CHP'li Altay'dan Erdoğan'a çapulcu tepkisi: 'O öğretmenlerin elinden geçtin'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öğretmenlere yönelik "Siz eğitim-öğretim mimarı mısınız, yoksa sokaklarda çapulcu olarak dolaşanlardan mısınız" sözlerine, "Ya seni bir öğretmen yetiştirdi. Sana okuma-yazma öğretti. Nereye kadar okuduysan, onu da bilmiyoruz da. O öğretmenlerin elinden geçtin" diyerek tepki gösterdi.
ANKAEngin Altay, bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Altay, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine savcıların harekete geçmediğini ifade ederek, "Savcılar, korkmayın. 9 ayları kaldı zaten, en fazla 9 ayları var. Namuslu savcılar Erdoğan’ı, AK Parti’yi rahatsız ettiği için görevlerinde bir zarara uğrarlarsa onların uğradığı zararları telafi etmek, onlara yapılan sürgünleri, haksızlıkları telafi etmek bizim temel görevimizdir, bizim namus borcumuzdur. 6 bin 500 savcı; biri bile harekete geçemiyor. Yazıklar olsun" dedi.
"SEN MUTASYONA UĞRADIN"
Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ben değişmedim, geliştim" sözlerini anımsattı ve "Erdoğan, sen ne değiştin ne geliştin. Sen, mutasyona uğradın. Sen ve partin, mutasyona uğradınız. Başkalaştınız. Başka oldunuz. Gözünüzü para bürüdü. Ne yapacaksınız bu kadar parayı bilmiyorum" diye konuştu.
"HIRSINLA, EGONLA MÜCADELE ET"
Altay, elektrik ve doğal gaza yapılan zamları da "Bu fiyatlarla kimse kombisini çalıştıramaz. Elektrik… En düşük tarife var ya geçen sene kasım ayında 240 kilovat saat yakan hane, 220 TL ödemiş idi. Şimdi önümüzdeki kasım ayında 440 TL ödeyecek. Nasıl ödeyecek. Bu, en düşüğü. Böyle mi mücadele edeceksin? Böyle mi enflasyon ile mücadele? Bu, millete kıymak, zulmetmek. Şu enflasyon ile mücadeleyi Allah aşkına bırak. Bir mücadele et. Hırsınla mücadele et Erdoğan; hırsına, egona yenilme. Çok şişti egon" sözleriyle eleştirdi.
Altay’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"DEVLET SOYULUYOR. DEVLET ÇÜRÜYOR
Ağlanacak halimize gülüyoruz bazen. Türkiye’de devletin ciddi bir çürüme süreci içine girmiş olması bizleri çok üzüyor. Kadim devletimiz hiç bu kadar tefessüh içinde olmamıştı. Devlet soyuluyor. Devlet çürüyor. Şimdi en sonra Sermaye Piyasası Kurulu’nda dönen dolapları izlerken bir kez daha devletin ne kadar liyakatsiz, ehliyetsiz, devlet adabından yoksun kadrolar tarafından yönetildiğine üzülerek tanık oluyoruz.
DEVLETTEN ÇALINAN HER BİR KÖR KURUŞ AZİZ MİLLETİMİZİN PARASIDIR
Biz, devletimizin şan ve şerefinin yücelmesinden başka bir şey isteyenlerden değiliz. Sadece bunu istiyoruz. Devletten çalınan her bir kör kuruş, aziz milletimizin parasıdır. Aziz milletimizin kesesinden çalınan paradır. Bunun böyle bilinmesi lazım.
16 YIL YÖNETTİĞİ BANK ASYA’DAN HALKBANK’A GENEL MÜDÜR YAPILMIŞ
Ali Fuat Taşkesenlioğlu… Kim bu adam? Bank Asya’da 16 yıl çalışmış ve bir bölümünde de genel müdürlük yapmış. Bank Asya’ya 100 TL para yatıranların cezaevinde olduğu bir ülkede Ali Fuat Taşkesenlioğlu, 16 yıl yönettiği Bank Asya’dan Halkbank’a genel müdür yapılmış. Olmamış, sonra İstanbul Borsası’nı denetleyen, düzenleyen, gözetleyen bir kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı olmuş. ‘Olmuş, ne var bunda’ denebilir. Ama koku çıktı, çıkmakla kalmadı, adeta ortalığa saçıldı. Pislik saçıldı.
HALE BAK
Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kız kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu hanımefendi milletvekili, damat Ünsal Ban var. Önemli bir iktisatçı, akademisyen ve iki danışman; Serkan Taranoğlu, Korkmaz Karaca. Geldiğimiz tabloda Mine Tozlu Sineren diyor ki ‘Danışmanlar beni arıyor, onla iş yapma, onlar çok alır senden, gel bizle çalış’. Hale bak. Saray danışmanları, borsa ile, Sermaye Piyasası Kurulu ile işi olan iş insanlarına ‘O danışmanla çalışma, o çok fazla rüşvet ister, ben daha az alacağım, benle çalış’ der noktaya geldi. Kabul edilebilir mi? Kabul edilemez.
