Çevrecilere hakaret eden hakim hakkında karar

HSK, Muğla’daki Akbelen ormanına açılmak istenen maden ocağı için yapılan keşif sırasında avukat İsmail Hakkı Atal ve çevrecilere hakaret ettiği ileri sürülen hakim hakkında kararını verdi. Avukat Atal, söz konusu hakime meslekten el çektirilmesi yönündeki taleplerinin HSK tarafından kabul edilmediğini belirterek, bu karara karşı dava açtıklarını söyledi.

ANKA

Akbelen ormanına açılmak istenen maden ocağına karşı direnen İkizköylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal, yaptığı açıklamada, madene karşı açtıkları dava kapsamındaki keşif sırasında hakimin kendilerine “geri zekalı, ruh hastası” dediğini öne sürdü.

Hakim hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) yaptıkları başvurunun sonucunu açıklayan Atal, söz konusu hakime meslekten el çektirilmesi yönündeki taleplerinin HSK tarafından kabul edilmediğini söyleyerek, “Bunun üzerine Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde HSK aleyhine iptal davası açtık. Hakimin mesleğinden el çektirilmesi ve cezalandırılması amacıyla” dedi.

"MESLEKTEN EL ÇEKTİRİLMESİ GEREKİYOR"

Atal, keşfe gelen hakimlerin görevlendirme yazısının olmadığını iddia ederek şunları söyledi:

“Yasaya aykırı şekilde kendileri nasıl bir durumdan vazife çıkarmışlarsa görevlendirme yazısı olmaksızın keşfe katıldılar. Hukuka aykırı uygulamaların altına imza attılar. Anayasa’nın 10’uncu maddesine aykırı davrandılar. Burada bir zümreye, şirkete imtiyaz tanıdılar. Aynı zamanda bize hakaret ettiler. Buradaki yurttaşların haklarını korumaya çalışan davacı vekillerine ve İkizköy Çevre Komitesi’nden arkadaşımıza ‘geri zekalı ve ruh hastası’ diyerek hakaret ettiler. Bu hakimin hemen, ivediyetle HKS tarafından meslekten el çektirilmesi gerekiyor. Bizim şikayetimize gerek kalmadan el çektirilmesi gerekiyordu ama hala bizim şikayetimize rağmen bir şey yapılmadı.”

Atal, ormanda nöbet tutan İkizköylülerin ormanı terk etmeye zorlandığını kaydederek, “Adeta İkizköylülüeri taciz edip buradan bir an önce gitmeye zorlarcasına sürekli bir patlatma yapıyorlar. Anayasa’nın 10’uncu maddesi, ‘Hiçbir aileye, zümreye, sınıfa imtiyaz tanınamaz. Kamu görevlileri kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır’. Burada Limak, İçtaş, kimin yakını olursa olsun Anayasa’nın 10’uncu maddesine uygun davranmak zorundadır. Hakim de bakan da, kaymakam da. Kim olursa olsun” diye konuştu.