Cumhurbaşkanı’nın, Yunus Nadi ile yaptığı ikinci konuşması

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

İZMİR / Cumhuriyet

26 Haziran 1926 günü, Cumhuriyet Gazetesi'nin kurucusu ve sahibi Yunus Nadi, Cumhurbaşkanı’nın İstanbul basınıyla yaptığı ikinci konuşmayı şöyle aktarmıştır:

“İstiklal Mahkemesinin resmen başladığı bugün, Cumhurbaşkanı Hazretleri biz üç başyazarı kabul ettiler. Yanlarında Başbakan İsmet Paşa Hazretleri ve milletvekillerinin bazıları hazır bulunuyordu. Cumhurbaşkanı Hazretleri bize aşağıdaki beyanatı verdiler:

‘İnsanlar daima yüksek, asil ve kutsal hedeflere yürümelidir. Bu hareket şeklidir ki, insan olanın vicdanını, zihnini, bütün insani anlayışını tatmin eder. Bu tarzda yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa, o kadar yükselirler ve hareket tarzı mutlaka açık olur.

Çünkü toplumlar, alnı açık, zihni açık, kalp ve vicdanı açık insanlar tarafından tercih olunabilen bu manada hareketlerin takipçisi olabilirler. Fikirlerini, hislerini ve çalışmalarını gizli tutanlar, gizli yöntemleri kullananlar, mutlaka utancı gerektiren bir yol takip etmeyenler, akıl ve mantığın dışında hareket edenler olabilirler. Bu gibi çabaların önünde sonunda hüsrandır.” 

18 Haziran 1926 günü, Cumhurbaşkanı, Başbakan İsmet Paşa’ya gönderdiği yazıda şunlara yer vermiştir:

“Milletvekili arkadaşlarımıza hakkımda gönderdikleri duygu dolu sevgiye samimiyetimle şükranlarımı arz ederim.” 

Suikast düzenlemesini keşfi ve tutukluların itirafları nedeniyle benim anladığım durum budur:

“Karşımızda iktidarı hedef seçmiş, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adı altında çalışan gizli bir komite vardır. Bu siyasi kuruluş tıpkı İttihat Terakki Cemiyeti’nde olduğu gibi, bir de fedai şubesi vardır. Bu şube, genel merkezden bir üyeye bağlı olarak çalışmaktadır. 

Bununla beraber, suikast hakkında karar, fırka genel yönetiminin bütün üyeleriyle ortak alınmıştır. Hatta olayın gerçekleşmesi için silah kullanacak adamlarla yakın teması bazı üyeler tarafından takip olunmuştur. İstiklal Mahkemesinin incelemeleri sayesinde aydınlanacaktır ümidindeyim. Buna göre, Terakkiperver Fırka’nın bütün başkanlarını ve bir kısım üyelerinin tamamını tutuklamak ve cezalandırmak gerekecektir.

Hükümetin her yerde gayet dikkatli, tedbirli ve uyanık halde bulunması ve ordu hakkında ileriyi görmeye bir kat daha emniyet verilmesi uygun olur.

Önemli bir vatani konuyu köklü ve seri bir şekilde halledeceğiz. İstiklal Mahkemesi yüksek heyeti de durumu benim gibi değerlendiriyor.”

Gazi’nin varlığı, suikastın faillerini cezasız bırakmamıştır.

Sevgilerimle.

4 Eylül 2023

Ahmet Gürel