. Ama tabi o da Avrupa Konseyi’ndeki prosedürün yavaş işlediğinin farkında. Devletler arası ilişkilerin farkında.

Hukukun üstünlüğü kalmadı artık Türkiye’de. İşte çıkıyor, ‘Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum’ diyebiliyor, ‘AİHM kararlarını tanımıyorum’ diyebiliyor. Hangi yetkiye dayanarak bunu söyleyebiliyor? Böyle bir hakkı hukuku yetkisi yok.

Dünyaya, ‘benim sistemimde yargı yürütmenin tahakkümü altındadır’ diyor.

Montesquieu, 1748’de Kanunların Ruhu kitabında yüzlerce yıl önce yazmış; ‘Yürütmeyle yargının birleşmesi bir toplum için en büyük tehlikedir’ diye… Herhalde ülkemizde şu anda bunu yaşıyor. Suçsuz insanlar cezaevinde…

Ama adalet er geç tecelli eder.”