Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında görevden alınma talebi
Yeni adli yıl açılışında dua okuyan Erbaş, yargı mensupları dahil olmak üzere törene katılan herkesi “kul” olarak nitelendirmişti. Hukukçu Eminağaoğlu, hem Akarca hem de Erbaş hakkında adli ve disiplin süreçlerinin işletilmesi istemiyle başvurularda bulundu ancak başvurusu işleme konmadı.
Sefa UyarHukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, adli yıl açılışında yaşananlar nedeniyle Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Akarca’nın görevden el çektirilmesi istemiyle, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kamu görevinden çıkarılması istemiyle Cumhurbaşkanlığı’na başvurdu. Eminağaoğlu, Erbaş hakkındaki başvuru dilekçesini verdiği sırada çevresini saran sivil polislerin “sorgularcasına davranışlara” yeltendiklerini anlattı.
Yeni adli yıl açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın da katılımıyla gerçekleştirilmiş, açılışta dua okuyan Erbaş, yargı mensupları dahil olmak üzere törene katılan herkesi “kul” olarak nitelendirmişti. Erbaş, “İnanç, sokakta, mahallede, şehirde olmasın, insanın içinde olsun gibi bir anlayış var. İnsanla Allah arasında olsun, evine, ticaretine, siyasetine, adaletine, yargısına yansımasın... Görüyorsunuz ortalığı ayağa kaldırıyorlar” demişti. Hukukçu Eminağaoğlu, hem Akarca hem de Erbaş hakkında adli ve disiplin süreçlerinin işletilmesi istemiyle başvurularda bulundu.
‘ÇEVREMİ SARDILAR’
Erbaş hakkındaki dilekçeyi teslim etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gittiğini, birçok sivil polisin çevresini sardığını söyleyen Eminağaoğlu, “Israrıma rağmen dilekçemin kaydı yapılmayıp, tarih ve sayı numarası verilmedi. Dilekçemi başvuru bürosuna bırakıp çıkmam istendi” dedi. Görevi sırasında 1969’da yaşamını yitiren İmran Öktem’in cenazesinin kılınmasına izin verilmediğini, eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün bu durumu 31 Mart vakası olarak nitelendirdiğini anımsatan Eminağaoğlu, “Bu adli yıl açılışı da farklı kimliklerle yaşanan yeni bir 31 Mart vakası olmuştur. Ancak bunu yaşatanların sıfat ve konumları gözetildiğinde bu saldırı geçmiştekilerden de ağır” ifadelerini kullandı. Eminağaoğlu, dilekçesinde, laik hukuk düzeninde Diyanet’in şeriata göre değil, laik hukuk düzenine göre hareket etmek durumunda olduğunu vurguladı.