Diyarbakır’da kaybolan 8 yaşındaki 8 yaşındaki Narin'i arama çalışmalarında son durum

Diyarbakır’da 21 Ağustos tarihinde kaybolan sekiz yaşındaki Narin Güran, iki haftayı geçen yoğun arama çalışmalarına karşın hâlâ bulunamadı.

BBC Türkçe

Diyarbakır’da 21 Ağustos tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran, iki haftayı geçen yoğun arama çalışmalarına karşın hâlâ bulunamadı.

Narin’i arama çalışmaları devam ediyor. Son olarak bir mezarlıkta da, yer altı görüntüleme cihazı ile bir arama yapıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili yürüttüğü soruşturma da sürüyor.

Soruşturma kapsamında amca S.G. geçen hafta tutuklandı.

S.G.’nin avukatı, tutuklamanın hukuka aykırı olduğunu savundu, BBC Türkçe’nin aile üyelerinden aldığı bilgiye göre aile de tutuklamayı haksız buldu.

Kararının “tedbiren” alındığını belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise soruşturma kapsamında başka bir tutuklama kararının bulunmadığını söyledi.

Narin Güran’la ilgili son gelişmeleri inceledik.

MEZARLIKTA ARAMA YAPILDI

Narin Güran, ailesiyle birlikte Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde yaşıyordu.

Ailesinin aktardığına göre Narin, öğle yemeğinden sonra Kur'an kursuna gitti. Ancak kurstan sonra eve dönmedi.

Ailesi, bunun üzerine çocuklarını aramaya başladıklarını, çocuklarından haber alamamaları üzerine akşam saatlerinde yetkililere başvurduklarını söylüyor.

Bunun ardından çevrede çocuğu arama çalışmaları başlatıldı.

Güvenlik güçlerinden farklı kamu kurumlarına, yerel yönetimlerden sivil toplum örgütlerine kadar birçok kurum ve kuruluş, arama çalışmalarında yer aldı.

Olayın ardından iki haftadan fazla bir süre geçerken arama çalışmaları devam ediyor.

Tavşantepe Mahallesi’nin giriş ve çıkışlarında jandarma ekipleri, araçların plakalarını ve sürücülerinin kimliklerini kayıt altına alarak tarama yapıyor.

4 Eylül Çarşamba günü, soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı.

Geçen hafta Narin’in amcası, aynı zamanda Tavşantepe Muhtarı olan S.G. tutuklandı.

Zanlıya “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamaları yöneltildi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2 Eylül’de yeni adli yıl açılışı nedeniyle Yargıtay'da düzenlenen resepsiyonda ve 3 Eylül’de ise konuk olduğu 24 TV’de Narin’le ilgili açıklamalar yaptı.

Tunç, ilk açıklamasında “Adli Tıp'ın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı. Ve o araçta, amcasının aracındaki DNA'nın uyuştuğu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe” sözlerini kullandı.

Adalet Bakanı, 24 TV’de de “Narin'in amcasıyla ilgili tutuklama kararı verildiğini, tutuklama kararının bir tedbir olduğunu” belirtti.

"AİLE AMCANIN TUTUKLANMASINDAN RAHATSIZ"

S.G.’nin avukatı Seda Toğrul ise yazılı bir açıklama yaparak tutuklamanın hukuka aykırı olduğunu savundu.

Toğrul açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Müvekkilim S.G.'nin tutuklanmasına dayanak delil araçtaki DNA örneği ile WhatsApp yazışmalarını silmesi gerekçe gösterilmiştir. Bu tutuklanma için yeterli somut delil değildir.

“Yeğenin amcasının arabasına binmesi olağan bir durumdur. Kaldı ki DNA örneği materyalin cinsi ve bulunduğu yere göre 1 ay ile 6 ay kalabilmektedir. Kaldı ki Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bu konuda emsal teşkil eden yerleşik içtihatları vardır.

“Ortada Narin’e ait bir ceset bulunmadığı halde kasten adam öldürmeden sevki hukuka aykırıdır."

BBC Türkçe’nin görüştüğü aile üyeleri de amcanın tutuklanmasını haksız bulduklarını söyledi.

Bu kişiler, ortada tutuklanmayı gerektirecek kadar yeterli bir delil bulunmadığını söylüyor.

Adalet Bakanı Tunç, 24 TV’de tutuklamayla ilgili şunları söyledi:

"Burada sadece kasten öldürme şüphesi değil, yanı sıra kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma şüphesi de var. Her iki suç bakımından kuvvetli şüphe olduğu kanaatine vardığı için Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararı verdi.

“Kasten öldürme şüphesi de var yargıda, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma şüphesi de var. Her iki suç yönünden soruşturma yürütülüyor. Tabii sağ salim bulunduğu zaman zaten kasten öldürme suçu gerçekleşmemiş olur. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuyla ilgili şüphe devam ederse o yine yargının takdirinde olan bir husus.”

MAHALLEDE SESSİZLİK HAKİM

BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre mahallede son günlerde büyük bir sessizlik hakim.

Birçok kişi evden dışarı çıkmıyor.

Bazı medya kuruluşları ve sosyal medyada, teyitsiz birçok iddianın ortaya atılmasına karşın, Adalet Bakanı Tunç’un son açıklaması dışında yetkililerden konuyla ilgili yeni bir açıklama gelmedi.

Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım’ın 28 Ağustos’ta yaptığı basın açıklamasında “sonuca çok yaklaştıklarını” söylemesine rağmen Narin’in henüz bulunamamış olması sosyal medyada da yoğun olarak tartışılıyor.

Adalet Bakanı Tunç, 24 TV’de katıldığı programda Yıldırım’ın bu açıklamasıyla ilgili sorulan soruya, “Güvenlik güçlerimizin yaptığı araştırmalar. Belki o yönde bir ize rastlanmış olabilir, komutanımızın ifadesini hangi gerekçeyle söylediğini bilmiyorum” cevabını verdi.

Tunç, “Tabii Cumhuriyet savcılarımızın koordinasyonunda soruşturma tüm detaylarıyla, titizlikle devam ediyor” diye ekledi.

Soruşturmayla ilgili gizlilik kararı alındığını Adalet Bakanı, “temennilerinin Güran'ın sağ salim bulunması olduğunu” belirtti.