Enkazdan kızıyla yaralı kurtarılan anne: 'Oğlumun ise hiç sesini duyamadık'

Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’da yakalanan Dilber Yıldız (37) ile kızı Elif Yurtman (11), komşuları tarafından enkaz altından kurtarıldı, oğlu Ali Yurtman (13) ise hayatını kaybetti. Depremin ardından memleketi Batman’a yerleşen Yıldız, “Kızım bir ışık gördüğünü söyledi. O ışığa doğru ilerlemesini istedim. Küçük bir delikten kızım, elini komşumun pijamasına atmış. Kızımı fark edip oradan çekip aldılar. Oğlumun ise hiç sesini duyamadık. Daha sonra çok zor bir yerden beni çıkardılar” dedi.

DHA

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depreme Hatay’ın Defne ilçesi Armutlu Mahallesi Söğütlü Sokak’taki Ahmet Akbay Apartmanı’nın birinci katındaki evlerinde yakalanan Dilber Yıldız ile kızı Elif Yurtman enkazdan yaralı kurtarıldı, oğlu ise Ali hayatını kaybetti. Hastanedeki tedavisinin ardından kızı Elif ile birlikte Batman’a yerleşen Yıldız, enkazdan 14 gün sonra cansız bedeni çıkarılan oğlu Ali’nin ölüm yıl dönümünde, mezarını ziyaret etmek için Hatay’a gitti.

Depremin yaşandığı gece geç saatte uyuduklarını belirten Yıldız, "O gün hava çok soğuktu. Çocuklarımla birlikte 03.30 gibi uyudum. Gözümü açtım, sallandığımı hissettim. Çocuklarıma deprem olduğunu söyleyerek uyandırdım. Ne yapacağımızı bilemedik. Tam düşecekken, elimi kızıma atabildim. O anda cam ve beton kırılma sesleri kulaklarımızı sağır etmişti. Bir şey duyamadık ve düştük. Başım kolon ve koltuk arasına sıkışmıştı. Sağ kaburgama da bir şeyler düşmüştü. Kaburgam battığı için nefes alamıyordum" dedi.

'IŞIĞA DOĞRU İLERLEMESİNİ İSTEDİM'

Binanın yıkılmasının ardından kızı Elif ile komşuları tarafından enkazdan çıkarıldıklarını ifade eden Yıldız, şu şekilde konuştu:

"Maalesef oğlumun sesini duyamadık. Kızıma ‘Gözünü açabiliyor musun?’ dedim. 'Açabiliyorum' dedi.

'Etrafına bak bakalım, ışık gibi bir şey görebilecek misin?' dedim. Bir ışık gördüğünü söyledi. O ışığa doğru ilerlemesini istedim. Evin üstünden düşen balkonlar, güneş enerjisi, beton parçaları, karşı komşunun 3 katlı binasını 2 kat yapmıştı. Komşularım da oradan balkona çıkarak telefon ışıklarını açmışlardı. Küçük bir delikten kızım, elini komşumun pijamasına atmış. Kızımı fark edip oradan çekip aldılar.

Daha sonra yakınlarım geldi, komşularımla birlikte el birliğiyle, bir şekilde hem diğer ailelere ulaşmak için, hem de bana ulaşmak için kazıyıp, çok zor bir yerden beni çıkardılar. O gün kurtulmasaydım sonraki güne çıkamazdım. Çünkü kafatasım patlamak üzereydi. Yaklaşık 3 saat içerisinde beni İskenderun’da özel bir hastaneye, oradan da Adana'ya götürdüler. 2 gün orada yattım. Sonra Batman'a geldim. Burada 8 gün daha tedavi gördüm. Oğlumun kayıp olduğundan haberim yoktu, bana söylemediler. Oğlumun cansız bedeni 14'üncü günde enkazdan çıkarılmış.

25 Aralık'ta 14'üncü yaş gününü kutlayamadık. Normalleşmeye çalışsak bile hala yaralarımız taze. Böyle bir felaketi umarım hiç kimse bir daha yaşamaz. 13 yaşında kaldı Ali'm. Kızımla birlikte hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum ki edemiyorum hala. Benim 9 kaburga kemiğim kırık ve çalışabilecek durumda değilim. Benim gibi olan bir sürü depremzede var."