Deprem denizden vuracak

İzmir’de 7 ve üstü büyüklüğünde depremlerin meydana gelmeyeceğini açıklayan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “En büyük tehlike denizlerde. Son 30 yıla bakıldığında yıkıcı, hasar verici depremler denizlerde meydana gelmiş. Oradaki faylar daha çok derin, büyük depremler üretebilecek potansiyeli olan faylar” dedi ve körfeze kıyısı olan ilçelerin tehlikede olduğunun altını çizdi.

Yusuf Körükmez

Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) “Türkiye Diri Fay Haritası”nı açıkladı. Buna göre, Türkiye’de 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek 485 diri fay bulunurken listede fay sayısı bakımından İzmir dikkat çekti. 

Cumhuriyet gazetesine haritayı yorumlayan Jeofizik Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, karadaki faylardan çok denizlerdeki fayların daha tehlikeli olduğunun altını çizdi.

FAYLARIN POTANSİYELİNİ BİLMİYORUZ

Bazı deprem bilimcilerin bu fayların 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretebileceği iddialarının bilimsel verilere dayanmadığının altını çizen Sinancan Öziçer, “Bunun için çok ciddi jeofizik çalışmalar yapılması gerekiyor. Diri fay haritasındaki fayların aktif olup olmadığı ve ne kadar büyüklüğe kadar deprem potansiyeli olduğu ancak sismik yansıma yöntemi ve derin elektrik yöntemleri gibi çok derin jeofizik yöntemlerle elde edilebilir. Bir faydaki deprem 6, 7, 10, 15 kilometre derinliklerde meydana geliyor. Ana odak merkezi orası. Bir sondaj ile 7 veya 10 kilometre derinliğe gidilemez. Hendek kazılarak 3 metrelik bir çukur kazılarak o fayın ne kadar büyüklükte bir deprem yaratacağı konusunda kesin bir yorum yapılamaz” diye konuştu

EN BÜYÜK TEHLİKE DENİZLERDE

İzmir ve çevresinde son yıllarda meydana gelen depremlerin denizlerden geldiğine dikkat çeken jeofizik mühendisi Öziçer, “En büyük tehlike denizlerde. Son 30 yıla bakıldığında yıkıcı, hasar verici depremler denizlerde meydana gelmiş. Oradaki faylar çok daha derin, daha büyük depremler üretebilecek potansiyeli olan faylar. Bizlerin Ege Denizi’nin açıklarındaki fayları araştırmamız lazım. Çünkü İzmir’in yerleşimindeki faylar zaten yapılaşmadan dolayı ayrıntılı bakılamaz. Gömülü aktif faylar olabilir. Sisam depreminde meydana gelen fay, diri fay haritasında yoktu. Böyle bir fay görülmüyordu. Depremden sonra ortaya çıktı. Ege Denizi’nde bunun gibi faylar olabilir” dedi. 

Jeofizik Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer

7 VE ÜZERİ DEPREM OLMAZ 

İzmir’deki fayların özelliklerine dair bilgiler veren Sinancan Öziçer, “İzmir ve çevresindeki faylar normal faylar ve 7 ve üzeri deprem üretebilecek büyüklükte değil. Normal fayın karakteri zaten çöküntü özelliği gösterdiğinden dolayı daha sık aralıklarla 7’yi geçmeyecek şekilde 6, 6.5, 6.8 büyüklüklerinde deprem oluşturabilecek özelliklere sahiptir. Ama Doğu Anadolu fay hattı geçen hafta Kahramanmaraş’ta meydana gelen fay hattı ile Marmara ve İstanbul’da beklenen Kuzey Anadolu Fay hattının karakteri ‘doğrultu atımlı fay’ olduğundan dolayı yer yer 20, 30, 50 yılda bir 7 ve üzeri deprem üretebilecek fay karakterleri. Ege Bölgesi’ndeki çöküntü havzasında meydana gelen irili ufaklı fayların olduğu coğrafyadaki faylar normal fay olduğu için farklı karakterde ve özelliktedir” şeklinde konuştu. 

KIYI ŞERİDİNE DİKKAT 

İzmir merkezinde de körfeze kıyısı olan ilçelere dikkat çeken Öziçer, “Çiğli’den Güzelbahçe’ye kadar uzanan İzmir Körfezi’ne kıyısı olan bölge ile Manavkuyu-Bornova kısmının zeminleri oturmamış. Özellikle Manavkuyu taraflarında anakaya derinliği 100, 150 metrelere uzandığı için buraya gelen deprem dalgalarının gücünü artıran bir zemine sahip. Ondan dolayı 2020 depreminde Manavkuyu ve Mansuroğlu mahallelerinde ciddi hasarlar meydana geldi. Aynı şekilde kıyı şeridindeki ilçeler de sağlam bir zemine oturmadığı için tehlikeli” ifadelerini kullandı.

İZMİR'DE NEREDE RİSK VAR?

“Türkiye’nin deprem çekincesi” başlığı adı altında il il deprem bölgeleri haritasını yayınlayan Yüksek Jeofizik Mühendisi ve Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada İzmir için hayati uyarılarda bulundu. Başta İzmir olmak üzere, çevre iller ile birlikte Batı Anadolu’daki riski gözler önüne seren Ercan, yaptığı bilimsel araştırmalar sonucunda Denizli, Buldan, Germencik-Ortaklar, Sisam, Selçuk, Akhisar, Dikili, Seferihisar-Urla hattında oluşan gerilim sonucunda büyük bir risk olduğuna dikkat çekti. Ercan ayrıca, İzmir’in sarsıntı bölgelendirme jeofizik haritasında en riskli ilçeler olarak Çiğli, Sasalı, Konak, Bayraklı sahili, Bostanlı, İnciraltı gibi bölgeleri gösterirken, Güzelbahçe, Bornova, Bayraklı’nın iç kesimleri, Narlıdere ile Menemen’i tehlikeli olarak gösterdi. İzmir’in büyük bölümünün olası bir büyük depremden olumsuz etkileneceğini hatırlatan Ercan, Foça, Aliağa, Bergama, Dikili, Menderes ve Urla’yı ise depremde daha az riskli ve güvenli bölgeler olarak nitelendirdi.