Cemil Tugay: Balık ölümlerinde sorumluluk bakanlıklarda

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, körfezde meydana gelen balık ölümleriyle ilgili konuştu. Büyükşehirin yetki ve sorumluluk alanlarının kısıtlı olduğuna dikkat çeken Başkan Cemil Tugay, "2000 yılında yapılan kanun ve yönetmeliklerden sonra denizler ve iç sularda birinci derecede sorumlu Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ikinci sorumluluk ise, Tarım ve Orman Bakanlığı'na ve üçüncü derece sorumluluk ise, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'dır. Belediyelere ve diğer kurumlara fiziki olanakları ve yetkileri açısından bir icraat yetkisi verilmiş değildir. Bunu bir bahane olarak veya sorumluluğu yıkma olarak söylemiyorum ancak yönetmeliğin bu olduğunu herkesin bilmesi lazım” dedi.

Ece İçmez

İzmir Büyükşehir Belediye  Başkanı Cemil Tugay, İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerine ilişkin bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Egemenlik Evi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında Tugay, “Yakın zamanda körfezimizde bizi üzen bir durum yaşanıyor. Yaşadığımız tabloda kötü bir görüntü var. Körfezin sularının sığ olduğu alanlarda, çamurların fazla olduğu alanlara ve yüzeyde renk değişimi var. Arkasından toplu balık ölümleri ve yoğun bir kötü koku yayıldı. Bu olaylardan sonra konuyu incelemeye başladık ve nedenlerini araştırdık. Bu çalışmaları başta İZSU ve Çevre Koruma Daire Başkanlığıyla ve bilim insanlarının değerlendirmelerini alarak yürütüyoruz" dedi. 

"1965 YILINDAN BERİ KÖRFEZ KİRLENİYOR" 

Körfez kirliliği ile yüzleşmek gerektiğine vurgu yapan Cemil Tugay, "Bizler bu yaşadığımız çevre felaketleriyle birlikte bundan sonra tüm gerçekliğiyle bu sorunla yüzleşmeliyiz. Körfezimiz maalesef ağır bir durumda. 1965 yılında beridir Körfez kirleniyor. Yeni bir durum değil. Bu yıllar içerisinde derelere Körfez'e evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar atılmış. Evsel atıkların bir kısmı da kaçak ya da sistemin aşırı yüklenmesi sonrasında Körfez'e olan deşarjlar sebebiyle Bayraklı sahilinde metrelerce çamur birikimi oldu. Bu birikimin bir kısmının dolgu yaparak çözmeye çalışılmış. Neticede çok uzun yıllardır Körfez'e hepimiz, İzmir'in tüm yaşayanları, sanayi kuruluşları atık atıyor. Maalesef işin son noktasına gelinmiş. Bununla yüzleşmemiz gerekiyor. Bunun için hepimizin ortak çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Yaşadığımız renk değişikliği ve balık ölümlerinden sorumlu olan şey bir bitkiorganizma türünün çoğalmasıyla ortaya çıktı. Bizim kanaatimiz bu yönde. Yeni bir alg türü ve alg patlaması geçen yıl gerçekleşti. Bu sene bunun ikincisini yaşıyoruz. Normalde bizim türlerimiz değil. Bunlar daha sonradan türemiş. Muhtemelen taşınma sonrasında iklim değişikliğinden yararlanarak çoğalıyorlar ve körfezde baskın oluyorlar" ifadelerine yer verdi. 

