Çorlu tren katliamında karar seçim sonrasına bırakıldı

25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı Çorlu Tren Katliamı davasının karar duruşması bugün görüldü. Bu duruşmada da karar çıkmadı. Dava 25 Nisan tarihine ertelendi.

Cengiz Karagöz

Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin 13 sanıklı davanın 19’ncu duruşması bugün Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce duşma salonuna dönüştürülen Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü. Duruşma öncesinde kazada yaşamını yitirenlerin aileleri ve bazı yaralılar, duruşmanın yapıldığı Halk Eğitim Merkezi önüne yürüdü. “Hak, hukuk, adalet”, “Çorlu için adalet” sloganlarının atılığı yürüyüşe CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere birçok milletvekili ve siyasi parti temsilcisi de destek verdi. Yürüyüşün ardından duruşmanın yapılacağı Halk Eğitim Merkezi önünde bir araya gelen aileler bir basın açıklaması yaparak ‘adalet’ çağrısında bulundu. 

"ADALET SİYASETİN ALTINDA YİNE EZİLDİ"

Söz konusu duruşma 10 dakika sürdü. Katılanların kimliklerinin tespit edildiği duruşmada, heyette bir hakimin izinde olması nedeniyle mahkeme başkanı, sanıkların son savunmalarının alınamayacağını söyleyerek, duruşmayı 25 Nisan'a erteledi. Söz konusu kararın ardından aileler mahkeme heyetini protesto etti. Aileler, “Katilleri koruyorsunuz”, “Adalet siyasetin altında bugün yine ezildi”, “Ya adaleti sağlayın ya da oturduğunuz koltuklardan kalkın” diyerek mahkeme heyetine tepki gösterdi. 

Duruşma sonrasında aileler açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasında konuşan Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz facianın yaşandığı sırasında TCDD yöneticisi olan ve daha sonra görevden alınan Veysi Kurt’un yeniden görevine getirmesini eleştirdi. Öz, “Tek bir evrak dahi dosyaya girmezken duruşma iki ay sonrasına ertelendi. Sebep ne biliyor musunuz? Hakim üyelerden bir tanesi bu sabah rahatsızlanıp izin almış. Bunun için yıllardır beklediğimiz adaleti iki ay sonrasından ertelediler. Bugün burada bizi kalabalık gördükleri için korkup karar açıklayamadılar. Karar açıklamak için seçimden sonrasını bekliyorlar. Adalet bize hizmet etmiyor. Bizi iktidarın gücüne ezdirmeye çalışıyorlar. Hiçbirinizden korkmuyorum. Hepsi bizden korksun! Adaleti biz mi sağlayalım? Muz cumhuriyetine çevirdiniz be ülkeyi! ‘Sarayın soytarısı’ deyince ‘hemen gel bunu al demesini’ biliyorlar. Soytarı bile hafif kalıyor hepsi dalkavuk” ifadelerini kullandı.  

"25 NİSAN GÜNÜ YİNE BURADAYIM"

CHP lideri Özel ise sürece ilişkin eleştirilerde bulundu. Özel, “Bugün karar duruşması dendi. Aileler zaten buradaydılar. Geldik duruşma salonu ağzına kadar doluydu ve normalde zaten bugün karar vermeyecek olsa bunu avukatlara söyler, ‘Şöyle bir engelim var, 2 ay sonraya erteleyeceğim’ der. Bu insanlara bu kadar zulüm etmez. Köylerinden, evlerinden kalkıp, yaşlı gözleriyle, bastonlarıyla, acılarıyla buraya gelip, bu insanlara yoklamayı alıp, '2 ay sonraya erteledim' demek; vicdansızlıktır, korkaklıktır. 25 Nisan günü buradan size söz olsun. Burada yüz kişiysek, bin kişi olacağız, bin kişiysek, on bin kişi olacağız. Bu kalabalıktan korkup da kaçanlar şunu bilsinler; 25 Nisan günü yine buradayım” dedi.

ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunduğunu söyleyen Özel, “Salona bugün girdim ve tarafımı belli ettim. Evlatlarını kaybetmiş iki annenin arasında oturdum. Sen de 25 Nisan günü gel. Madem bu davayla bu kadar ilgilisin. Bu dava yüzünden görevden alınan genel müdürü terfi ettirerek Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'ne 4 gün önce açıklıyorsun. Madem mafya filmlerindeki gibi semboller üzerinden konuşuyoruz. Sen diyorsun ya heyete, ‘Katilime bile sahip çıkarım, onu sana yargılatmam. Hatta 4 gün önce terfi ettiririm, tarafım budur’ diyorsun ya. Bugün tarafımı belli ettim, ailelerin yanında oturdum. Eğer şu kadar cesaretin varsa, şu kadar yüzün tutuyorsa, eğer gerçekten o kadar cesursan, mafya filmlerindeki mafya liderleri gibi sembollerle mesaj verme. Gel tarafını göster. Yargılananların tarafına otur. Savunanların, bu katilleri savunanların tarafına otur. Yanına da yargılatmadığın TCDD Genel Müdürü’nü al. O günkü bakanı al. Binali Yıldırım’ı al. Yan yana diz dize, katillerin tarafına geçin ve esas meselenin sorumluları olarak en önde oturun. Bu ailelerin gözünün içine bakın ve ‘bizim tarafımız bu’ deyin” diye konuştu.

"SEÇİMDEN SONRAYA KAÇIYORSUN"

Özel, ezenle ezilen karşı karşıyaysa ezilenden taraf olduklarını belirterek, “Ciğeri yananlar ile o ciğerleri yakanlar karşı karşıyaysa ciğeri yanan tarafız. Bir mağdur varsa, mağdurdan tarafız. Sen görülüyor ki hem bu mağdurların hem de bu tedbirler alınmadığı için yanacak diğer canların analarının, babalarının karşısındasın. Benim için senin karşında olmak namus ve şeref borcudur. Biz bu kararın 25 Nisan’a bırakılmasındaki esas mevzuyu da biliyoruz. Kararı seçimden sonraya kaçırıyorsun. Bu kararı seçimden önce verip de toplumun senin ne yaptığını görüp, sandıkta senden hesap soracağını biliyorsun. Ondan korkuyorsun. Yapacağınız rezillik ortaya çıktı. Sandıktan sonraya kararı kaçırıyorsun. İstediğin yere kadar kaç. Bu anne, birlikte seni kovalamaya devam edeceğim” diye konuştu. Basın açıklamasından sonra da cadde trafiğe kapatılarak bir yürüyüş gerçekleştirildi.