ÇEDES tepkisi: Fiili bir baskı ve dayatma
İzmir’de Bornova Laik Eğitim, Demokratik Yaşam Platformu üyeleri ÇEDES’e karşı meydana indi. Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Sekreteri Evren Nesil Dinçer, “Geçtiğimiz 22 yıl içinde, eğitim biliminin en temel ilkeleri ve öğrencilerin gelişim süreçleri yok sayılarak hayata geçirilen dinselleştirme adımları, öğrenciler ve veliler üzerinde yoğun psikolojik baskı oluşturmaya başlamıştır” dedi.
Yusuf Körükmezİzmir’de STK ve meslek örgütlerinin son dönemde dayatılan dinselleştirme, tek tipleştirme, gericileştirme politikalarına karşı kurduğu Bornova Laik Eğitim, Demokratik Yaşam Platformu üyeleri “ÇEDES’e hayır! Laik, bilimsel, demokratik ve anadilinde eğitim istiyoruz” sloganıyla toplandı.
“ÇEDES’e hayır! Okulda tarikat, cemaat istemiyoruz” pankartı açan grup, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Okullarda imam istemiyoruz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Laik, bilimsel demokratik eğitim” sloganları atan grup adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Sekreteri Evren Nesil Dinçer, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında din adamlarının okullarda öğrencileri ‘dinselleştirilmeye’ çalışıldığını aktararak, “Geçtiğimiz 22 yıl içinde, eğitim biliminin en temel ilkeleri ve öğrencilerin gelişim süreçleri yok sayılarak hayata geçirilen dinselleştirme adımları, öğrenciler ve veliler üzerinde yoğun psikolojik baskı oluşturmaya başlamıştır. Her türden dini inancı istismar ederek çocuklarımızı ve toplumu ‘tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘tek tip’ hale getirmeye çalışma girişimleri kabul edilemez” dedi.
MEB’in dernek vakıf adı altında cemaat ve tarikatları Diyanet, dini vakıf ve derneklerin iş birliği ile okul içinde ve dışında öğrencilere yönelik olarak hayata geçirdiği dini faaliyetlerin eğitim sisteminin belli bir inanç ve mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatıldığını aktaran Dinçer, “Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır. ÇEDES projesi başta olmak üzere, öğrencilere yönelik olarak sadece belli bir inancın benimsemiş olduğu dini değerler üzerinden etkinlik düzenlemek, hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırıdır" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıf ve derneklerin okullardaki faaliyetlerine son verilmesi çağrısında bulunan Dinçer, “Laik eğitimden ve laiklik ilkesinden uzaklaşıldığında bu ülkenin kurucu değerlerine küfreden Şevki Yılmaz’lar çıkacaktır. Laiklik ilkesini ortadan kaldırdığınızda bir cadı avı gibi sokaklarda kadınların yaşam biçimine müdahale eden, onları toplumsal yaşam alanları ve eğitim sisteminin içinde istemeyen Taliban zihniyeti ortaya çıkacaktır. Bizler karanlık Taliban zihniyetine karşı aydınlık yarınları sokak sokak, mahalle mahalle oluşturacağız ve bu gerici kuşatmaya asla teslim olmayacağız. Bizler Laik Eğitim Demokratik Yaşam Platformu olarak çocuklarımızın siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirdiği dini içerikli projelerin parçası haline getirilmesine karşı çıkıyor, okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Biliyoruz iktidar bütün gerici kuşatma ve dayatmalarına karşı bu toplumu teslim alamamıştır. Ondandır ki bugün bu gerici saldırılarını daha da artırarak çağdaş laik ve bilimsel eğitimi hedef almaktadır. Ancak şunu bilsinler ki bizler de artırdıkları bu gerici saldırılara karşı toplumun ilerici değerlere inanmış tüm hücreleri ile yan yana gelerek bu gerici kuşatmalarına karşı mücadeleyi yükselteceğiz ve bu gerici kuşatmayı dağıtana kadar bir adım geri atmayacağız” diye konuştu.