'Cumhuriyet Sitesi' davasında görevsizlik ve tutuklama taleplerine ret
İzmir'deki büyük depremde, 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi ile ilgili davada tutuksuz 3 sanık, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada mahkeme, mağdur avukatlarının görevsizlik kararı tutuklanma taleplerini kabul etmedi.
DHAEge Denizi'nde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği, 6.6 büyüklüğündeki depremde hasar gören Bayraklı ilçesindeki 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi C Blok ile ilgili iddianame hazırlandı. Soruşturma kapsamında tutuksuz sanıklar Ege İşcan'ın 1992 yılında bina yapılırken 'fenni mesul' ve Hüseyin Özener'in 'sürveyan', Mehmet Kuşakçı'nın ise 1996'da yapılan tadilat sırasında 'fenni mesul' olduğu belirtildi.
İddianamedeki bilirkişi raporunda; C Blok'ta projelendirmede eksikler, malzeme özelliklerinde yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları ile yapı denetiminde yetersizlikler bulunduğu; binanın depreme dayanıklı olmadığı için yıkıldığı bu nedenle de sanıkların kusurlu oldukları belirtildi. Sanıkların ise kendilerine yöneltilen suçları kabul etmedikleri, iddianamede yer aldı. Toplanan deliller ve alınan ifadeler sonucu sanıkların 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçunu işledikleri, bu nedenle de ayrı ayrı 8 aydan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame, İzmir 44'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
FENNİ MESUL DURUŞMAYA KATILMADI
Tutuksuz sanıklar, İzmir 44'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Ege İşcan, hastalığı nedeniyle duruşmaya katılmazken, Hüseyin Özener ve Mehmet Kuşakçı ile müştekilerle taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada, ilk olarak Mehmet Kuşakçı'ya söz verildi. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Kuşakçı, "Binayla ilgili olarak ne proje yapım sürecinde ne de kontrol anlamında ilgim, alakam yoktur. 1996 yılında serbest projeci olarak çalışıyordum. Sadece zemindeki dükkanlardan birinin sahibi bana gelerek içinde tadilat talep etti. Bu da basit bir duvar örülmesiydi. Projesini hazırladım. Belediyeye sunduk, onaylandı ve gerçekleştirildi. Tadilatın projeye uygun olarak yapıldığı tespit edildi ve kullanım için izin verildi. Bu tadilat binanın taşıyıcı sistemlerine zarar veren bir tadilat değildi. Büyük bir dükkandı ve ikiye bölünmesi amacıyla duvar örülecekti" dedi.
"BİNA YÖNETMELİKLERE UYGUN YAPILDI"
Mehmet Kuşakçı'nın ardından iddianamede sürveyan olarak geçen Hüseyin Özener konuştu. Malzemelerin alımı ve binanın yapımıyla ilgilenmediğini savunan Özener, "O tarihte bina projeleri için sık sık belediyeye gitmek gerekiyordu. Abdullah İşcan da bunları halletmem için sürveyan olmamı istedi. Sadece inşaaat ruhsatı çıkıp çıkmadığını kontrol ediyordum. Malzemelerin alımı ve binaların yapımıyla ben ilgilenmiyordum. Herhangi bir kusurum yoktur. Bina o tarihteki yönetmeliklere uygun yapıldı" diye konuştu.
"TAVAN KOMPLE ÜZERİMİZE ÇÖKTÜ"
Sanıkların ardından müştekilere söz verildi. Depreme çocuklarıyla birlikte yakalanan Fatma Aladağ, "Tavan komple üzerimize çöktü. Kendi acımı hissedebilecek bir anım yoktu. Hala o anları hatırlıyorum. Çocuklarım hala rüzgardan, yağmurdan, yoldan geçen arabadan korkuyor. Şikayetçiyim ve sanıklar hakkında meslek ve sanatlarını icrayı yasaklama kararı verilmesini istiyorum" dedi.
"8 YAŞINDAKİ ÇOCUK TOPRAK KUSTU"
Depremin ardından psikolojisinin bozulduğunu dile getiren müştekilerden Gülben Emiroğlu, "Bir anda deprem olmaya başladı. Nereye kaçacağımızı bilemedik. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Bir anda bina çöktü ve olup olabilecek en kötü yerdeydim. 8 yaşındaki çocuğun toprak kustuğunu gördüm. 29 yaşındayım ve annemle uyuyorum. Annemle birlikte duşa giriyorum. Evde yalnız kalamıyorum. Uyuduğumda kabus görüyorum. Ben bunları düşünürken sorumluların bulunamamasına inanamıyorum" diye konuştu.
Müştekilerden Leyla Timur da sanıkların 'olası kastla öldürme teşebbüs' suçundan yargılanmasını istedi.
Müşteki Şenay Koçak İnce de depremden sonra 2 ay konuşamayan kızının kekeme olduğunu belirterek, şikayetçi oldu.
Müştekilerin ardından söz alan mağdur avukatları, dosyanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtip, görevsizlik kararı verilmesini ve fenni mesul olan sanık Ege İşcan'ın tutuklanmasını istedi.
Konuşmaların ardından ara karar verildi. Görevsizlik ve tutuklama talepleri reddedilirken, dosyadaki eksiklerin giderilmesine ve yeni tanıkların dinlenmesine karar verilip, duruşma ertelendi.