CHP'li Faik Öztrak, tek kişilik rejime işaret etti: 'Cebimizi boşalttı'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası, Hatay’da bir otelde, Akdeniz Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği ile bir araya geldi.

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, “Bugün Türkiye’nin hemen hemen her yerinde çeşitli iş insanlarıyla, her kesimiyle Türkiye’nin bir araya gelerek dertleriyle dertlenmeye, çözüm aramaya çalışıyoruz. Kurallarıyla yürüyen Türkiye yaratmaya çalışıyoruz hep beraber. Dertlerinizi buradaki ekonomi kurmayları biliyor. Olur ya onların bilmediği sizin bildiğiniz sorunlar vardır. Bunları üst üste koyarak, ortak çözümler bularak doğru yolu yaratmaya çalışıyoruz şimdiden” dedi. Şahin, üreticinin ve emeğin değerli olduğu ülke yaratmaya çalıştıklarını söyledi.  

"BÜYÜME MODELİMİZ TIKANDI"

CHP’li Öztrak, “Ekonomik Buhrana Nasıl Düştük, Nasıl Çıkarız?” başlıklı sunumunu yaptı. Öztrak, sunumunda Türkiye ekonomisinin verilerle 2011 yılından 2021 yılına geldiği yeri anlatarak, AKP’nin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesinin imkansızlığını açıkladı.

Öztrak, AKP hükümetinin Onuncu Kalkınma Planı’ndaki hedeflerinin 2023’te tutmayacağını belirterek, “Bize onuncu planda vaat edilen ihracat hedefi 500 milyar dolardı, şimdi 242 milyar dolarda kalacak diyorlar. Birçok vaadin hayal olduğunu görüyoruz. Bunu niye yaşadık. Büyüme modelimiz tıkandı” dedi.

“O LAFTAN BUGÜNE EKONOMİ DİKİŞ TUTMADI”

Öztrak, sıcak para ile büyüme modelinde üretime ağırlık verilmediğini, “Tek adam rejiminin devlette yönetim krizine neden olduğunu”, 2020’de pandeminin de eklendiğini aktararak, “Bütün dünya vatandaşlarının sıkıntıları bütçeden destek vererek aşmaya çalışırken, biz ‘Kapattığımız işyerlerine sana destek vermeyeceğiz, borç vereceğiz. Onunla idare edersin’ dedik… Aslında ekonomi kötü yönetildi, kötü yönetildi derken birtakım göstergeleri var. Bunun bayrağı ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ lafı. Bu laf 2018 yılında edildi. O günden bugüne ekonomi dikiş tutmadı” diye konuştu.

Öztrak, Türkiye’nin risk priminin savaşta olan Rusya’nın hemen ardından geldiğini kaydederek, “Türkiye dünyada risk primi en fazla artan ikinci ülke oldu. Birinci Rusya. Rusya’nınki yeni arttı. O da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle” dedi.

Öztarak, Türkiye’de dolarizasyonun yüksek olduğunu “Ekonomiye sürekli bir, hani şambrel patladıkça eskiden yama yapılır, yapılır; bir müddet sonra dağılırdı. Yama ile bu işi idare etmeye çalıştık. İşin esasına giren, bütün dünyada güven uyandıracak reformları yapmak yerine biz yama ile bu işi götürmeye çalıştık. Önce kamu borcunu dolarize ettik. Yani ilk günah dediğimiz şey, içeriden bile dolarla borçlanmaya başladık. Sonra dolarla garanti vererek kamu özel iş birliği projelerini yaptık. O da yetmedi, dövize talebi azaltacağız diye yıllar önce Türkiye’yi batıran, dövize çevrilebilir mevduatı getirdik, adına kur korumalı mevduat dedik” diye anlattı.

Öztrak, “Bugün meseleleri çözmeye çalışırken görüyoruz ki kamu açıkları artmaya başladı, dış açık da artmaya başladı. Yoksulluk inanılmaz seviyelere doğru gidiyor. Bu tabi sosyal patlama risklerini artırıyor” dedi.  

"ÇOK BAĞIMLI HALE GELMİŞİZ"

Öztrak, Türkiye’nin cari açığını etkileyecek olanın enerji olduğunu kaydederek, “Çok bağımlı hale gelmişiz. En ucuz nereden alıyorsak gidip oradan almışız. Avrupa’da bunu yapmış ama sonuçta gördüğümüz manzara şu, Rusya- Ukrayna krizinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisi biziz. Enerji ulaştırmayı da etkileniyor. Meyve ve sebze ihracatımız var. Bu da bir şekilde etkileniyor. Dün Kahramanmaraş’taydık onları da dinledik. Rusya için üretilenlerin başka yere gönderilme imkanı yok. Belli standartları var. Kabul etmiyorlar” diye konuştu.

“TEK KİŞİLİK REJİM CEBİMİZİ BOŞALTTI”

Öztrak, Türkiye ekonomisinin geldiği bu durumdan çıkış yollarını da “Yeni kurallar, yeni kurumlar, yeni kadrolar” diye aktararak, “Tek kişilik rejim bize hiç yaramadı, cebimizi boşalttı. Türkiye’de artık parlamenter sisteme geçmek gerekiyor” dedi.

Öztrak, “Akdeniz havzasında barışın ortaya çıkarabileceği sinerjide Türkiye’nin etkin olmasını istiyoruz. Dünya Bankası’ndayken araştırdım, Türkiye’nin etkin olması halinde büyümesine iki puan ekleniyor” diye Türkiye’nin Akdeniz’deki rolüne de dikkat çekti.