CHP lideri Kılıçdaroğlu Siverek'te söz verdi: 'İktidarımızda il olacak'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir tarafa not edin. 'Kılıçdaroğlu söz verdi' deyin 'İktidar olduğunda Siverek il olacak' deyin. Bu sözü verdik bunu bir tarafa yazın" dedi.

ANKA

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretlerinin ardından Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde geçti. Kılıçdaroğlu, Siverek’te CHP’ye katılan yeni üyeler için düzenlenen törene katıldı. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde Siverek’i il yapacaklarının sözünü verdi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

“SÖZ, KILIÇDAROĞLU SÖZÜDÜR”

“Böylesine güzel bir ortamda beni ağırladığınız için hepinize yürekten teşekkür ederim. Bir araya gelmeyi unutmuştuk, kucaklaşmayı unutmuştuk, helalleşmeyi unutmuştuk. Buraya; kucaklaşmak, barışmak, huzur, kalkınmak ve helalleşmek için geldim.

Siverek’i biliyorum, bölgedeki önemini ve ağırlığını da biliyorum. Taleplerini de gayet iyi biliyorum. Az önce İl Başkanımız söyledi, ‘İl olma talebimiz var’ dedi. İl olma talebi konusunda dernek kurduğunuzu da biliyorum, bu mücadelenin uzun süredir verildiğini de biliyorum.

Bir tarafa not edin, hafızanızın bir tarafında tutun, bu tarihi de kaydedin; ‘Kılıçdaroğlu söz verdi, iktidar olduğunda Siverek il olacak’ deyin. Tarihi unutmayın, bir tarafa yazın. Söz, Kılıçdaroğlu sözüdür. Söz verdik mi mutlaka yerine getireceğiz. Yılladır bekliyorsunuz, dernekler kurdunuz. Belki bu sözü pek çok politikacı size verdi. Ama unutmayın; Kılıçdaroğlu hak adamıdır, dava adamıdır, garibanların yanındadır. Bir kişi ‘ben haksızlığa uğradım’ diyorsa onun yanındadır. Hakkın, hukukun, adaletin yanındadır. Unutmayın bunu.

İl başkanımız konuşurken ‘biraz heyecanlıyım’ dedi. Heyecan güzel bir şeydir. Hepimiz heyecanlıyız. Bu heyecanlı ortamda beraberiz, birlikteyiz. Türkiye’nin dünya kadar sorunu var, sorunları çözmek için buradayım. Üç gündür Diyarbakır’dayım.

“TEBESSÜME İHTİYACIMIZ VAR”

Şimdi Sivereklilerle kucaklaşıyoruz. Sizin terinizi koklamak benim için onurdur ve gururdur, unutmayın. Başkanımız dedi ki, ‘Tebessüme ihtiyacımız var’ dedi. Tebessümü unuttuk, kucaklaşmayı unuttuk, barışı unuttuk, huzuru unuttuk. Karabasan gibi üstümüze çöktüler. Gencecik işsizler var. Her evde işsiz var. Bunları çözmek lazım.

Bölgenin tarım bölgesi olduğunu biliyorum. Yıllardır GAP’a gerekli özeni göstermediklerini biliyorum. Tarlalar bekliyor, su yok; onu da çok iyi biliyorum. Su boşuna akıyor, onu da çok iyi biliyorum. ‘Beşli çeteye’ dünyanın parasını verdiler. O paranın yarısını verseler, bugün GAP bütün Türkiye’yi besleyecekti. Ama yapmadılar. Biz yapacağız. GAP’ı bitireceğiz. O su bereketli tarlalara akacak. Alın terinin ne kadar değerli olduğunu göreceksiniz. Siz, bütün Türkiye ve bütün dünyaya göstereceksiniz.

Şanlıurfa’ya gittiğimde, en çok çiftçi elektrikten şikayet ediyor, ‘Dünyanın parasını istiyorlar bizden’ diyorlar. Şanlıurfalı kardeşlerime söz verdim. ‘Büyükşehir belediye başkanlığını verin, elektriği bedava vereceğiz’ dedim. Ücretsiz olacak. 2 milyon 300 bin hektar arazi taşlık, ekilmiyor. Allah’ın güneşi var, ısıyı alırken para vermiyorsun. Güneş tarlalarını kurarız, elektriği elde ederiz, her çiftçi bedava kullanır, artan elektriği de satarız.

Erdoğan, ‘Elinden tutan mı var’ dedi. Altı ilde; Şırnak, Siirt, Şanlıurfa, Diyarbakır, bütün bunlarda 3 milyar dolarlık yatırım, güneş enerjisi… 3 milyar dolarlık yatırımı yapacağız, 5 bin megavat elektrik elde edilecek. Bu elektrik de bu altı ildeki çiftçilere ücretsiz verilecek. Önemli miktarda enerji artıyor; onu da satacağız, parasını alacağız.

“ELİMDEN TUTMAZSAN ÇİFTÇİLERE BEDAVA VERİLECEK”

Erdoğan diyor ki ‘Elinden tutan mı var.’ Bir, benim elimi tutmazsan, iki istediğim teşviki verirsen, üç istediğim taşlık arazileri tahsisi edersen, dört elektrik dağıtım şirketlerine verdiğin hakkı bu şirkete de verirsen söz veriyorum, 5 bin megavat gücünde elektrik elde edilecek ve bu bölgedeki çiftçilere elektrik ücretsiz verilecek.

