CHP'den Süleyman Soylu'ya çok sert 'İBB'ye teftiş' tepkisi
CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Özkoç, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) başlatılan “özel teftiş” hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepki gösterdi.
ANKACHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik başlattığı özel teftişe ilişkin açıklamalarda bulundular.
Özkoç ve Özel, başlatılan “özel teftiş” hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepkilerini dile getirdiler.
Özel konuya dair, “AK Parti fişlemeyi kaldırdıysa Süleyman Soylu’nun elindeki ne? Teftiş dediği şey aslında elindeki yürütme görevini kullanarak kaybettiği, hatta kaybettirdiği çünkü ne kadar çırpındıysa farkı o kadar büyüdü, İstanbul’a intikam teftişi yapıyor. Hukuk devletinde bakanlara yetkiler, intikam alsın diye verilmez, kanuna uygun görev yapsın diye verilir” dedi.
Özkoç da, "Adama sormazlar mı; senin iktidarının Adalet Bakanlığı işe giren insanlara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan belge veriyor mu, vermiyor mu? Veriyor. Orada herhangi bir suç var mı, yok mu? Peki sen sordun mu Adalet Bakanlığı'na, ‘bunlarla ilgili siz savcılık belgesi verirken herhangi bir suç duyurusu vardı da yazdınız mı, yazmadınız mı’ diye. Sormadın. Neden; çünkü sen tetikçisin Süleyman Soylu" dedi. İçişleri Bakan Süleyman Soylu'yu eleştiren Özkoç, "Süleyman Soylu, mafya ve uyuşturucu baronlarının adamıdır. Soylu, Ekrem Başkan'ın tırnağı olamaz" ifadelerine yer verdi.
Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"YETER Kİ ALGI OPERASYONUNUN FAYDASINA OLSUN"
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik teftiş süreci haberleri yayıldı. Kısaca hatırlamakta fayda var. Süleyman Soylu, kendisi çıkıp ‘Türkiye genelinde 160 PKK’lı kaldı’ dedi, 160 PKK’lı kaydıysa 450’si nasıl İBB’de oluyor? Süleyman Soylu’nun söylediği sözlerin bir tarafı başka yanlış bir tarafı başka yanlış. Siz güya şantaj olarak elinizde belge tutacaksınız, sözde ihbarı savcıya yönlendirmeyeceksiniz, sonra partinizin genel başkanı bu konudan bahsedince özel teftiş açacaksınız. Böyle bir durum böyle bir tehlike varsa; polis emrinde. Ama yok. Algı operasyonu yapacak. Kim olduğu belli değil ama, 455 kişiyi töhmet altında bırakacak. Bir terörist olarak gördüğünü söyleyecek. Sonra ortaya bırakacak. Yeter ki algı operasyonunun faydasına olsun.
"SÜLEYMAN SOYLU HER ZAMANKİ GİBİ YALANI DOĞRU GİBİ ANLATIYOR"
- Süleyman Soylu aynı açıklamayı Boğaziçi eylemlerinde yapmıştı. ‘Ailelerinden özür dileyeceksin’ demiştim. 1977’de kendini feshetmiş örgütü de saydı. Ama bunları söyledi. Ben hem tutukluları ziyaret ettim, yargılamaları takip ettim. Süleyman Soylu’nun bu fişlemelerinin bir tanesi bile savcılar tarafından iddia edilmedi. Çünkü yalan. Çünkü yok. Geleceğin en zeki öğrencilerinin kolunu büküyorlar, saçını çekiyorlar. Yalan makinesi devrede. Bu gençlerin komşularına, ‘karşı dairede terörist oturuyor’ dedin. Dedelerine ‘senin torunun terör örgütü mensubu’ dedin. Bütün Türkiye’ye şikayet ediyoruz bu tutumunu. Şimdi aynı şeyi İBB’de çalışan insanların tamamını karalayarak, çünkü somutlaştırmıyor, şu kadar bu kadar, hangileri? ‘Soruşturma açtım’ senin işin mi? Saçma sapan işlerle uğraşıyor. Bu kadar ciddi iddiaların var ise senin Meclis’te ‘bık bık bık’ yapmak yerine, savcıya koşup, bütün bilgi belge delilleri vermen gerekirdi. Ama yalan, yok. Her zamanki gibi yalanı doğru gibi anlatıyor.