MİNE TOZLU SİNEREN GİBİ KAÇ KİŞİ VAR
Bu, icebergin görünen kısmı. Mine Tozlu Sineren gibi kaç kişi var? Bunu da bilmiyoruz. Ve bir şey akla geldi. Meşhur damadın istifa ederken söylediği ‘At izi, it izine karıştı’ sözü, gerçekten bu iktidar için söylenebilecek hakikaten güzel ve yerinde bir söz.
ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Devlet Denetleme Kurulu var bir de. Bu işleri takip edecek, savcıların dışında denetleyecek, araştıracak, soruşturacak bir kurul. Sermaye Piyasası Kurulu’nun görevi ne? Küçük yatırımcıyı korumak. Borsa İstanbul’un denetiminden sorumlu. Peki Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Yunus Arıncı kim? Aynı zamanda İstanbul Borsası Yönetim Kurulu Üyesi. Nasıl olacak? Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, SPK’yı denetleyecek kişi, SPK’yı denetleyen borsanın yönetim kurulu üyesi. Nasıl bir kafa, mantık, anlamak mümkün değil.
ALLAH’TAN KORK ERDOĞAN
Bir boşanma davası sebebiyle ortaya saçılmış bir pislik, rüşvet skandalı ile karşı karşıyayız. Boşanma davası olmasa belki de bu işleri hiç konuşmayacaktık. Kim var? La Casa De Papel gibi bir film, soygun filmi. Aktörler belli; saray, saray danışmanları, milletvekilleri ve FETÖ artığı genel müdürler. Bank Asya’nın genel müdürü. Allah’tan kork Erdoğan. Öğretmen Bank Asya’ya para yatırdı, hesap açtı diye hapse attın, FETÖ’cü diye yargıladın, yaftaladın. Bank Asya’da 16 yıl üst düzey yöneticilik yapmış bir kimseyi Halkbank’a hangi kafa ile genel müdür yaptın? Bunları anlamak mümkün değil.
HAKAN ATİLLA ‘BORSA İSTANBUL YÖNETİMİNE ATANANLAR GÖREVE UYGUN DEĞİL DEDİM’ DİYOR
Hakan Atilla… Adamın başını belaya soktunuz. Adam türlü badirelerden geçti. Hakan Atilla, borsa yönetimindeyken diyor ki ‘Borsa İstanbul yönetimine atananlar göreve uygun değil dedim’ diyor. ‘İş yapış tarzları gereği orada olmamaları gerektiğini anlattım’ diyor. Kime anlatmış olabilir? Reise. Reis ne yapmış? Kale almamış. Hakan Atilla ne yapmış? İstifa etmiş, Borsa İstanbul’dan 8 Mart 2021’de. Ve Ali Fuat Taşkesenlioğlu için, ‘Nereden çıktı, onu da anlamadım’ diyor. ‘Sadece o değil, Bank Asya Genel Müdürlüğü’nde üst düzey yönetici olan 6 kişi ile birlikte Halkbank’a atandı’ diyor. Buradan murat nedir, merak ediyorum. Ben değil, Türkiye merak ediyor.
EŞİ, BEYEFENDİDEN 2 BUÇUK MİLYON DOLAR BOŞANMA TAZMİNATI İSTİYOR
Bir de Ünsal Ban var. Sayın milletvekilinin boşanma aşamasında olduğu eşi. Türk Hava Kurumu Üniversitesi eski rektörü Ünsal Ban. Kamuoyuna çıkan bilgiler üzerine Türk Hava Kurumu Üniversitesi de bir açıklama yapmış. Ünsal Ban, 8 ceza davası hâlâ hakkında var olan, 9 da hukuk davası hakkında var olan bir kişi. Sicili kabarık. Suç makinesi gibi adam. Ama bir AK Parti milletvekilinin eşi. Ödüllendirilmesi lazım. Şöyle bir kitap yazmak suretiyle de reis hazretleri tarafından ödüllendirilmiş. Sürekli ödüllendirilmiş. Eşi, beyefendiden 2 buçuk milyon dolar boşanma tazminatı istiyor. Nereden kazanmış olabilir Ünsal Ban? Bu kitabı satarak mı? Bu kitabı da 70-80 bin TL baskısını Türk Hava Kurumu Üniversitesi bütçesinden ödemiş. Bu da garip, saçma bir durum.
6 BİN 500 SAVCI, BİRİ BİLE HAREKETE GEÇEMİYOR
Temiz bir adli yıl olsun. Bu adli yıl, temiz bir adli yıl olsun kardeşim. Yargı bağımsızdır. Savcılar, korkmayın. 9 ayları kaldı zaten, en fazla 9 ayları var. Namuslu savcılar Erdoğan’ı, AK Parti’yi rahatsız ettiği için görevlerinde bir zarara uğrarlarsa onların uğradığı zararları telafi etmek, onlara yapılan sürgünleri, haksızlıkları telafi etmek bizim temel görevimizdir, bizim namus borcumuzdur. 6 bin 500 savcı; biri bile harekete geçemiyor. Yazıklar olsun. Tek kelime ile yazıklar olsun. Ülkenin en büyük ikinci partisi savcıya gidiyor, bir dilekçe veriyor, savcı talimat bekliyor ‘ne yapsam acaba’ diye."