CHP’li İbrahim Kaboğlu: 'TBMM sessiz kalmamalı'
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 19 Ekim 2021’deki Vedat Şorli-Türkiye kararı üzerinden “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun kaldırılması için yasa teklifi verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Teklif tam bir garabet” yorumuna değinen Kaboğlu, Erdoğan’ın çoğu konuşmasını Cumhur İttifakı dışında kalan partilere yönelik yaptığına dikkat çekerek “Aynı kişinin parti genel başkanı olması, anayasanın cumhurbaşkanının tarafsızlığına ilişkin hükümlerini tümüyle askıya almıştır” dedi.
Sarp SağkalGazeteci Sedef Kabaş’ın tutuklanmasının ardından, “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçu üzerinden yeniden gündeme gelen tartışmaları değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçundan ceza alan Vedat Şorli’nin AİHM’e başvurduğunu ve hakkında “ifade özgürlüğü ihlali” kararı verildiğini anımsattı. Bu karar üzerinden TBMM Başkanlığı’na yasa teklifi sunan Kaboğlu, “AİHM’in Şorli kararı, TCK’nın Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuna ilişkin maddesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesine aykırı olduğunu, tereddüde yer bırakmayacak bir açıklıkta ortaya koymuştur. Türkiye’nin ulusal mevzuatının AİHS’ye ve Anayasa’ya uygunluğunun sağlanması için, TCK’nin 299. maddesinin ilga edilmesi zorunludur” dedi.
‘ASKIYA ALINMIŞ’
Sorunun birkaç boyutu olduğuna dikkat çeken Kaboğlu, “Hakaret suçuna TCK madde 125 ile yaptırım öngörülüyor. Seçilmiş olsun veya olmasın bütün yurttaşlar, hakarete karşı korunmaktadır. TCK madde 299 ise, tarafsız kişi ve makam bağlamında öngörülen bir hüküm. Aynı kişinin parti genel başkanı olması, Anayasa’nın, Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığına ilişkin hükümlerini tümüyle askıya almıştır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına karşın çoğu söyleminin Cumhur İttifakı dışında kalan partilere yönelik olduğunu belirten Kaboğlu, “Anayasa ve hukuk dışı bir düzen ve fiili durum ortamında madde 299, demokratik siyaset alanını daraltarak ve demokratik toplumu baskılayarak siyasal iktidarın el değiştirmesini engellemek amacıyla kullanılmaktadır. Bu nedenle, Avrupa Mahkemesi’nin pilot kararları arasında yer alan Şorli kararı karşısında TBMM daha fazla sessiz kalamaz” dedi.