SİYASİ KİMLİKTEN SIYRILARAK İŞ BİRLİĞİ HAMLESİ 

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2000 yılından beri Körfez'i incelediğine dikkat çeken Tugay, "2020-2024 arasında TÜBİTAK MAM ile ortak çalışıyoruz. Tam 68 tane farklı noktadan 3 ayda bir TÜBİTAK'ın gemisi gelerek yüzeyden ve derinden farklı seviyelerde örnek alıyor. 2000 yılından beri bilimsel verilerle Körfez takip ediliyor. Bu dönemde bunların hepsini gözden geçirmek zorundayız. Neticede bilimsel verilere baktığımız zaman herhangi bir yoruma neden olmayacak objektifte problemin ne olduğunu görüyoruz. Bu sorunu ben her türlü siyasetin üzerinde görüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, İzmir'i çok seven ve saygısı olan biri olarak çok üzüldüğüm bu çevre felaketinden sonra ne yapmam gerektiğini düşündüğümde tüm siyasi kimliklerimden sıyrılmam ve iş birliği yapmam gerektiğini düşünüyorum. Aynı tavrı öncelikle İzmir'de ve Türkiye'de olan tüm kişi ve kurumlardan bekliyorum. Sorunumuz ağır ve birlikte çalışmak dışında seçeneğimiz yok. Bu sözler herhangi bir siyasi zemine çekilmesin." diye konuştu. 

KÖRFEZE ALG TAŞINDI! 

Körfezi kirleten etmenlere dikkat çeken Tugay, "Bu kirliliğe nelerin neden olduğunu hatırlamak lazım. Herkesin odaklandığı arıtma sistemimiz var. Sonuçta İZSU'nun Sasalı arıtma tesisi, Narlıdere arıtma tesisi Bakanlık tarafından sürekli kontrol edilen tesislerimizdir. Bizim elimizdeki bilgilere göre, bu tesislerden kaynaklanan anormal durum yok. Ben göreve geldikten sonra bir anormallik yaşamadık. Ağırlıklı olarak yağmurlarla birlikte sisteme yükleme oluyordu. Ancak yağmur da yağmadı. Geçen yıllara baktığımız zaman dönem dönem artıma ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. İkinci görünen ağır sorun ise dereler. Yağışlı dönemlerde arıtmakla birlikte yılın tüm aylarında dereler yoluyla evsel ve endüstriyel bazı atıkların dereler yoluyla körfeze aktığını biliyoruz. Üçüncü gördüğümüz şey ise, Körfez'de limanımız ve tershanemiz var. Bunlar da Körfez'i kirleten yapılar arasında. Bunlar özel tesisler ancak limana gelen yük gemilerini Körfez'in ağır kirlenmesine yol açıyor. Sistemde bir eksilik var. Uzak ülkelerden bize gelen yük gemileri, bulundukları limandan gemi tabanına su alıyorlar. Bu suyu Körfeze geldiklerinde boşaltıyorlar. Geçen yıl gördüğümüz alg türü bu gemiler yoluyla körfeze taşındı. Bunlar biz bilim insanlarının söylediği şeyler. Aslında normalde bu tür başka limanlardan alınan suların geldiği limanlardan rastgele boşaltılmaması için arıtma tesisinin olması lazım. Geminin o tesise deşarj yapması sonra Körfez'e gelmesi lazım. Bu aslında zorunluluk ama bizim böyle bir tesisimiz yok. Bu tesisi yapma sorumluluğu limanınıdır. Bizim bir yetkimiz yok." dedi. 

SORUMLULUK 3 BAKANLIKTA! 

Büyükşehirin yetki ve sorumluluk alanlarının kısıtlı olduğuna dikkat çeken Başkan Cemil Tugay, "2000 yılında yapılan kanun ve yönetmeliklerden sonra denizler ve iç sularda birinci derecede sorumlu Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ikinci sorumluluk ise, Tarım ve Orman Bakanlığı'na ve üçüncü derece sorumluluk ise, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'dır. Belediyelere ve diğer kurumlara fiziki olanakları ve yetkileri açısından bir icraat yetkisi verilmiş değildir. Bunu bir bahane olarak veya sorumluluğu yıkma olarak söylemiyorum ancak yönetmeliğin bu olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bu sebeple İZSU Körfez konusunda icraacı olamıyor. İZSU ekipleri olayın başından beri acil durum ilanı ile bu soruna müdahale etmemiş olsalar da aslında yetkileri yok. Körfez'de milyonlarca ton çamur birikmiş. Bu çamuru almak istesek Büyükşehir’in sadece 50 bin metreküpe kadar temizlik yapma yetkisi var. Daha fazlası için bakanlık izni gerekiyor. Körfez'de proje yapma yetkisi de tamamen bakanlığa ait. Sanayi atıklarını arıtan tesislerin yaşadı problemlerle ilgili yine tüm yetki Çevre ve Şehircilik bakanlığında. Biz gözlem dışında yetki sahibi değiliz." dedi.  

