Emekliler, tencerede taş kaynatıp fatura yaktı

Emekliler, AKP iktidarının kendilerine yönelik politikalarını, tencerede taş kaynatıp fatura yakarak protesto etti. Ankara’daki eylemde, “Emekliler, toplu sözleşme yapılmadan, statü yasası kazanılmadan, yüzdelik zamlarla açlık sınırından kurtarılamayacaktır. Açlık sınırının altındaki maaşlarla sefalet ve yoksulluğa mahkum edilen milyonlarca emekli, banka kuyruklarında yaşam mücadelesi veriyor” açıklaması yapıldı

ANKA

2021 Tüm Emekliler Sendikası üyesi emekliler, bugün Ankara’daki Ulus Heykeli önünde toplanarak AKP iktidarına yönelik tepkilerini dile getirdi. “Sefalete mahkum olmayacağız”, “Sefalete teslim olmayacağız” sloganı atan emekliler, AKP iktidarının kendilerine yönelik politikalarını, tencerede taş kaynatıp faturalarını yakarak protesto etti.

Protestoya katılan bir kadın, “Aş değil, dert kaynadı. Bir söyleyip bin ah işitme benden. Bir maaş, iki maaş ile iki çocuk okutmak kolay mı? Faturalarda geçen ay 165 lira açık verdim, bu ay 500 lira açık verdim. Ne ile geçineceğim? Ne ile o aşı kaynatacağım ben” diye konuştu.

2021 Tüm Emekliler Sendikası tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“BU BÜTÇE BORÇ BÜTÇESİDİR, ZAM BÜTÇESİDİR”

“2023 merkezi hükümet bütçesi Meclis’te kabul edildi. Bu bütçede, iktidar tarafından açlığa ve sefalet mahkum edilen 14 milyon emeklinin ekonomik ve sosyal durumunu düzeltecek bir çözüm ve bir tedbir yok. Milyonlarca emeklinin, çalışanın yaşamına yönelik bir çalışma yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün sorununa yönelik çözüm yok. Milyonlarca gence umut yok. Bu bütçe, borç bütçesidir, zam bütçesidir. Cezalarla ekonomik açıkların kapanmasına yönelik bir bütçedir. İktidarın, seçimde harcamak için düzenlemiş olduğu bir bütçedir. Memleketin kaynaklarını, halkımızın vergilerini uluslararası işbirlikçi sermaye çetelerine sunulan bir rant bütçesidir.

“MİLYONLARCA EMEKLİ BANKA KUYRUKLARINDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR”

Açlık sınırının 8 bin TL, yoksulluk sınırının 27 bin TL’yi aştığı bir dönemde milyonlarca emekli ve asgari ücretliyi yine açlığa ve yoksulluğa mahkum etme bütçesidir. Seçim dönemi diye verilen 8 bin 500 TL’lik asgari ücret bile iki ay içerisinde enflasyon ve döviz yükselişi ile eriyip gidecektir. Emekliler, toplu sözleşme yapılmadan, statü yasası kazanılmadan, yüzdelik zamlarla açlık sınırından kurtarılamayacaktır. Açlık sınırının altındaki maaşlarla sefalet ve yoksulluğa mahkum edilen milyonlarca emekli, banka kuyruklarında yaşam mücadelesi veriyor.  

“ÜLKEMİZDE UYGULANAN YENİ POLİTİKALAR, BAŞTA BİZ EMEKLİLER OLMAK ÜZERE TÜM EMEKÇİLERİ, KÜÇÜK ESNAFI VE HATTA ÇİFTÇİLERİ GİTTİKÇE YOKSULLAŞTIRIYOR”

Gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları sürekli artıyor. Emekli maaşı kiraya bile yetmiyor. Ev kiralarımız, elektrik ve doğal gaz faturalarını ödeyemez hale geldik. Ülkemizde uygulanan yeni politikalar, başta biz emekliler olmak üzere tüm emekçileri, küçük esnafı ve hatta çiftçileri gittikçe yoksullaştırıyor. Biz emeklilerin talepleri, bir; en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması. İki, emeklilere ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye verilmeli. İkramiyeler, dul ve yetim maaşlarına, aldıkları maaş oranı kadar değil tam ödenmeli. Üç; temel gıda maddeleri ile elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeni ile düşük satın alma gücümüz ile meydana gelen kaybın telafisi için zam yapılmalı.

Anayasa’daki ilgili kısım, uluslararası tüm metinlerde geçtiği gibi, ‘Herkes sendika kurabilir’ şeklinde düzenlenmeli. Emekli maaşlarının, iktidar tarafından tek taraflı belirlenmesi yerine, TBMM’de emeklilerin sendika statüsü yasası çıkarılmasının ardından toplu sözleşme masasında belirlenmesi sağlanmalı. Beş; EYT yasası bir an önce çıkarılmalı, yasanın gereği doğru işletilmeli, emeklilerin hakları gasp edilememeli, EYT’lilerin yaşadığı ağır mağduriyet giderilmeli ve aylık bağlanma oranı eski sisteme döndürülmeli. Altı; intibak yasası derhal çıkartılarak eski ve yeni emekliler arasındaki maaş eksiklikleri giderilmeli. Yedi; emekli maaşlarında yapılan muayene, ilaç ve tüm kesintilere son verilmeli. Sekiz; temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılmalı. Dokuz; emekliler ve yaşlılar için devlete ait huzurevi sayısı artırılmalı, evde bakım hizmetlerini kolaylaştırmak için çalışma yapılmalıdır.”