Düzce'deki depremde adliye binasının hasar görmesi tepkilere yol açtı: 'En temel sorun denetimsizlik'
Düzce’deki depremde Düzce Adliyesi’nin ön cephesi ve çatı bölümü büyük hasar gördü. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, Cumhuriyet'e değerlendirmede bulundu.
Rengin TemoçinDüzce’nin Gölyaka ilçesinde 5.9 büyüklüğünde meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen depremde Düzce Adliyesi hasar gördü. Adliyenin gördüğü hasar binaların güvenilirliğine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.
Cumhuriyet’e konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, “İstanbul’da 1999 Marmara depreminden sonra ne kadar çalışma yapılıp yapılmadığının bir göstergesi. Özellikle 99’un hemen sonrasında kamu yapılarıyla ilgili bir çalışma başlatılmıştı. Okullar, hastaneler, kamuya ait binalarda güçlendirmeyle ilgili. Bunların ne kadar yetersiz olduğu da ortaya çıktı” diye konuştu. Köymen sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de son 20 yılda iktidarın en çok yaptığı şey büyük kentlerde sürekli olarak her kamusal alanda imar planı yaparak nüfusu artırmak. Ama mevcut yapı stokuyla ilgili de yeterli bir çalışma ne yazık ki yapılamadı. Kamu binalarının denetlemesi doğrudan doğruya kamunun yetkisinde. Bu denetlemelerin, kullanılan malzemeden, işçilikten, yapım sürecindeki uygulamaya kadar olan süreçlerin sağlıklı yapılmadığının bir göstergesi. Türkiye’nin en temel sorunlarından biridir denetleme sorunu.”
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, “Düzce Depremi’nden sonra yapılan konutların bir kısmı güvenli yaşam hakkını temin etmede katkıda bulunmuştur. Ancak bütün kent ve bölge açısından düşündüğümüzde hala deprem politikalarımız can güvenliğini önlemeye yönelik tedbirler içermiyor. Bugünlerde yine imar affı konuşulduğunu duyuyoruz. 2018’de bilindiği üzere bir imar affı çıktı. Bütün yasadışı yapılar meşrulaştırıldı. İmar affı seçim öncesi yine gündemde. Düzce depremi bunun sakıncalarını ve 99 depremi de boyutlarını bize bir kez daha hatırlatmış oldu. ”