Gediz'in Körfez'i kirlettiğine dikkat çeken Tugay, "Diğer kirletici unsur ise Gediz nehri. Kaynağından itibaren ne yazık ki Uşak'ta Manisa'da ve İzmir'de farklı dönemsel olarak atıkları körfezin ağzına boşaltıyor. Biz kirliliğe müdahale için sudaki oksijenin canlı yaşamını sürdüremeyeceğini saptadığımız için oksijeni artırmak için suyu havalandırma amaçlı çalışmalar yaptılar. Ölü balıkları toplayarak oluşabilecek kirliliklerin önüne geçmeye çalıştılar." dedi. 

4. FAZ’IN YAPIMI DEVAM EDİYOR

Körfez ve altyapı için yapılacak yatırımları anlatan Tugay, "Önümüzdeki aylarda Kasım ayında çıkacağımız ihale ile 3 tane ayrı bölgede yağmur suyu ve kirli atık suyu ayrıştırma altyapı çalışmasını yapacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımız tamam. Çınarlı'da, Umurbey'de ve Poligon üçüncü bölge olarak toplam 4 milyar 200 milyon liralık bir yatırım için hazırız. Çok kısa bir süre içerisinde bitirmeyi planladığımız başka çalışmalar var. Yapımı devam eden 4. faz Çiğli Arıtma Tesisi çalışması Güneybatı atıksu arıtma tesisinin kapasitesini attıracak olan çalışma. Konak-Çınarlı'da yağmursuyu ayrıştırma çalışmalarını da yakın zamanda yapmak üzere yoğun şekilde çalışıyoruz. 4. faz ile ilgili üzülerek şunu söylemek isterim. Normal şartlarda 2002 yılında bu tesis alındığında planlandığı şekilde gitseydi 2007 yılında 4. fazın bitmesi gerekiyordu. Şu an yapımı devam ediyor. İzmir'de yapmak zorunda hissettiğimiz en önemli gördüğümüz bir kaç işten biri bu. Önümüzdeki Nisan ayında yapımı bitecek şekilde çalışmalar devam ediyor. Çok yakın zamanda bu sorunu çözeceğimiz  ve yatırım için toplam 2 milyar TL harcayacağız. Ancak bunlar için Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan onay bekliyoruz. 4. faz ile ilgili akıllar karışmasın diye söyleyeceğim, biz kendi kaynaklarımızla yapımını sürdürüyoruz. Nisan ayında her ne olursa olsun faaliyete geçireceğiz. Kaynak gelirse onu da başka bölgelerde kullanacağız." ifadelerine yer verdi. 

ÇİĞLİ ARITMA TESİSİ İÇİN 5. FAZ YAPILMALI! 

Çiğli Arıtma Tesisi için 5. fazın da yapılması gerektiğine dikkat çeken Tugay, "Ancak bugünkü değerlerle, kanalda oluşan kirli su yoğunluğu ile baktığımız zaman  bizim 5. faza da ihtiyacımız var. 4. faz bize yetmeyecek. En kısa zamanda 5. fazı da yapmalıyız. Bununla ilgili talimat verdim. Proje çalışmasına başladılar. Bir fizibilite çalışması yapacağız ve Cumhurbaşkanlığı yatırım planına alınmasını isteyeceğiz. Mevcut olan kirliliği temizlemek için bir şeyler yapılması lazım." diye konuştu.

