Depremde kaybolan yakınlarını arayan acılı aileler yetkililerden açıklama bekliyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 50 bin 96’ya yükselirken 43 günün ardından hâlâ onlarca kişi kayıp. İktidar, depremin kayıp çocuklarının kaçırıldığı, tarikatlara verildiği iddialarına açıklık getiremedi. Kahramanmaraş ve Hatay’da kaybolan bazı çocukların ailesi DNA sonuçlarını beklerlerken kimi aileler ise çocuklarının enkazdan çıkarıldığını ancak henüz sağ veya ölü olarak bulunmadıklarını belirtti. Cumhuriyet konuya ilişkin ailelerle konuştu.

Rengin Temoçin

8 yaşındaki Yüksel Çekinmez Hatay Kırıkhan’da Özpınar Sitesi’nde kayboldu. İsmini vermek istemeyen bir yakınları, “Enkaz 9 Şubat’ta kaldırılırken Yüksel’in çıktığı bilgisini aldık. Morgda kaydına rastlayamadık. İsimsiz, kimliksiz çocuklara şehir hastanelerinde baktım ancak onlarda da yok. Sağ mı ölü mü bilmiyoruz. Kaçırıldı mı diye düşündük o da yok. 1.5 ay oldu herhangi bir bilgi yok” dedi.

"BİR APARTMANDAN 28 KAYIP"

Hatay Antakya’da Güzelburç Mahallesi’nde yer alan İlke Apartmanı’nda yaklaşık 28 kişi kayıp. Babası İsmet Delen, annesi Canan Delen ve kardeşi Efe Delen’i arayan Nur Delen yaşananları şu ifadelerle anlattı: “Depremden sonra hemen müdahaleye gittik, altı gün boyunca enkazın önündeydik. Dokuz aile kayıp. Hastaneleri, morgları, mezarlıkları gezdik bulamadık. DNA sonuçları kimseyle uyuşmadı. Çok yorulduk. Artık sesimizi duysunlar, siyasetle oyalanmasınlar. Hastaneye gittiğim zaman bana ‘yine mi geldin’ diyemesinler” ifadelerini kullandı.

"KAHRAMANMARAŞ KEŞMEKEŞTİ"

13 yaşında Mehmet Düşünmez Kahramanmaraş’ta kayboldu. Yakını Salman Dönekli, “Depremi atlattık. Haber alamayınca Kahramanmaraş’a gittik ve ablamın yaşadığı bina tamamen çökmüştü. 10. gün ablam ve diğer yeğenlerim ölü olarak çıkarıldı. Ancak yeğenim Mehmet çıkmadı. Enkazı da kaldırdılar molozları da. Kimsesizler mezarlığında da yoktu. Birçok kuruluşa haber verdik bekliyoruz. Kahramanmaraş keşmekeşti, o arada ambulans itfaiyenin insanları nereye götürüp getirdiği belli değildi” diye konuştu. Salman Dönekli, DNA örneği verdiklerini ve sonuçları beklediklerini söyledi.

"CEVAP ALAMADIK"

Kahramanmaraş’ta bulunan Yeşilada Apartmanı’nda Abdullah Demirel, eşi Öznur Demirel ve oğulları Talha Demirel de kayıplar arasında. Yakınları İsmail Demirel, “Hastanelere gittiğimizde bize bu isimde herhangi bir giriş olmadığını söylediler. Bakabildiğimiz sevk listelerinde de isimleri yoktu. Mezarlıklara sorduğumuzda isimsiz gömülen kişilerin olduğunu ve bu kişilerden DNA örneği alındığını söylediler. Depremin ilk üç günü kayıtların ne kadar sağlıklı tutulduğunu bilmediğimiz için o zamana ait bir bilgimiz yok. Sağ olarak çıktılar mı, bir başkası kendi cenazesi diye sahip çıkıp gömdü mü, bir sürü soru soruyoruz ama henüz bir cevap alamadık” dedi.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği başkanı avukat Müjde Tozbey, kayıp çocuklara ilişkin Cumhuriyet’e konuştu.

Tozbey, çocukların kaçırıldığı ya da tarikatlara verildiği iddiaları ile ilgili, “Derneğimize ve başka kurumlara yapılan ihbarlar devlet kurumları dışında refakatsiz çocuklarımızın, akrabaları olduğunu söyleyen tarikatlar veya organ mafyası tarafından alındığını öne sürüyor” dedi.

"YETERLİ EKİP YOKTU"

Tozbey şu ifadeleri kullandı:

“Sahadan depremden sağ kurtarılan çocukların resmi kurumlara bildirimlerinin yapılmadığı ve kayıtlara geçmesinin sağlanamadığı bildiriliyor. En çok ambulanstan hastanelere sevk sırasında çocukların kaybolduğunun tespit edildiği bölgeden gelen iddialar arasında. Bu iddiaları ortaya atan kişiler çocuklarının hastane kayıtlarını araştırdıklarını ancak kayıtlarda kayıp çocuklarının yer almadığını iddia ediyor. Bakanlık açıklamalarından görüleceği üzere yalnızca hastaneye giriş kaydı yapılan çocuklar devlet korumasına alınıyor. Giriş kayıtları yapılmayan veya ailelerine teslim edilmeyen çocukların akıbeti belirsiz.”

 “Çocukların hastanelere giriş kayıtlarının yapılabilmesi için deprem bölgesine yeterli sayıda ekibin bir an önce sevk edilmesi gerekiyordu” diyen Tozbey, “Çocukların başka hastane ve illere sevkleri sırasında tutulan kayıtların daha düzenli olmaları gerekirdi” ifadelerini kullandı.