Derin yoksulluk nedeniyle, istenmeyen gebeliklere karşı önlem alınamıyor

İktidarın “çok çocuk” politikası sonucu aile hekimliklerine doğum kontrol malzemesi verilmediğini öne süren uzmanlar, parası olmayan yurttaşın merdiven altına yöneldiğini belirtti.

Merve Kılıç

İzmir’in Selçuk ilçesinde anneleri Melisa Akcan’ın (27) kapıyı üzerlerine kilitledikten sonra sattığı hurdaların parasını almaya gittiği sırada evde çıkan yangında yaşları 1 ile 5 arasındaki 5 kardeşin hayatını kaybetmesi, Türkiye’yi derinden sarstı. Söz konusu olay, “yoksulluk” tartışmalarına neden olurken; aile hekimleri yoksul ailelerin doğum kontrol malzemelerine erişemediğine dikkat çekiyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Kadın Sekreteri Sibel Uyan, “Sağlık Bakanlığı, kondomu çok kısıtlı veriyor. RİA (rahim içi araç) takma çok kısıtlı. Doğum kontrol hapları zaten verilmiyor. Aylık iğneler, 3 aylık iğneler zaman zaman yer değişikliği yaparak veriliyor veya verilmiyor. Aşılar yok. Koruyucu sağlık hizmeti bazında bakanlık zaten uzun süredir görevini yerine getirmiyor. Bu, aslında birinci basamağa bakış açısının karşılığı. Sağlıkta dönüşüme bu kadar kadar sahip çıkması, yönetmelik değişikliği bile politik yapılarının bir sonucu” dedi. Eskiden 15-49 yaş arası kadın izleminde kişilerle gebeliğe yönelik konuşabildiklerinin altını çizen Uyan, “Şu yöntem sana uygun, şu uygun değil şeklinde görüşmelerimiz olurdu. Eilimizde sunacağımız altarnatiflerimiz vardı. ‘Spiral taktırıyor musun, gebe kalmak istiyor musun?’ gibi kişiye kişiye yardımcı olma noktasında değiliz şu an. Bir oral konseptif dünyanın parası. Asgari ücretli birinin böyle bir yöntem kullanma şansı yok. Spiral taktırsın deseniz dünya kadar yan etkisi var. Herkese uyumlu değil” ifadelerini kullandı.

‘BAKANLIĞIN İSTEDİĞİ TABLO’

Uyan, “Sağlık okur yazarlığının artırılması, doğum kontrol yöntemleri noktasında kişiye tam destek olunması gerekiyor. İktidarın doğurmak, çocuk yapmak noktasındaki ifadelerini biliyoruz. Biz doğum kontrol noktasında ‘Bakabileceğin kadar çocuk’ diyoruz. İktidar böyle bir mesaj vermiyor. Bunu destekler tarzda aile planlaması malzemesi dağıtmıyor. Bakanlığın istediği bir tablo bu. İktidar tam bir bütün olarak sağlık bakanlığı malzeme vermiyor, aile bakanlığı destek olmuyor. İzmir’de çocukları ölen kadın her bir koldan bu noktaya geldi” diye konuştu. 

‘SAĞLIK PROBLEMİ YARATACAK TIP DIŞI UYGULAMALAR’

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB-AHEK) Başkanı Emrah Kırımlı da “İktidarın ‘çok çocuk’ politikası olduğu için 6 yıldır aile planlaması malzemesi verilmiyor. Ama Türkiye’nin nüfus politikalarına baktığınızda 6 yıldır doğurganlık artmıyor. Kimse bu ekonomik krizde çocuk sahibi olmaya cesaret edemiyor. Üreme sağlığı malzemesi verilmediğinde parası olanlar hizmeti alıyor, parası olmayanlar da merdiven altına yöneliyor” değerlendirmesinde bulundu. Malzemeler aile sağlığı merkezlerinden verilirken eczanelerden almanın da daha ucuz olduğuna işaret eden Kırımlı, “Şimdi fiyatları her ay için 400 lira civarına geldi. Yoksul kesim doğurganlığını kontrol edemez hale geldi. Sağlık problemi yaratacak şekilde tıp dışı uygulamalar yapıldığını da duyuyoruz” dedi. Kırımlı, şunları kaydetti:

“Bu hizmeti verirken kişinin sağlık durumuna uygun yöntemi belirliyorduk. Şimdi kimse gelip bize bu konuda danışmaz oldu. İnsanlar kullanmaması gerekenyöntemler kullanıyor. Parası olan düzgün hizmet alabiliyor. Malzeme vermeyerek doğurganlığı çoğaltmaya çalışıyorlar. Ama tam tersi oluyor. Aslında malzemeyi verseniz bu kişinin istediği zaman çocuk sahibi olmasına imkan sağlıyorsunuz. Vermediğiniz zaman tamamen plansız, kontrolsüz oluyor. Değer vermediğiniz kadına çocuk sahibi olma ve yetiştirme yükü veriyorsunuz. Değer vermediğiniz bir insan sizin sözünüzü dinlemez. Kürtajlar da doğum kontrol de riskli olarak devam ediyor. Yanlış tedaviler yapılıyor.”