Depremzede iş olanağı istiyor

Deprem üzerinden 130 gün geçti. Hatay’da her konuda belirsizlik devam ediyor. Depremzedelerin ihtiyaçları çoğunlukla gönüllüler tarafından karşılanıyor. Yurttaş, büyük yıkımın ardından yaşama tekrar tutunabilmek için “iş olanağı” istiyor.

Çağdaş Bayraktar

Depremin üzerinden 4 ay 10 gün geçti. Bir şarkıda geçen “Bu sokağın penceresi yok, tenceresi boş... Öyle çatık kalmış kaşım / Hiçbir şeyim yok, hiçbir yerim yok” sözleri büyük oranda Hatay’ı anlatıyor. Çünkü Hatay insanı her şeye karşın insan kalmaya, yapıcı olmaya ve gülümsemeye çalışıyor. 

Kentte ağır hasarlı binaların yıkımı ağır ilerliyor. Sıcak havayla birlikte, rüzgârı engelleyecek bina kalmadığı için her yıkım işlemi, aynı zamanda bir kum fırtınası demek. İnsanların ihtiyaçları sürerken devlet organizasyonu genel olarak zayıf. Bölge insanının nefes almasını sağlayan, gönüllü olarak ortamda bulunan kişilerin çabaları, destekleri. Ancak bu “şapkadan tavşan çıkarma işi” sürdürebilir değil. Her yaştan insan iş istiyor, hayata tutunabilmek için. Ekonomik döngünün başlaması şart. 

İleride daha kapsamlı bahsedeceğimiz Aşhane adındaki organizasyon, Odabaşı Parkı’nda yurttaşların temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken sosyo-psikolojik destek verip aynı zamanda da istihdam sağlamaya çalışıyor. Diklice Mahallesi gibi tarım arazilerini kamulaştırılan mahalleli karardan dönülmesi için direniyor. 

‘YILAN VE FARE VAR’

Sinekler bölgede önemli bir sorun. Bir aileyle karşılaşıyorum Odabaşı Mahallesi’nde. “Depremden mi korkalım, haşereden mi, yılandan mı?” diyen ailenin annesi G.U., orta hasarlı evlerine neden girdiklerini şu sözlerle açıklıyor: “Yılan ve fare o kadar rahatsız ediyor ki binaya girmek bile daha cazip. Öleceksek de öyle ölelim.” 

Başka bir çadıra gidiyorum. Çadırda kalanlardan S.K. ile konuşurken yanımdan gayet irice bir şey geçiyor. Neydi o diyorum, “Maus” diyor. Muhtemelen İngilizce fareden türetilen kelime büyük fare için kullanılıyor. İrkilen anneyi kızı yatıştırmaya çalışıyor: “Korkma anne, biz burada yokuz diye var, biz burada yaşayınca o gelmez.”

İzlenim serimize bölgenin isimli-isimsiz kahramanlarını anlatarak devam edeceğiz. 

YIKILMIŞ KENTİN ZEKİ ÇOCUKLARI

Bölgenin çocuklarıyla ilgili dikkat çekici ayrıntı, hemen hemen hepsinin çok zeki olmaları. O çocuklardan bir tanesi de Hasan. Hasan 16 yaşında. Küçüklükten beri elektroniğe yatkın. Deprem sonrası piller ve kablolardan güç kaynağı yapmış. Şimdi de kendisine harçlık çıkarmak için sokaklarda kablo toplayıp içerisindeki bakırları ayrıştırıyor.