Cipin çarptığı motokurye hayatını kaybetti: Sürücü 36 saat sonra teslim oldu
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde geçen şubat ayında 25 yaşındaki motokurye Cihan Demir seyir halindeyken arkasından gelen cipin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kazadan sonra alkollü olduğu öne sürülen cip sürücüsü S.E. kaçtıktan 36 saat sonra teslim olup, tutuklandı.
Beykoz'da yaşayan 25 yaşındaki Cihan Demir, 15 Şubat'ta Perşembe günü saat 03.00 sıralarında Sarıyer'de motokurye olarak çalıştığı işinden Beykoz'daki evine dönerken, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde arkasından gelen S.E. idaresindeki lüks cipin çarpmasıyla motosikletinden düşerek metrelerce sürüklendi.
Cip ise şerit değiştirerek olay yerinden hızla uzaklaştı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Cihan Demir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Alkollü olduğu ve arkadaşlarıyla birlikte sevgililer günü eğlencesinden geldiği iddia edilen cip sürücüsü S.E. ise kazadan 36 saat sonra polis merkezine giderek teslim oldu.
KAZA KAMERADA
Kaza mobese kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, köprüye orta şeritten hızla giren cipin ardından en sağ şeride geçerek önünde seyreden iki motosikletten biri olan Cihan Demir'in motosikletine çarpıp ardından ise şerit değiştirerek uzaklaştığı görülüyor. Soruşturma kapsamında mahkemeye sunulan deliller içerisinde, cip sürücüsü S.E.'nin arkadaşlarıyla birlikte kazadan birkaç saat önce Etiler'de alkollü bir eğlence mekanında bulunduğu anlara ait güvenlik kamerası görüntüleri yer alıyor. S.E.'nin burada ödediği yaklaşık 16 bin TL'lik ödeme fişi de yine deliller arasında bulunuyor.
SAVCI TAHLİYE TALEP ETTİ
Kazanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında cip sürücüsü S.E. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturma sonunda iddianame hazırlandı. Anadolu Adalet Sarayı 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. 8 Ağustos'taki son duruşmada ise savcu sanık S.E.'nin tahliyesini talep etti. Ancak mahkeme uygun bulmayarak talebi reddetti.
Acılı aile ise bu talep karşısında şoke olduklarını ifade ederek davanın Asliye Ceza Mahkemesi yerine Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi talebinde bulundu.
"ADİSYONLARDA DA SABİTTİR KULLANDIĞI ALKOL DURUMU"
Cihan Demir’in babası Mehmet Demir, “Oğlumuz, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde saat 03.00’te İstinye’deki iş yerinden eve dönerken, çeyrek geçe gibi arkasından gelmekte olan lüks marka bir cip 150 kilometre hızla en sağ şeritte önünde gitmekte olan, başka bir mağduriyet yaşamış motorcuya yanaşarak giden oğlumu arkadan vurarak katletmiştir. Bunun ismi kaza olsa da bu bir katliamdır. O gün malum sevgililer günü. Sürücü, sevgilisini alarak Etiler’deki bir eğlence mekanında eğleniyor. Eğlence mekanındaki adisyonlarda da sabittir kullandığı alkol durumu. 16 bin liralık alkol tüketimi var" dedi.
"ÖNCE KAÇMAYI DÜŞÜNDÜ, 36 SAAT SONRA TESLİM OLDU"
Baba Demir, “1 kişi ölmüş bu kazada, 8’de 8’lik bir kusur verilmiş. Yani bunların hepsini düşünerek olayın başına döndüğümüz zaman, şüpheli benim kanaatimce önce kaçmayı düşündü sonra da kazada yanında olup, polis tarafından alınan kişilerden dolayı da 36 saat sonra, alkol testi saatini geçtikten sonra da teslim olmayı akıl vermişler, ki bunu da böyle uygulamışlar" dedi.
“SAVCININ TAHLİYE TALEBİ BİZE ÇOK AĞIR GELDİ"
Mehmet Demir, “İnsanın canı bu kadar ucuz olmamalı yani. Bizim burada canımız çok yanıyor. Son celsede savcının tahliye talebi bize çok ağır geldi. Ağır ceza hükmünde olması, ağır cezayla yargılanması ve ceza alması gereken bir sanığın salıverilecek bir duruma bizi derinden yaralıyor. Toplumu da derinden yaralaması gerekiyor. Bunların önünde geçilip cezalar ağırlaştırılmazsa bu kazaların da önüne geçilmez. Hem acımızın dinmesi hem de toplumun refahı için bu ve bu gibi keyfi kazalara sebep olan insanların ağır cezalarla cezalandırılmalarını talep ediyorum. Ağır cezalar yaşasınlar ki diğerlerine örnek olsun.ö diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ MAHKEMEYE KADAR BEN NASIL YAŞAYACAĞIM"
Cihan Demir’in annesi Mihriban Demir, "Gecemiz gündüzümüze karıştı, neşe kaynağımız yok şu anda. Canım, ciğerim, benim kıymetlim yok şu anda. Geri gelmiyor, bunu biliyorum. Farkındayım, rabbim böyle nasip etmiş. Ona bir şey diyememe ama dönüp o vuran kişi arkasına baksaydı ne oldu ne bitti diye. Orada yatan benim canım. Vurup kaçıyor, benim zoruma giden bu. Ve tahliye talep etti savcı, ben buna çok üzüldüm. Önümüzdeki mahkemeye kadar ben nasıl yaşayacağım yani" dedi.
“SARILMAK İSTİYORUM SARILAMIYORUM"
Anne "Biliyorum evladım gelmeyecek ama o cezasını bulsun. Allah’ım güç versin böyle olay yaşayan herkese. Ben bunu yaşadım çok zormuş. Evladını kaybetmek çok zor. Şu an yok oğlum, sarılmak istiyorum sarılamıyorum, öpmek istiyorum öpemiyorum. Sadece mezarına gidebiliyorum" dedi.