Çanakkale Savaş’ında Kızılay
KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...
İZMİR / CumhuriyetÇanakkale Destanı Türk askerleri tarafından yazılırken, Em. Albay Burhanettim Şenli’nin Çanakkale ve Kızılay konulu hazırladığı bir yazısını kendi izni ile kısaltarak, makaleme aldım.
Çanakkale savaşı sırasında, Türk gazetelerinde yer alan bir haberlerde; “muhnik gaz” olarak ifade edilen zehirli gaz kullanımı yer almıştır. Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti, cephede zehirli gaz kullanıldığı haberleri üzerine cemiyet hanımları askerin bu tip gazlardan korunması için ağızlık ve burunluk (gaz maskesi) imal etmeye başlamıştır. Cemiyet, bütün masraflarını kendisi karşılamak üzere 40.000 adet ağızlık yapmış, ilk önce deniz askerlerine daha sonra da kara askerlerine göndermiştir.
Aynı senenin mayısında muharebede istimal olunmaya başlanan muhnik [boğucu] gazlara karşı ağızlık ve burunluk imaline başlanarak ilave yüz bin ağızlık sıhhiye-i askeriye teslim olunmuştur.
Türk Yurdu, Türk kadınının bu fedakarlıklarını ve savaş yıllarında uhdelerine aldıkları vazifelerini hakkıyla yerine getirdiklerini şöyle nakletmektedir:
“Son zamanlarda Çanakkale Harbi’nde bulunan arslan askerlerimize karşı medeniyeti suiistimal eden düşmanlarımızın mekanik gazlar neşredici gülleler savurmakta olduklarını işiterek müteessir olan Hilâl-i Ahmer kadınları, bunun da bir çaresini bulmuşlar: Avrupa gazetelerinden okuyarak mekanik gazlara karşı kullanmak için Avrupalıların birtakım ağızlıklar yaptıklarını öğrenmişler ve kendi aralarında bunu yapmayı kararlaştırarak derhal Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umumisi’ne bir takrir vermişlerdir. Tekmil masrafı kendilerinden olmak üzere bugüne kadar 40.000 kadar ağızlık yaparak ilk önce denizcilere ve sonra kara asâkirine yollamışlar ve hâlâ yollamaktadırlar. Malumat almak için mezkûr müesseseyi ziyaret ettiğim vakit, bir iki büyük masanın etrafında 20-30 kadar hanımefendilerin sessiz, sedasız, kemal-i ciddiyet ve maharetle acele acele ağızlık imal ettiklerini birkaç dakika derin bir takdir ve hayretle temaşa ettim.”
Hilali Ahmer (Kızılay) Cemiyeti kaynaklarda şu şekilde bahsedilir: “Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında kurulan dernekler arasında yer alan Osmanlı Hilâl-i Ahmer, faaliyetleriyle döneminin en önemli yardım derneği olmuştur. Osmanlı toplumunda yardımlaşmayı sağlayan, sevgi ve şefkat duyguları uyandırarak toplumsal dayanışmayı en üst seviyeye çıkaran kurum, kuruluş özelliklerine uygun olarak cephede ve cephe gerisinde çalışarak yaralı askerlere, hasta ve kimsesiz muhtaç durumda olanlara gerekli gözetim ve bakımı sağlamayı amaçlamıştır. Bu faaliyetlerinden başka asker ve şehit ailelerine, göçmenlere, muhtaçlara ve yoksullara yardım eden dernek, hastaneler açarak hasta ve yaralıları tedavi etmekte, hastabakıcı ve sağlık personeli de yetiştirmişti. Ordunun ihtiyaç duyduğu sağlık malzemelerini üreten atölyeler kuran dernek sargı bezi ve zehirli gazlardan korunmaya yarayan ağızlık ve burunluk üretimine kadar bir çok alanda malzeme üretmiştir. Yardım toplama baloları, çeşitli sergiler ve konferanslar aracılığıyla toplumsal dayanışma ve yardımlaşmada etkili olan dernek, düzenlediği toplantı ve konferanslarla toplumu eğiten bir kuruluş olma özelliğini de taşımıştır. Uluslararası dernek ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hizmetlerini yaygınlaştıran derneğin yöneticilerinden olan Besim Ömer Paşa, Osmanlı Hilâl-i Ahmer hanımlarına verdiği bir konferansta derneğin önemini şu sözlerle dile getirmiştir:
“Düşünüyorum ki bizde Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’nin esası “insaniyet”den “hayırdan ziyade“ yurda memlekete karşı olan borcunu ödemek ve askeriyeye yardım etmek” olmalı. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti” hizmet-i vatana memlekete karşı yerine getirilmiş bir dinin edası gibi telakkî olunmalıdır. Öyle zannediyorum ki bu fikir üzerine tesir eden cemiyet, bizde sırf “iyiliğe”, “insaniyete” dayanan diğer cemiyetlerden daha ziyade ehemmiyetli ve daha büyük yaralılıklar gösterir. Daha da ileri giderek diyorum ki: Bizde Hilâl-i Ahmer’in en mukaddes ve en sarsılmaz esası cemiyet olmalıdır.”
Bu güne kadar toplumun her yarasını saran Kızılay maalesef ehil olmayan ellerde toplumdan ve gerçeklerinden uzaklaşarak başka işlerle anılır olmuştur. Kızılayımızın toplumuza dönmesini zor günlerde tarihimizde olduğu gibi yara sarmasını özlemle bekliyoruz.
Bu vesileyle Çanakkale’de olduğu gibi, her zor durumda toplumumuzda yaralarımızı saran silahsız kuvvetlerimiz, gururumuz sağlık çalışanlarını saygıyla anıyorum.
18 Mart 2023
Ahmet Gürel
ADD GYK Üyesi