CHP'li Engin Özkoç'tan AKP'li Ömer Çelik’in Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan sözlerine tepki
Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Suriyeli sığınmacılar üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef almasına yanıt verdi. Cemal Kaşıkçı cinayetini hatırlatan Özkoç, “İnandırıcı ve samimi değilsiniz” dedi.
ANKACHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Sığınmacıları katillere teslim etmeyiz” sözleri ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan sözlerine tepki gösterdi.
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerine ilişkin Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak "Muhalefet partilerinin Suriyelileri katillere teslim etmeyecek bir projeleri var mı? Sığınmacıları katillere teslim edemeyiz" ifadelerine tepki gösteren Özkoç, Cemal Kaşıkçı cinayetini hatırlattı.
“Türkiye'de konsolosluğa işlem yaptırmak için giren Kaşıkçı'nın katledildiğini biliyordunuz. Haber verildi, istihbaratın haberi vardı. Onu katledenleri, bu ülkeye elini kolunu sallayarak soktunuz” ifadelerini kullanan Özkoç, “Siz katillerin Türkiye'den elini kolunu sallayarak kaçmasına, mağdur ve masumların katledilmesine göz yumdunuz. İnandırıcı ve samimi değilsiniz” dedi.
Özkoç, “İki yıl önce Yunanistan sınır kapısına, binlerce mülteci dayandı. Pazarlık konusu yapıldığı için, ‘Siz bize paramızı vermiyorsunuz’ diye İçişleri Bakanı Soylu, ‘Biz mültecileri serbest bıraktık’ dedi. Siz parayı vermediler diye sığınmacılara kapıları açtınız, Akdeniz’in karanlık sularında, sınır bölgelerinde kurşunlara hedef haline getirdiniz ve ölümlere neden oldunuz” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Engin Özkoç, şöyle konuştu:
"ERDOĞAN SEN KAÇ DOLAR BOZDURDUN"
- ''Erdoğan ile dolar, AKP iktidarı ile dolar, döviz birlikte anılır oldu. Erdoğan, döviz ile altın bozdurulmasına katkı sağlayacak diye bir müjde açıkladı. 2018’den bu yana bu teşvik ve çağrılar bitmiyor. İlk kez 2018’de vatandaşlara seslendi, dedi ki; ‘Yastığınızın altındaki altınları dövizleri çıkartın, bozdurun’ dedi. Vatandaş, ne yaptı? ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin başındaki adam eğer böyle diyorsa; vatan, millet için bu yapılır’ dedi. Bir elinde beş lirasını, 10 lirasını bozdurmuş, diğer elinde belgesi. Vatandaş yastığının altında üstelik ‘kötü gün’ diye sakladığı dövizini bozdurmuş, bir tarafında belgesini tutuyor bir tarafında da 15-20 lirasını tutuyor. Bak vatandaş kuyruğa girmiş, bozdurmak için. Neden? Vatan için demiş, millet için demiş. Şimdi ben, bu milletin bu fedakarlığına karşı, televizyon kameralarının içine baka baka Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Sahi, Erdoğan sen kaç dolar bozdurdun? Bugüne kadar gerçekten, millet yastığının altındaki dolarları çıkardılar, sen bugüne kadar kaç dolar bozdurdun?
- Sakın bana, kalkıp da; ‘Benim dolarım yok’ deme. Vatandaşın 15-20 liralık doları var, sen sarayda oturuyorsun, ‘Benim dolarım yok’ deme. Sende yalan çok ya kalkıp da; ‘Ya ben zaten dolarlarımı bozdurdum, benimki Türk Lirası'nda duruyor’ diyorsan, bak vatandaş belgesini gösteriyor, sen de çıkar belgeni göster. Hiç olmazsa bu insanlar için, milletimiz için, sana inanıp dolarını, altınını bozduranlar için bunu yap. Ola ki sen yapmıyorsun, ama ben şimdi soruyorum: Man Adası ile ilgili Yargıtay kararını verdi, doğru dedi mi? Doğru, dedi. İşte belge elimde. O belgeye göre oğlun Burak Erdoğan, bir milyon 450 bin doları cebine indirmiş. Enişten, hani bu kalkışmayı haber veren enişten, darbe girişiminde seni uyaran enişten Ziya İlgen; bir milyon 250 bin doları cebine indirmiş. Dünürün Osman Ketenci bir milyon doları cebine indirmiş. Kardeşin Mustafa Erdoğan, iki milyon 500 bin doları cebine indirmiş. Sen millete çağrıda bulundun ya dünürün, oğlun, damadın, müdürün, enişten, dolarlarını bozdurdular mı? Dolarlarını bozdurdular ise belgeleri ellerinde var mı, göstersinler. Ben görüyorum ki yalan söylerken, milletten her şeyi isterken, fakirin fukaranın üç-beş kuruşuna göz dikerken yüzünüz kızarmıyor da Allah’tan da mı korkunuz yok? Milyarlarca dolara ihaleye çıkardığın beşli çeten dolarlarını bozdurdu mu? İki-üç maaş alan kamuda, yönetim kurullarında çalıştırdığın Saray yandaşları dolarlarını bozdurdu mu? Vatandaş dolarını bozdurdu.