BAKANLIKLARIN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASINI BEKLİYORUZ

Geçen 5 yıllık süreçte Körfez için çalışma yapılmadığına dikkat çeken Tugay,  "Bu çalışmayı yapmakla yükümlü olan kurum Büyükşehir Belediyesi değil. Bizim İç körfezimiz ve Orta Körfezimiz suyun hareketsiz olduğu ve akımın hiç olmadığı yerler. Bu sebeple kendini temizleyemiyor. Kendini temizlemesi için bu tür sirkülasyon kanalına ihtiyacımız var. Bu iki kanalın yapımı çok yüksek maliyetli ve teknik olarak zor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak alabildiğimiz kadar sorumluluğu almaya hazırız. Ancak Kocaeli'de dip taramasında yaptığı gibi Bakanlığımızın bu konuda sorumluluk almasını bekliyoruz. Bizler iş birliğine hazırız. Yaşadığımız krizden sonra sadece benim ve arkadaşlarımızın bu konu ile ilgili plan yapmamızın yeterli olmadığını anladım. 3 bakanlığın sorumlulukları çerçevesinde üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz." ifadelerine yer verdi. 

NUFÜS ARTARSA SORUN ARTACAK

Metropolde nüfus artışına dikkat çeken Başkan Cemil Tugay, " İzmirliler olarak bir sorunla daha yüzleşmek zorundayız. 2002 yılında kanalizasyon altyapısı yapılırken nüfusumuzun önümüzdeki yıllara bakıldığında şu an geldiğimiz duruma geleceğimizi kimse hesaplayamamıştı. Bizler 4,5 milyonuz. Bu nüfusun 4 milyonu Körfez çevresinde yaşıyor. İzmir'in nüfusunun 2000 yılından beri baktığınız zaman 1 milyon 200 bin ilave nüfus geldi. Ancak yoğun yapılaşmayı kaldıracak altyapımız yok. Metropol alana bu kadar yoğun nüfus gelmeye devam ederse bu sorunlar artarak devam edecek. Bu nedenle olayı her boyuta değerlendirmek zorundayız" diye konuştu. 

 Önümüzdeki günler için şu sözleri vermek isterim; Körfez ile ilgili durumu en detaylı yönleriyle ele almak için bilim kurulu oluşturacağız. Körfez'e dair tüm verileri Büyükşehir VE İZSU'nun sayfalarından yayınlayacağız. Herkes tüm değerleri görecek. Tüm kurumlarımızla görüşmeye ve ortak çalışmalar yapmaya hazırız. Aynı tutumları onlardan da bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi kaynaklarının önemli bir kısmını altyapı için Körfez için arıtmalar için kirli ve temiz su yatırımları için kullanacak. İzmir'in altyapı yatırımına ihtiyacı var. Hiçbir siyasi hesap içerisinde olmadan önceliğimiz altyapı çalışmaları olacak. Bunun için ayırabildiğimiz tüm kaynaklarını ayıracağız. Yurtdışı kaynaklarının kullanımı için devletten bize yardımcı olmalarını bekliyoruz. İzmir'e herkes borçlu. İzmir'i İzmir yapan hepimizin söylemek de içten içe bildiği en önemli değerlerimizden biri olan körfezi hep beraber kurtaracağız. Bunun için insanların Körfez'i kirletmemek adına azami dikkat içerisinde olmalarını bekliyoruz. Biz de yetkilerimizi sonuna kadar kullanarak denetimleri sürecek ve çalışmalar yapacağız. Yetkilerimiz çerçevesinde hata yapan tüm kişi ve kurumları afişe edeceğiz ve yetkimiz çerçevesinde cezalandıracağız. Bu konuda kesin bir irade ortaya koyacağız. Atılan bir sigara izmariti ya da yemek artığının derelere ve Körfez'e atılmasını vatandaşımız derhal durdurmalı. Körfez'e hep beraber sahip çıkmalıyız. Bizler sadece Körfez kirliliği değil atık yönetimi  ve bozuk yolların düzeltilmesi gibi pek çok konuda yol haritaları oluşturduk. Kurumsal kapasitemizi arttırıyor ve master planlarımızı yapıyoruz. Ben sizlere bu şartlarda Körfez'de yüzmeyi vaat edemem. Geçen dönem ciddi başarılı bir çalışma yapıldı. Ancak daha yapılacak çok iş olduğu ortada. 4’ncü fazın yapımı ile ilgili sürecin neden aksadığını bilmiyorum. Bizim arıtmanın kapasitesini artırmak kanal kapasitesini artırmak ile ilgili bir kaç yıl içerisinde önemli yatırımlarımız olacak." dedi.