"KARIN AĞRISIYLA YAPIYORSUN SEN BU REZİLLİKLERİ"
- Sağ olsun Türkiye’yi Süleyman Soylu, bu abuk sabuk iddialarıyla meşgul ediyor. Utanmak yok. Her şeyi olabilirsin, Süleyman Soylu’nun pozisyonunda; bir rezil olamazsın. Ne yalanın bedeli var ne mahcup olmanın bedeli var… Fişleme bu dediğin. Kovuşturma yok, iddianame düzenlenmemiş, ceza verilmemiş, PKK diye çizelge yapmış. Bu ne? Kendince fişleme. AK Parti fişlemeyi kaldırdıysa Süleyman Soylu’nun elindeki ne? Elindeki karayı, çamuru kimi bulursa onun yüzüne sürüyor Süleyman Soylu. Bir tek kendi yüzüne yapışır, iyice sıvazla. Bir sen utanmıyorsun, bir sen çekinmiyorsun. Teftiş dediği şey aslında elindeki yürütme görevini kullanarak kaybettiği, hatta kaybettirdiği -çünkü ne kadar çırpındıysa farkı o kadar büyüdü-, İstanbul’a intikam teftişi yapıyor. Hukuk devletlerinde bakanlara yetkiler, intikam alsın, öç alsın diye verilmez, kanuna uygun görev yapsın diye verilir. 31 Mart seçimlerinden hemen sonra, tekrar seçimlerden hemen önce; ‘700 sandık görevlisi FETÖ’cü’ dedin. 700 FETÖ’cünün bir tanesini savcılığa verdin mi? Listesi nerede? O gün söyledin unuttun, salladın gitti. Neden, algı yaratacaksın. 700 FETÖ’cü, oyları yanmış saydı, Ekrem İmamoğlu’nu seçim kazandırdı’ dedin, seçimler iptal oldu, vatandaş dedi ki, ‘evet yanlış, 13 bin 600 değil fark, 806 bin olsun da Soylu doya doya saysın’ dedi. ‘Otursun bir köşede, şişsin’ dedi. O karın ağrısıyla yapıyorsun sen bu rezillikleri.
Özkoç, İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlattığı özel teftişi ise şöyle değerlendirdi:
"ÇÜNKÜ SEN TETİKÇİSİN SÜLEYMAN SOYLU"
- Kim başlattı, İçişleri Bakanlığı. Kimin hakkında, İstanbul Belediyesi ile ilgili. Yani Ekrem Başkan hakkında. Ne diyor; 'Orada şu kadar PKK'lı işe almışsın, şu kadar YPG'li, şu kadar terörist işe almışsın' diyor. Adama sormazlar mı; senin iktidarının Adalet Bakanlığı işe giren insanlara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan belge veriyor mu, vermiyor mu? Veriyor. Orada herhangi bir suç var mı, yok mu? Peki sen sordun mu Adalet Bakanlığı'na, ‘bunlarla ilgili siz savcılık belgesi verirken herhangi bir suç duyurusu vardı da yazdınız mı, yazmadınız mı’ diye. Sormadın. Neden; çünkü sen tetikçisin Süleyman Soylu. Süleyman Soylu, tetikçidir. Süleyman Soylu, haklıyı değil mafyayı, baronları korur. Ben, bunu ispat ediyorum, ettim.
"SÜLEYMAN SOYLU EKREM BAŞKAN'IN TIRNAĞI OLAMAZ"
- Kolombiya Savcılığı'ndan, narkotik şubeden gelen belgede 4,9 ton uyuşturucunun Mersin Limanı'nda kimin tarafından alınacağının numaraları var. Sen neden onu, uyuşturucu baronunu yakalamıyorsun? Madem suça ve suçlunun bu kadar üzerine gidiyorsun. Sezgin Baran Korkmaz'ı, mahkeme kararlarını değiştirerek, kaçmadan bir gün önce de kendin görüşüp kara para aklayıcısı, MASAK'ın 'bu suçludur' dediği adamı kaçırdığını itiraf ettin mi, etmedin mi? Suçlu olan Süleyman Soylu'dur, tetikçidir. Süleyman Soylu, mafya ve uyuşturucu baronlarının adamıdır. Şimdi, bunlar tartışılmasın diye Türkiye'de tertemiz bir adam üzerinden, milyonlarca oy almış... Süleyman Soylu, Ekrem Başkan'ın tırnağı olamaz. Milyonlarca oy almış, insanların sevgilisi haline gelmiş kişiye saldırırsan… ‘Gerçek hırsızlık yapanları ve onu koruyanları göz ardı ederim, böylece konuşturmam’ diye yapıyor. Yağma yok.
"MAFYA TARAFINDAN RÜŞVET VERİLEN ADAMLARI SAKLAYAN VE KORUYAN SÜLEYMAN SOYLU'DUR"
- Uyuşturucu baronları ile iş birliği yapan Süleyman Soylu'dur. Eğer bu çarpık sistem olmasaydı Süleyman Soylu'nun derhal yargı karşısına çıkıp yargılanması gerekiyordu. Kara para aklayıcılarını kaçıran Süleyman Soylu'dur. Mafya tarafından rüşvet verilen adamları saklayan ve koruyan Süleyman Soylu'dur. Bunun adı tetikçi Süleyman'dır. Güneş leke tutmaz, onun için hiç boşuna uğraşmasınlar. Milleti neden aç, yoksul bıraktılar; neden uyuşturucu baronlarıyla, mafyayla iş birliği yapıyorlar, onları açıklasınlar."