"ERDOĞAN’IN UYGULADIĞI EKONOMİK POLİTİKALARLA TÜRK LİRASI'NI DİBE VURDURUYOR"
- Bugün dolar 15 lirayı aştı. Türk Lirası, neden bu kadar değer kaybediyor? Türkiye’de savaş mı var, afet mi var, olağanüstü yaşanan bir durum mu var? Savaşta olan Rusya ve Ukrayna’daki durum nedir? Ona bakalım. 24 Şubat’ta Rusya, Ukrayna’ya saldırdı. Rus parası ruble, önce biraz sarsıldı, bir dolar 133 rubleyi gördü. Ambargoya, savaşa ve Fed’in faiz artırımına rağmen toparlandı, bir dolar bugün 67,9 ruble. Ukrayna, savaşın başında bir dolar, 29,7 Ukrayna Grivnası'ydı; bugün 29,2 grivna. Peki siz; 24 Şubat’ta bir dolar 13,7 liraydı, bugün 15 lirayı aştı. Hani diyorsunuz ya dış güçler, dış güçler diye. Ukrayna açısından Rusya dış güçtür, saldırdı yerle bir etti, taş üstünde taş bırakmadı. Peki onların parasının değeri düştü mü? Düşmedi.
"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE KREDİ DÜŞÜRÜLEREK KONUT FİYATLARI AŞAĞI ÇEKİLMEMİŞTİR"
- Türkiye’ye saldıran var mı, savaş var mı, afet var mı, iç savaş var mı? Türkiye’de neden Türk Lirası değer kaybediyor. Vatandaşın gözünün içine baka baka bunu açıkla. Bunun bir tek nedeni var. Kendini ekonomist sanan Erdoğan, artan konut fiyatlarına karşı da bir çare üreten Erdoğan, kendisini Türkiye’de tek bir adam olarak her söylediğinin karşılığı olduğuna inanan Erdoğan; uyguladığı ekonomik politikalarla Türk Lirası'nı dibe vurduruyor. Dünyanın hiçbir yerinde kredi düşürülerek konut fiyatları aşağı çekilmemiştir. Aynı faiz düşürülerek enflasyonun aşağı çekilemeyeceği gibi. Erdoğan’ın müjdesi her paket gibi bir avuç zengini kapsıyor. Bir milyon kredi çekip aylık 14 bin lira para ödeyecek vatandaş var mı, gerçekten? Vatandaş süt alamıyor, ekmek alamıyor. Akşama eve nasıl gideceğini bilmiyor. Peki bu konut kredisi ile ilgili, döviz açıklaması ile ilgili bu durum kime yarayacak? Bir, müteahhitlere; iki yatırım yapan zenginlere yarayacak. Bu paket alt ve orta gelirli vatandaşı, milyonlarca insanımızı yok sayan pakettir. Bu paket, aynı zamanda; kamu bankaları aracılığı ile uygulanacak. Eğer buradan doğan zararlar olursa, bütün vatandaşların sırtından bu paralar ödenecek.
