Çağlayan Adliyesi'ndeki terör saldırısı eyleminde 19 kişiye dava açıldı: Saldırının 3 ay önce bilindiğinden bahsedilmedi

Çağlayan Adliyesi'ne yönelik düzenlenen terör saldırısına ilişkin 19 şüpheli hakkında 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Şüpheliler, 31 Ekim'de hakim karşısına çıkacak. Saldırının olaydan 3 ay önce resmi olarak ilgili birimlere iletildiği bilgisi, iddianamenin 'değerlendirme' bölümünde yer almadı.

Fahrettin Öztürk

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de DHKP-C'li teröristler Pınar Birkoç ile Emrah Yayla tarafından düzenlenen ve Dilfiraz Karataş isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırandı.

İddianamede aralarında öldürülen terörist Pınar Birkoç'un ablaları Necmiye Birkoç ile Nejla Birkoç'un yanısıra Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların da bulunduğu 19 kişi 'şüpheli' olarak yer aldı.

"MERKEZ KOMİTE" ÜYELERİ HALA FİRARİ

İddianamede, örgütün "merkez komite" olarak adlandırılan yapı tarafından yönetildiği, şüpheliler Zerrin Sarı, Fehriye Erdal, Seher Demir ve Musa Aşoğlu’nun örgütün sözde merkez ve genel komitesi içerisinde faaliyet yürüttükleri ve bu şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarıldığı anlatıldı. 

Savcılık, soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler üzerinden örgütün şemasını da sıraladı. Buna göre merkez komitesinde yer alan 4 şüphelinin yanı sıra, şüphelilerden Necmiye Birkoç’un örgütün mahalli alan yapılanması sorumlusu, Ayten Öztürk’ün Türkiye sorumlusu, Seda Şaraldı’nın Halkın Hukuk Bürosu yöneticisi, Seher Adıgüzel’in grup yorum sorumlusu, Meryem Özsöğüt’ün sağlık kabini sorumlusu, Ulaş İnci’nin ise gençlik sorumlusu olduğu öne sürüldü.

ÖRGÜTÜN "GÖZALTI TALİMAT" KİTAPÇIĞI

İddianamede örgütün üyelerine, "Gözaltına alındınız ne yapmalısınız?" isimli kitapçık dağıttığı, bu kitapçıkta ise gözaltına alınan örgüt üyelerinin nasıl bir tavır sergileyeceklerine dair talimatlar olduğu, bu talimatların açlık grevine gitme, tüm aşamalarda direnme ve imza atmama olduğu, şüphelilerin ise gözaltına alınmalarıyla beraber kıtapçıkta yer alan talimatları harfiyen uygulayarak örgütsel tavır sergiledikleri anlatıldı.

GÖZALTI SIRASINDA "ÖLÜMSÜZDÜR" SLOGANI

İddianamedeki değerlendirmede şüphelilerden bazılarının, evlerinden gözaltına alındıkları sırada, 'Pınar Birkoç ölümsüzdür, Emrah Yayla ölümsüzdür' şeklinde slogan attıkları, şüpheliler hakkında çok sayıda işlem kaydı bulunduğu, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak isteyen eski örgüt mensuplarının, bu şüpheliler hakkında ayrıntılı anlatımları olduğu belirtildi.

"ÖRGÜTTEN AYRILMASI İÇİN AĞABEYİMİZ ONU DÖVDÜ"

Etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç'un ablaları Necmiye Bikoç ile Nejla Birkoç, iddianamede yer alan ifadelerinde, kız kardeşlerinin örgüt ile birlikte olduğunu, örgütün ideolojisini taşıdığını ve örgütsel faaliyetlere katıldığını bilmediklerini, kendileriyle ilişkisini kestiğini, hatta ağabeylerinin, örgütten ayrılması için Pınar Birkoç'a darp uyguladığını iddia etti.

15'ER YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ

İddianamede, firari şüpheliler Zerrin Sarı, Seher Demir, Musa Aşoğlu, Fehriye Erdal ile şüpheliler Necmiye Birkoç, Nejla Birkoç, Ayten Öztürk, Diyar Ersoy, Elif Ersoy, Ercan Güneş, Gamze Eroğlu, Hakan İnci, Hasan Karapınar, Meryem Özsöğüt, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Oktay Kelebek, Seda Şaraldı, Seher Adıgüzel ve Ulaş İnci'nin, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan7.5'ar yıldan 15'er yıla kadar hapsi talep etti. Sanıklar, 31 Ekim'de İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

DEĞERLENDİRMEDE YER VERİLMEYEN AYRINTI

Öte yandan hazırlanan iddianamenin "değerlendirme" bölümünde önemli bir ayrıntının yer almaması dikkat çekti. 

Saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmanın başında gözaltına alınarak tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen şüphelilerin sevk yazısında, 30 Ekim 2023’te Mersin üzerinden kaçak olarak Türkiye’ye girmekteyken etkisiz hale getirilen DHKP-C’li 4 teröristin üzerinden İstanbul Adliyesi’ne ait fotoğraf ve uydu görüntülerinin ele geçirildiği, saldırıdan 3 ay önce ise örgüt mensupları tarafından adliye binasına yönelik eylem yapma potansiyel ve ihtimalinin bulunduğunun resmi olarak ilgili makamlara iletildiği ortaya çıkmıştı. Ancak bu ayrıntı, hazırlanan iddianamenin "değerlendirme" bölümünde yer almadı.