CHP'li Karayalçın İzmir'de kentsel dönüşümü anlattı
İzmir Karabağlar'da katıldığı kentsel dönüşüm konulu panelde konuşan CHP'li Murat Karayalçın, Ankara'da belediye başkanı olarak görev yaptığı 90'lı yıllarda hayata geçirdikleri Dikmen Vadisi projesinin örnek model olduğunu açıkladı. Kentsel dönüşümde iki ayrı örnek olduğunu ifade eden Karayalçın, CHP'nin halkın çıkarlarını gözeten kamucu modeline karşın, AKP iktidarının uyguladığı piyasacı model ile İstanbul Fikirtepe örneğindeki gibi halkı mağdur ettiğini söyledi.
Erman ŞentürkEski SHP Genel Başkanı ve Dışişleri eski Bakanı Murat Karayalçın, bir dizi programa katılmak üzere geldiği İzmir'de önemli kentsel dönüşüm mesajlarının altına imza attı. CHP Karabağlar İlçe Başkanlığı'nda partililerle bir araya gelen ve partiye yeni katılan genç üyelere rozet takan Karayalçın, programının devamında Karabağlar Belediyesi'ni ziyaret etti.
Karayalçın, ardından Karabağlar Mustafa Necati Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'de Kentsel Dönüşüm ve Uygulamaları" adlı panelde konuştu. Kentsel dönüşümde 4 ayrı yasa olduğunu belirten Karayalçın, Türkiye'de dönüşüm kavramı hiç duyulmadan önce 90'lı yıllarda Ankara'da sosyal demokrat ve kamucu anlayışla hayata geçirdikleri, ülkede ilk olan Dikmen Vadisi projesinin bugün birçok projeye örnek teşkil etmesi gerektiğini söyledi ve "Dönüşümde iki model var. Bir tanesi kamucu, sosyal demokrat modelidir. Buna Ankara modeli de denebilir. Dikmen Vadisi Projesi, sosyal demokrat Ankara yönetiminin uyguladığı Türkiye'nin ilk kentsel dönüşüm projesidir. İkincisi, piyasacı model. AKP modeli olan bu modelin örneği de Fikirtepe Projesi'dir. Birisi kamucu modeldir, birisi de piyasacı modeldir. İzmir'de depremden sonra başlayan sorun Büyükşehir Belediyesi tarafından çözülmelidir. Kentsel dönüşüm depreme dayanıklı binaların yerine yenilerinin yapılmasıyla sınırlı bir etkinlik değildir. Kentsel yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmelidir. Yaşam kalitesini yükseltmiyorsanız bu bildiğiniz yık ve yap işidir. Bu konutsal dönüşümdür, kentsel dönüşüm değil. Mutlaka kentsel yaşam kalitesi yükseltilmelidir. İşin özü budur. Bu bizim için bir fırsattır" dedi.
Dönüşümde önceliğin vatandaşın rızası olduğunu hatırlatan Karayalçın son olarak şunları söyledi: "Ankara Batıkent'teki proje 11-12 yılda bitti. 55 bin konut, 300 bin nüfus vardı. Orada resmen yeni bir kent kuruldu orada. Projenin muhatabı olan halk projeyi sahiplendi ve olağanüstü bir enerji ortaya koydu. Kendisi proje muhafızı oldu. Sonuçta projeyi başardılar. Umudumuz halkımızdır. Depremi esas alan kentsel dönüşüm yeterli değil. Projelerin yasası olamaz. Yasa geneldir, süreklidir. Bana göre projelerin yasası kendi imar planlarıdır. Biz Ankara'da öyle yaptık. Dikmen Vadisi Projesi'nin iki metni vardı, biri plan, diğeri de yapılabilirlik çalışması. Yapılabilirliğin içinde toplumsal yapılabilirliğin de olması gerekmektedir. Öyle bir metin hazırlayacaksınız ki, hem iş kaynak yani iktisadi olarak yapılabilsin, hem de kitlenin rızası alınmış olsun. Kentsel dönüşüm kelimesi ilk kez Van Depremi'nden sonra duyuldu. 7 milyon konutun 20 yıllık dönemde çözülmesi gerektiği, 400 milyar dolar para harcanacağı hesaplanmıştı. Bu Erdoğan Bayraktar'ın tahminiydi. İkinci tahmin de 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un dile getirdiğiydi. 6.5 milyon konutun yerine acilen 1.5 milyon konutun dönüştürülmesi gerektiği söylendi. Çok büyük iddiaları oldu ama yapamadılar. Türkiye'nin ünlü akademisyenlerinden Prof. Dr. Semih Tezcan, radikal bir tahminle, yalnızca 680 bin konutun güçlendirilmesiyle kentsel dönüşüm sorununun çözülebileceğini söyledi. Ama AKP'nin inşaata dayalı büyüme tercihiyle bu bilimsel öneri arasında çok büyük bir farklılık var."