"TOPRAKLARINI DOLAR KARŞILIĞINDA SATAN BİR ÜLKE KONUMUNA GELDİK"
- Bakan Nebati, gözleri ışıldayarak Türk Lirası için şöyle diyor, skeçlere bile konu olmuş: ‘Türk Lirası artık vurabildiği kadar dibe vurdu’ diyor. ‘Bundan sonra daha da aşağı gitmez’ diyor. E gitti. Bugün dolar 15 liranın üzerine çıktı. Bulgaristan, yılın ilk ayında 238 bin Bulgar, Türkiye sınırları içine girip alışveriş yapıyor. Neden? Türkiye kendi paraları açısından değer kaybeden Türk lirasına karşı, Türkiye; onlar için alışveriş cennetine dönüştü. Hatırlayın yıllar öncesini. Türkiye’de yaşayan insanlarımız Bulgaristan ve ona benzer diğer sınır ülkelerine gidip, milyonlarca liralık alışveriş yapıyorlardı. Çünkü o zaman Türk lirası değerliydi. Ne oldu? Şimdi yer değiştirdik. Kendisini sıkıntıya sokan, kendi komşu ülkeleri arasında uyguladığı ekonomik politikalarla artık Türkiye’nin başka sınır ülkeleri tarafından gelip de alışveriş cennetine döndürdüğü Türkiye, aynı zamanda kendi toprakları için de aynı şeyi yapıyor. Topraklarını dolar karşılığında satan bir ülke konumuna geldik. Dünyada üç dört tane ülkeden bir tanesi. Ucuza dolar karşılığında kendi vatandaşlık hakkını veren toprağını satan bir ülke konumundayız şu anda. Bunun yaratıcısı kim? Recep Tayyip Erdoğan.
"SİZ PARAYI VERMEDİLER DİYE SIĞINMACILARA KAPILARI AÇTINIZ"
- İki yıl önce Yunanistan sınır kapısına, binlerce mülteci dayandı. Pazarlık konusu yapıldığı için, ‘Siz bize paramızı vermiyorsunuz’ diye İçişleri Bakanı Soylu, ‘Biz mültecileri serbest bıraktık’ dedi. Hani bunlar ‘Biz mülteciyi kimseye ezdirmeyiz’ diyorlar ya. Hani AKP’nin Sözcüsü Çelik, ‘Biz insani olarak bakıyoruz’ diyor ya. Hani, ‘biz katillere sığınmacıları teslim etmeyiz’ diyor ya. Ya siz parayı vermediler diye sığınmacılara kapıları açtınız, Akdeniz’in karanlık sularında sınır bölgelerinde kurşunlara hedef haline getirdiniz ve ölümlere neden oldunuz. Şimdi Ömer Çelik diyor ki ‘Biz sığınmacıları katillere teslim etmeyiz’ diyor. Ben de diyorum ki, Ömer Çelik’e; siz Türkiye’de konsolosluğa gelip de işlem yaptırmak için konsolosluğa giren Kaşıkçı’nın katledildiğini biliyordunuz. İstihbaratın haberi var mıydı, vardı. Onu katledenleri bu ülkeye elini kolunu sallayarak soktunuz. Ondan sonra ellerini kollarını sallayarak ayrılıp gittiler. Açılan davayı da siz Suudi Arabistan’a iade ettiniz. Siz Türkiye’nin adalet açısından egemenliğini başka bir ülkeye teslim ettiniz. Siz katilleri Türkiye’de, elini kolunu sallayarak kaçmasını, mağdur ve masumların katledilmesine göz yumdunuz. Siz gerçekten bunu tüm dünyaya inandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz. Siz inandırıcı değilsiniz, samimi değilsiniz. Her politikanız böyle, her yaptığınız böyle. Türkiye’de huzur olsun istemiyorsunuz, insanlar nefes alsın istemiyorsunuz.
"BÜTÜN FESTİVALLERİ YASAKLAYACAK MISINIZ?"
- Eskişehir’de, festivaller yapılacak, şarkılar türküler söylenecek. Vali ‘bunu yapamazsınız’ demiş. Festivalde ne şiddet çıkacak? Siz bundan sonra Türkiye’de bütün festivalleri yasaklayacak mısınız? Dışarıya insanlar çıkmasın, çıkarlarsa asayiş bozulur diye, insanları evde mi tutacaksınız? Siz müziğe düşman mısınız, insana düşman mısınız, huzura düşman mısınız, gülmeye düşman mısınız? Türkiye’de yarattığınız ortam işte tam da bu.”
Özkoç, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
Muğla’da MHP Menteşe İlçe Başkanı Talat Uğurlu’nun İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik eleştirileri karşısında, kendisini kılıçlı bir fotoğraf paylaşımı ile tehdit etmesinin anımsatılması üzerine Özkoç, şunları söyledi:
- ''Mevlana’nın sözüyle cevap vereyim. ‘Tut ki Ali’nin Zülfikar’ı sana miras kaldı, Ali’nin yüreği sende olmadıktan gayrı Zülfikar ne işe yarar’ demiş. Biz bu yola çıktığımız günden beri tehditlerden çekinmiyoruz, korkmuyoruz. Allah’a verilecek bir can borcumuz var, vakti geldiği zaman onu da veririz.''