Cemaat ve tarikat yurtlarına ilişkin önerge reddedildi!
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP Grubu'nun, tarikat veya cemaatlerin kontrolündeki özel yurtlarda yaşanan sorunların araştırılmasına yönelik bir önerge sunuldu. Önergenin, AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesine tepkiler yağdı.
cumhuriyet.com.trAntalya'da kaçak bir cemaat yurdunda kalan öğrencinin, yurttaki aşçı tarafından katledilmesi ve Elazığ'da ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılara dayanamayan Enes Kara'nın yaşamına son vermesiyle gündeme gelen cemaat yurtlarıyla ilgili Meclis'e bir araştırma önergesi sunuldu.
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP Grubu tarafından sunulan araştırma önergesi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
HDP Grup Başkan Vekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç'un, sunduğu önergede tarikat veya cemaat kontrolündeki özel yurtlar ve kamu yurtlarında yaşanan sorunların, baskıların, tacizlerin, ölümlerin, saldırıların tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için Meclis araştırması açılması talep edildi.
CHP ve İYİ Parti milletvekilleri önergeye destek verirken AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla önerge reddedildi.
YURTTA KATLEDİLMİŞTİ
Antalya'da kaçak bir cemaat yurdunda kalan üniversite öğrencisi, yemekhanenin aşçısı tarafından katledilmişti.
Olay, cemaat yurtlarının kontrol edilmemesine yönelik tepkileri tekrar gündeme getirmişti.
YURT BASKISINA DAYANAMADI
Elazığ'daki Fırat Ünverisitesi Tıp Fakültesi'nde 2. sınıfta okuyan Enes Kara, ailesinin zorlamasıyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılara dayanamayarak yaşamına son vermişti.
"AKP, CEMAAT KADROLAŞMALARININ ÖNÜNÜ AÇIYOR"
HDP Grubu adına Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul söz aldı.
Toğrul, şöyle konuştu:
“Kamuoyunda infial yaratan, özellikle son Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara'nın yaşadığı olay, artık cemaat, tarikat yurtlarında yaşananların çok ciddi bir şekilde bu Meclis gündeminde tartışılması ve gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Gün yok ki infial yaratan bir haber gelmesin. Şunu biliyoruz; AKP, cemaatler, tarikatlar koalisyonudur ve AKP ya bu cemaat ve tarikatlara yurt yaptırıyor ya ihale veriyor ya da kamuda, başta üniversiteler olmak üzere kadrolaşmalarının, kadro yetiştirmelerinin önünü açıyor. Sayın vekiller, bakın, 2006 yılında cemaat, tarikat yurt sayısı bin 723 iken 2021 yılı itibarıyla bu sayı yüzde 93 artarak 3 bin 331'e çıkmış ve bu cemaat, tarikat yurtlarında birçok olay yaşandı."
Enes Kara'nın, "Bir cemaat yurdunda değil sanki bir esir kampında yaşadığını" belirten Toğrul, "Bakın, bu gençler hayatlarının en sosyal dönemlerinde sanki bir esir kampında sabah beş buçukta kaldırılıyor ve cemaatin ilkeleri doğrultusunda okul dışında kalan zamanın tamamını cemaatin mantığı doğrultusunda o çocukların kafaları, beyinleri yıkanıyor. Aslında dini inancı da istismar ediyorlar orada" diye konuştu.
"GENÇLERİMİZ CEMAATİN ELİNE BIRAKILMAMALIDIR"
İYİ Parti Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz, Enes Kara'nın anlattıklarını hatırlattı. "Gençlerimizin bazılarının ekonomik sıkıntılardan, bazılarının da ailelerinin baskılarıyla girmiş oldukları yurtlarda yaşananların bir örneğini Enes Kara bütün çıplaklığıyla anlatmış" diyen Filiz, "Diğer cemaat yurtlarında da durum farklı değil" ifadelerini kullandı.
ÖNLEM ALINMAMASININ GEREKÇESİ NEDİR
CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, şöyle konuştu:
“Şüphesiz bir ihmal, göz ardı edilme süreci vardır. Kamunun kontrolü ve denetimi altında olması gereken... İşte, hepimiz burada yaşadık, Aladağ, Alimder, Ensar Vakfı’nın Karaman şubesinde yaşanan skandallar, merdiven altı kurslarda yaşanan istismarlar gibi toplumu, hepimizi çok derinden sarsan olaylar sonrasında gerekli denetimler yapılmamış, tedbirler de alınmamıştır. Son yaşadığımız ve hepimizi derinden etkileyen ve değerli hatiplerin de atıf yaptığı olay, bu sorunları bir kez daha gündemimize getirmiştir. Fakat daha önce olduğu gibi benzer her vahim olay karşısında yerel karar birimleri, merkezi yönetim, bakanlıklar sorunu ısrarla yok saymış, üstüne gitmemiş, ciddi önlemler almamıştır. Ben buradan tekrar sormak istiyorum: Bu vahim olaylar sonrası bu iddia edilen kurumlara karşı önlemlerin alınmamasının gerekçesi nedir?”