Elazığ depreminde 7 kişinin öldüğü apartmanın proje sahibine iyi hal indirimi ve tahliye
Elazığ’da 3 yıl önce meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde yıkılan 7 kişinin yaşamını yitirdiği Ayken Apartmanı’nın betonarme projesini yapan Yavuz Cihangiroğlu’nun, yargılandığı davada iyi hal indirimiyle 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılıp adli kontrolle tahliye edilmesi kararına aileler, avukatları aracıyla istinaf mahkemesine itirazda bulundu.
DHAElazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 5 bina yıkıldı, 37 kişi de hayatını kaybetti. Bu binalardan Mustafapaşa Mahallesi'nde 7 kişinin yaşamını yitirdiği Ayken Apartmanı’nın betonarme projesini yapan Yavuz Cihangiroğlu, müteahhit İlhami Yerlikaya ve projeye izin veren dönemin İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Zeynal Deniz hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşması 17 Ocak'ta görüldü.
Mahkeme heyeti, yargılama sırasında hayatını kaybeden İlhami Yerlikaya hakkındaki davanın düşmesine karar verirken, projeye izin veren sanık Zeynal Deniz'in projenin içeriğini denetleme yetkisi olmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti. Proje sorumlusu Yavuz Cihangiroğlu ise 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cihangiroğlu’na verilen hapis cezası, sanığın duruşmalardaki saygılı davranışları ve verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek 6 yıl 8 aya indirildi. Yavuz Cihangiroğlu, 3 yıl meslekten men cezası ve yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
‘ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’
Ayken Apartmanı’nda hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatı Sadin Koç, istinaf mahkemesine başvurarak, karara itiraz etti. Avukat Sadin Koç, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ayken Apartmanı’nda müvekkillerimizin yakınları vefat etmişti. Yakınlarının vefatından dolayı öncelikli olarak savcılığa ve akabinde mahkemede yapılan yargılama neticesinde dava görüldü. Davada müteahhit ve proje müellifi aleyhine ceza davası açılmıştı. Müteahhidin yargılama sırasında vefat etmesi neticesinde proje müellifi 6 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Bir de İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı aleyhine de dava açılmıştı ancak beraat kararı verildi.
Biz verilen kararın müvekkillerimin acısını bir nebze olsun dindirmediği kanaatindeyiz. Bundan ötürü istinaf mahkemesine itirazımızı yaptık. Her ne kadar yerel mahkeme olayda taksirle insan öldürme ve yaralamaya sebebiyet verildiği kanaatindeyse de biz olayda en azından bilinçli taksirin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Zira ülkemiz deprem bölgesi, her an tetikte olmamız gerekiyor ve depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz, her an olabiliyor. Bundan ötürü bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
Yine İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı hakkında beraat kararı verildiyse de o dönemde inşaat mühendislerinin onay verdiği projeler hayata geçebiliyordu. Bu yönden de kararın yanlış olduğunu düşünüyoruz. Müvekkillerim gibi bizler de adaletin tecelli etmesini ve bunun istinaf mahkemesinde tecelli edeceğini düşünüyoruz. Mahkeme proje müellifi aleyhine 6 yıl 8 ay hapis cezasının yanında 3 yıl da meslekten men cezası verdi. Projesinde hata olduğu mahkeme kararıyla sabit olan bu kişinin ve diğer sorumluların ömür boyu meslekten menedilmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
Çünkü bu insanlar tekrar konut yapacaklar ama son depremler de gösterdi ki bunlar konut değil, insanlarımız için birer tabut haline geldi. Bu yargılamada verilen hüküm neticesinde ya gelecek nesiller tekrar enkaz altında kalacak ya da barınabilecekleri daha sağlam yapılarda hayatlarını idame ettirecekler. Biz bilinçli taksir hatta ve hatta adam öldürme suçundan ötürü ceza almaları gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü insanlar vefat etti.
Ayken Apartmanı 1975 yılı deprem yönetmeliğine göre hazırlanmıştı ancak dosyadan alınan bilirkişi raporunda 1975 deprem yönetmeliğine dahi uygun olmadığı mahkeme kararıyla tescil edildi. Tüm bu hususlar nazara alınarak biz söz konusu kişilerin ömür boyu meslekten menedilmelerini ve en azından bilinçli taksirden ceza almaları gerektiğini düşünüyoruz."