Yiğit adam sözünde durur. Eğer sözünün eriysen; Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun, tek imza ile her şeyi yapıyorsun, sözünün eriysen benim istediğim beş şeyi vereceksin, göreceksin yatırım nasıl yapılıyor. Göreceksin çiftçiye elektrik nasıl ücretsiz veriliyor. Göreceksin Türkiye nasıl üretiyor. Buğday, pamuk, mercimek, fasulye, canlı hayvan dışarıdan gelmeyecek. Her şeyi biz üreteceğiz, her şeyi biz kazanacağız.

“11 BÜYÜKŞEHİR ORTAK OLACAK”

Diyeceksiniz ki ‘3 milyar dolar parayı bulabilecek misiniz?’. Diyarbakır’da açıkladığımda; Diyarbakır’ın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı dedi ki ‘Ben de ortak olmak istiyorum.’ 11 büyükşehir belediyemiz bu şirkete ortak olacak. İsterse bütün çiftçiler de ortak olacak.

Nükleer santral yapıyorlar Akkuyu’da, 5 bin megavat. Değeri 20 milyar dolar. Bunu sakın unutmayın; bu yetkiyi bize vermeyecekler. Doğal gaz ve kömür lobisi buna izin vermeyecekler. ‘Beşli çeteye’ verdikleri teşviki de vermeyecekler.

“VATANDAŞ GİBİ YAŞARIM, VATANDAŞA HİZMET EDERİM”

Güveneceksiniz. Bu kardeşinize güveneceksiniz. Benim saraylarda gözüm yok. Benim öyle saraylarda oturmak gibi bir amacım da yok. Vatandaş gibi yaşarım, vatandaşa hizmet ederim. Bizi onlardan ayıran bir şey daha var; biz devletin adil olmasın isteriz. Devletin dini adalettir. Adaleti her yerde biz savunuruz. Kim haksızlığa uğruyorsa onun yanında oluruz. Bu kardeşiniz Adalet Yürüyüşü’nü boşuna yapmadı. Adaleti savunuyorsak hep beraber savunacağız. Bu toprakların bereketini bütün Türkiye’ye yayacağız. Bunu hepimiz amaç olarak felsefe olarak benimsemek zorundayız. Gençlerimiz işsiz. Güneş tarlalarını kurduğumuz zaman 650 bin kişiye iş sağlayacağız. Hem adaleti hem bereketi bu topraklara getireceğiz.

“TÜRKİYE’Yİ AYDINLIĞA ÇIKARACAĞIZ”

Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Kapılma hakkımız yok bizim. Biz, kendi irademizle Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. Altı parti birleştik, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’de. ‘Bir araya gelemez’ diyorlardı. Şimdi diyorlar ki ‘Türkiye’yi yönetemezler’. Vallahi de billahi de bu haramzadelerden çok daha güzel yönetiriz.

“ALIN TERİ DÖKENE ÇALIŞACAĞIZ”

Savurganlığı, israfı, yolsuzlukları önleyeceğiz. Türkiye zengin, kaynakları olan ülke. Beş kişiye verirsen milyonlar aç kalır. Biz, milyonlara çalışacağız, alın teri dökene çalışacağız.

Diyarbakır’da söylediler, ‘Nerelerdeydiniz, niye bu kadar geç kaldınız’ diye. Evet, geç kaldık, derdinizi dinlemedik, çayınızı içmedik, yemeğinizi yemedik. Kabahat bizde. Sizde hiç kabahat yok. Bugüne kadar bize oy vermediyseniz kabahat bizdedir. Onun için buraya geldik. İnşallah bundan sonra daha fazla geleceğiz.   

Diyarbakır’da milletvekilimiz yok ama bütün milletvekillerimiz Şanlıurfa, Hakkari, Van’ın milletvekilidir. Bütün milletvekilimiz sizin milletvekilinizdir. Mazot, gübre diyorlar. Formülümüz var. Söyleyeyim. Kamyon şoförü, taksici, otobüs şoförü, TIR şoförü, çiftçi şikayetçi. Söz vermişlerdi. ‘Depoya koyun mazotu, yarısı sizden yarısı bizden.’ Tamamını sizden aldılar. Vereceğiz, vereceğiz.

“ÇİFTÇİ NE EKERSE EKSİN ZARAR ETMEYECEK”

Çiftçi üretmezse millet aç kalır. Tarım, stratejik sektördür. Günde üç sefer yemek yemek zorundasınız. Bu bereketli toprakta üretmezsek neyi üreteceğiz? Burası Mezopotamya bölgesi. Buğday ilk burada bulundu…

Meraklanmayın, hepsini çözeceğiz. Çiftçi ne üretirse üretsin bir maliyet. Dönem maliyetini hesaplayacağız, artı makul kar, eşittir; taban fiyatını vereceğiz. Çiftçi, ne ekerse eksin asla zarar etmeyecek.

Devleti yönetemiyorlar. İnşallah biz yöneteceğiz. Rahmetli Ecevit derdi ki ‘Ne ezen ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen’. Rahmetli Ecevit’in sözleriyle söylüyorum. Ne ezen ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen.”