CHP’li Bozoğlu, İliç’teki facianın benzerinin yaşanabileceği uyarısında bulundu
Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, yıllardır çevreye verdiği zararlarla gündeme gelen Ankara’daki Çayırhan Termik Santralı ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların özelleştirileceğini duyurdu.
Emirhan ÇobanHazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 13 Eylül’de yıllardır çevreye verdiği zararlarla gündeme gelen Ankara'daki Çayırhan Termik Santrali ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların özelleştirileceğini duyurdu. Santral, 2000 yılında Turgay Ciner’in sahibi olduğu Park Termik şirketine devredilmişti. 20 yıllık İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi‘nin sona erdiği 30 Haziran 2020’de tekrar devlete iade edildi. Santralin ve arazilerinin “özelleştirilmesi”ne ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 2021’de Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Başkanlığın internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre, özelleştirmeye ilişkin ihale şartnamesi ve tanıtım dokümanı bedeli 200 bin lira, geçici teminat bedeli 150 milyon lira olarak belirlendi. İhaleye katılmak isteyenler, 4 Aralık 2024’e kadar son teklif verebilecek. İhale, birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. Pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla yapılacak açık artırmayla ihale sonuçlandırılacak. Yıllardır doğaya ve yurttaşların yaşamına verdiği zararlarla çevrecilerin tepkisini çeken santralın kaç yıllık ömrü kaldığı da merak ediliyor.
‘DEVAM EDİLİRSE VERGİLENDİRME ARTACAK’
CHP Parti Meclisi Üyesi ve eski Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, santralın çevreye ve yurttaşların yaşamına verdiği zararları Cumhuriyet’e değerlendirdi. İklim krizi ve iklim değişikliği karşısında tüm dünyanın kömürlü termik santral kullanımından vazgeçtiğini söyleyen Bozoğlu, “Paris İklim Anlaşması’yla beraber bu süreç hızlandı. Türkiye, ihracatının yüzde 50’sini Avrupa’ya yapıyor. Eğer bu santrallarla enerji üretmeye devam edersek, Avrupa Birliği (AB) tarafından ‘Sınırda Karbon Uygulaması’ ile vergilendirmenin artacağını biliyoruz” dedi. İklim krizine en çok sebep olan santralların Çayırhan gibi santrallar olduğunu belirten Bozoğlu, Çayırhan termik santralının ömrünü tamamlama noktasına geldiğini de vurguladı.
‘İLİÇ BENZERİ BİR KAZA YAŞANABİLİR’
Santralın en büyük probleminin atık sahası olduğuna dikkat çeken Bozoğlu, “AKP iktidarı, mevzuatta oynama yaparak ‘ben yaptım, oldu’ yaklaşımıyla Atık Yönetimi Yönetmeliği’ni değiştirdi. İçeriği belli olmayan bir raporla, bir kağıt parçasıyla bu atık sahaları vahşi olmaktan çıkartıldı ve sanki sanal bir şekilde düzenli depolama sahasıymış gibi kabul ettirildi. Ama bu atık sahalarının içerisinde toksik atıklar var. Bu atıklar şu anda yer altı sularını, toprağı kirletmeye devam ediyor” dedi. Bu atık sahasının Erzincan’ın İliç bölgesinde yaşanan felakette olduğu gibi çökebileceğine işaret eden Bozoğlu, “Çok ciddi bir yığın yapılmış ve kontrolsüz biçimde depolanmış. Sarıyer Barajı’na da çok yakın bir yerde. Yıkılması durumunda bu baraj tehlikeye girecek. Sarıyer Barajı, gelecekte Ankara’nın su kaynağı olarak görülen bir baraj. Bunu da en baştakiler çok iyi biliyorlar. Hâlâ bir önlem alınmadı ve santral oraya atıklarını yığmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘YÜKSEK MALİYET VE KİRLİLİĞE DÜŞÜK VERİM’
Tesisin şu anki haliyle maliyet ve kirliliğinin yüksek olduğunu belirten Bozoğlu, alınan verimin düşük olduğunu vurguladı. Bozoğlu, “Tesisi almayı planlayan yatırımcıların da büyük bir sorunla karşı karşıya kalacaklarını şimdiden söyleyebiliriz. Ömrünü tamamlamış bir tesisin AKP iktidarında hala para elde edebilme kaygısıyla özelleştirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Çevreyi ve halk sağılığını tehdit eden bu tesisin artık kapatılması sürecinin tanımlanması gerekiyor” diye konuştu.