Çarpıcı beyin göçü raporu yayımlandı: İşte Türkiye’den gidenlerin en çok tercih ettiği ülke!

Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün araştırmasına göre Türkiye’den beyin göçü arttı. En çok tercih edilen ülkeler ABD, Almanya ve Birleşik Krallık. Türkiye’de yükseköğretim mezunu göçmen oranı yüzde 21,4’e çıkarken, akademik performans göç edenlerde yüzde 27 arttı.

cumhuriyet.com.tr

Refah düzeyi ekseninde gelişen göç hareketleri neredeyse bütün ülkeleri işgücü piyasası ihtiyaçlarını karşılamak için göç potansiyelinden yararlanmaya itti. Gelişmiş ülkeler küresel rekabet avantajı elde edebilmek adına yüksek bilişsel becerilere sahip kişileri ekonomilerine kazandırabilmek için farklı politikalar geliştirildi. Gelişmiş ülkeler tarafından uygulamaya konan bu politikalar göçün temel dinamikleriyle birleşince ‘’beyin göçü’’ kavramı görece daha az gelişmiş olan ülkeler için adeta kaçınılmaz bir hâl aldı. 

Bugün itibariyle göç etmiş yüksek vasıflı işgücü oranı, OECD üyesi yüksek gelirli ülkelerdeki yüksek vasıflı nüfusun yaklaşık yüzde 4’üne, orta gelirli ülkelerde yüzde 10’un biraz üzerine ve düşük gelirli ülkelerde ise yaklaşık yüzde 20’ye denk düşüyor. Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yayınladığı “Türkiye’nin Beyin Göçü” raporu beyin göçünün çarpıcı verilerini ve bu göçün beyin gücüne dönmesinin mümkün olup olmadığını değerlendirdi. 

BEYİN GÖÇÜ NASIL KAZANIMINA DÖNÜŞÜR?

Toplum Çalışmaları Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Analisti Yağmur Uzunırmak, açıklanan verilerin dikkatle incelenmesi ve beyin göçünün beyin kazanımına çevrilmesi üzerine yapılacak çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı. Göç veren ülkelerde ekonomik koşullardaki iyileşmeye ek olarak sosyal düzene ilişkin şeffaf şekilde işleyen kurumların ve adil rekabetin tesis edildiği bir düzen kurulması halinde göç veren ülkelerin beyin göçünü beyin kazanımına çevirmesinin esas ve kalıcı şartı olduğunun altını çizdi. 

TÜRKİYE’DEN BEYİN GÖÇÜNDE İLK ADRES NERESİ?

Türkiye’den göç eden kişilerin ‘küresel trend’e uygun şekilde görece daha yüksek yaşam standartlarının olduğu ülkeleri tercih ettiğini ortaya koyan rapor, yükseköğretim mezunu Türkler tarafından yüzde 21,4’le ABD en çok göç edilen ülke olduğunu açıkladı. Rapora göre ABD’yi sırasıyla yüzde 17,5 ile Almanya, yüzde 11,2 ile  Birleşik Krallık, yüzde 6,9 ile Hollanda ve yüzde 4,9 ile Kanada izliyor.

Raporda tüm dünyadaki göç sirkülasyonu incelendiğinde başlıca hedef ülkelerin ABD, Almanya, Fransa, Kanada, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi yaşam standartlarının yüksek olduğu ülkelerle birlikte Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) ülkeleri olduğu görülüyor. 

YÜKSEKÖĞRENİM MEZUNLARININ İKİ KATINDAN FAZLASI GÖÇTÜ!

Rapora göre, 2020 yılı itibariyle Türkiye’de işgücünü oluşturan kişiler içerisinde yükseköğretim mezunlarının oranı yüzde 9,4’ken Türkiye’den göç edenler arasında bu oran yüzde 21,4’e yükseldiği de ortaya çıkan kritik veriler arasında.

En çok göç alan ilk beş ülke ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Rusya ve Birleşik Krallık olarak verilere yansıdı. En çok göç veren ilk beş ülke ise Hindistan, Meksika, Rusya, Çin ve Suriye. 2020 senesi itibariyle göçmenlerin yüzde 84’ü kendi ülkelerinden daha zengin bir ülkede yaşıyor. 

GÖÇ EDEN AKADEMİSYENLERİN PERFORMANSI ARTTI

Türk akademisyenlerin göç etmeden önce ve ettikten sonraki akademik performanslarındaki değişim incelendiğinde ise kayda değer bir artış gözlendi. Türkiye’den göç eden akademisyenlerin akademik performansı göç ettikten sonra ortalama yüzde 27 oranında artış gösterdiği raporda açıklandı.

TÜRKİYE İÇİN NE YAPILMALI?

Ekonomik koşullardaki iyileşmeye ek olarak sosyal düzene ilişkin şeffaf şekilde işleyen kurumların ve adil rekabetin tesis edildiği bir düzen, göç veren ülkelerin beyin göçünü beyin kazanımına çevirmesinin esas ve kalıcı şartını oluşturduğunu vurgulayan raporda, beyin göçünün olumlu etkilerinden faydalanmak adına Türkiye’nin uygulayabileceği politikalara örnekler verildi. Toplum Çalışmaları Enstitüsü, söz konusu politikaları akademi ve özel sektör olarak iki ana başlığa ayırdı.

UZUN VADELİ TEŞVİKLER GELİŞTİRİLMELİ

Özel sektör bakımından, kuantum bilgisayarlardan uzay teknolojisine kadar pek çok alanda dünya önemli aşamalar kaydederken Türkiye’nin bu alanlarda yeteri kadar faaliyet gösteren kuruluşu bulunmadığını vurgulayan Uzunırmak, “Ülkemizi gelecek dönemde ileri teknolojik gelişmelere uyumlu hale getirmek adına, Türkiye, beyin göçü olarak verdiği kişilere yönelik uzun vadeli teşvikler geliştirebilir” dedi.