Çağlayan Adliyesi'ndeki terör saldırısına ilişkin yargılamalar başladı: Mahkemede arbede yaşandı avukatlar heyeti protesto etti

Çağlayan Adlyesi'ne yönelik gerçekleştirilen silahlı terör saldırısına ilişkin haklarında dava açılan ve dosyaları ayrı ayrı görülen sanıklar bugün hakim karşısına çıktı. İkisi avukat biri emekli hemşire olan sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Fahrettin Öztürk

Çağlayan'de bulunan İstanbul Adliyesi'ne yönelik, DHKP-C'li teröristler Pınar Birkoç ile Emrah Yayla'nın 6 Şubat'ta gerçekleştirdiği, 3'ü polis 6 kişinin yaralandığı ve Dilfiraz Karataş isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği silahlı terör saldırısına ilişkin 19 sanık hakkında açılan ve dosyaların ayrılmasına karar verilen davaların görülmesine başlandı. 

Mahkeme heyetinin, 19 sanık hakkında açılan davada sanıkların dosyalarını ayırdığını ve her sanığın dosyasını ayrı esas numarasına kaydettiği öğrenildi.

MAHKEME SALONUNDA ARBEDE YAŞANDI

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde peş peşe ve ayrı ayrı görülen duruşmalarda ilk olarak tutuklu sanıklardan avukat Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı hakim karşına çıktı. Salonun küçük olması gerekçesiyle bazı avukat ve izleyiciler salona alınmadı. Salona girmek isteyen avukatlar ile adliyenin özel güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı.

AVUKATLAR SALONU TERKETTİ

Arbede nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara vererek salondan ayrıldı. Arbedenin sona ermesi üzerine heyet yeniden duruşma salonuna geldi. Tutuklu sanık Vangölü Kozağaçlı, uzun yıllardır avukatlık yaptığını ve çok sayıda duruşmaya girdiğini söyleyerek, avukatların salona alınmamasının yanlış olduğunu ve bu nedenle savunma yapmayacağını söyledi. Vangölü Kozağaçlı'nın avukatı, mahkemeye geçici olarak başkanlık yapan üye hakime, daha önce duruşmaya çok sayıda avukatın katılacağını, bu nedenle büyük bir duruşma salonu tahsis etmeleri yönünde talepte bulunduklarını belirterek, diğer avukatlarla birlikte duruşma salonunu terk etti. 

DURUŞMA ERTELENDİ MAHKEMEYİ PROTESTO ETTİLER

Avukatların mahkemeden çıkması üzerine ara kararını açıklayan heyet, Vangölü Kozağaçlı'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 6 Aralık'a erteledi. Avukatlar ise slogan atarak mahkemeyi protesto etti.

"20 YILDIR SENDİKAL MÜCADELE VERİYORUM"

Mahkeme heyeti daha sonra iddianamede örgütün sağlık kabini sorumlusu olduğu iddia edilen emekli hemşire Meryem Özsöğüt’ün yargılamasına başladı. Özsöğüt, jandarma eşliğinde hazır edildiği mahkemedeki savunmasında 20 yıldır sendikal mücadele yürüttüğünü, Sağlık Emekçileri Sendikası'nda (SES) yönetilik dahil bir çok görev aldığını, yurttaşın eşit veücretsiz sağık hizmetine ulaşması için mücadele verdiğini anlatarak, hakkındaki iddiaları reddetti. Özsöğüt, hakkında sadece 4 tanık ifadesi bulunduğunu ve bu nedenle tutuklandığını söyleyerek, 3 tanığı tanımadığını birinin de gizli tanık olduğunu söyleyerek, hakkındaki tanık beyanlarının soyut olduğunu ve içlerinde suça yönelik ifadeler bulunmadığını söyleyerek tahliyesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, Meryem Özsöğüt'ün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 6 Aralık'a erteledi.

BAZI AVUKATLAR SALONA GİREMEDİ

İddianamede Halkın Hukuk Bürosu yöneticisi olduğu belirtilen tutuklu sanık avukat Seda Şaraldı'nın yargılamasına geçen mahkeme, duruşma salonuna sadece izleyici sandalyesi sayısı kadar avukat ile basın mensubunu salona aldı. Ayakta izleyici bulunmasına izin vermeyen heyet, sanık sandalyelerine çevik kuvvet polislerinin oturmasına izin verdi. Duruşmada İnsan Hakları Derneği ile İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi'nden de temsilci olarak avukatlar katıldı.

"KARAR VERME YETKİSİ VERİLMEDİYSE DOSYAYI NEDEN ALDINIZ"

Şaraldı, duruşma salonuna alınmayan çok sayıda avukat meslektaşının olduğunu belirterek, mahkemeden onları salona almasını istedi. Heyetin geçici başkanı ise duruşma düzeninin bu şekilde olduğunu söyledi. Şaraldı bunun üzerine, "Anayasa der ki 'yargılama aleni yapılır'. Bu, sansüre uğramış bir yargılama. Yargılama yapmaya niyetiniz var mı? Gizli tanığı neden hazır etmediniz o zaman. Bu davada bir avukat yargılanıyor. Bu duruşmayı neden aldınız. Bu biçimsel olarak bile bir yargılama değil. Madem size bizim tutukluluğumuz hakkında karar verme yetkisi verilmedi neden çıktınız buraya. Ben Sincan'dan duruşma günü almaya mı geldim. Dosya üzerinden de duruşma günü verebilirdiniz. Neden salonda iki sıra çevik kuvvet var. Ben savunma yapsam ne olacak ki. Eğer aleni bir duruşma düzenine geçeceksek tabi ki savunma yapacağım. Bu dosya sizin için önemli değil ama ben bu dosyadan 8 aydır tutukluyum bu dosya benim için çok önemli" diyerek tepki gösterdi.

"MAHKEMENİN YARGILAMA AMACI YOK"

Şaraldı'nın avukatı, mahkemede aleniyetin sağlanmadığını söyleyerek, mahkemenin bir yargılama amacının olmadığını düşündükleri için savunma yapmayacaklarını ifade etti. Avukatlar daha sonra alkışlarla mahkeme heyetini protesto ederek salonu terk etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, Seda Şaraldı'nın da tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmasını 11 Aralık'a erteledi.