Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü: Okula gidemiyor, çocuk yaşta evlendiriliyorlar
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nde eşitsizliklerin odağında yine kız çocukları yer alıyor. Kız çocukları eğitimden sağlığa bir çok kademedeki haklardan mahrum kalıyor.
Sena TufanBirleşmiş Milletler’in (BM) 2011 yılında kız çocuklarının cinsiyetlerinden dolayı maruz kaldıkları eşitsizliklere dikkat çekmek için her yıl 11 Ekim, Dünya Kız Çocukları Günü olarak ilan edildi. Bugün her ne kadar eşitsizliklere dikkat çekilmek için kutlanıyor olsa da kız çocuklarının maruz kaldığı sorunlar çözülemiyor.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 örgün eğitim istatistiklerine göre liseye kadar olan kademelerde toplam 17 milyon 270 bin öğrenci eğitim görüyor. Bu öğrencilerin 8 milyon 953 bini erkek, 8 milyon 317 bini ise kız.
Öte yandan kız çocuklarının sayısı erkeklere göre ilkokulda 160 bin, ortaokulda 101 bin, lisede de 374 bin daha az. Yine MEB’in okullaşma verilerine göre, toplamda 866 bin kız çocuğu okuldan uzakta. Açıköğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270.
TEMEL HAKLARDAN YOKSUNLAR
Çocuk yaşta evliliklerin de ilk mağduru kız çocukları oluyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) 1993-2018 yıllarını kapsayan araştırmasına göre, her yıl 12 milyon kız çocuğu çocuk yaşta evlendirilerek eğitim, sağlık ve istihdam başta olmak üzere pek çok temel haktan yararlanamıyor.
Türkiye’de de 18-45 yaş arasındaki her 5 kadından 1’i çocuk yaşta evlendi.
‘ÇOCUK HAKLARI YETERİNCE KONUŞULMUYOR’
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Nilda Baltalı, Türkiye’de çocuk haklarının yeterince gündemde tutulmadığını söyledi. Baltalı, çocuk haklarını güvence altına alan sözleşmelerin tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi hedef haline getirildiğini de ekledi.
Baltalı, “Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı 2019 yılına ait adli istatistiklere göre Türkiye’de 'cinsel dokunulmazlığa karşı suç' kapsamında 49 bin 57 dava açıldı. Bunların 22 bin 689'u, yani yarıya yakını çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarıydı” dedi.
‘YARGI SEFERBER OLMALI’
Baltalı, çocuk haklarını korumak için yargının tüm unsurlarıyla çalışması gerektiğini söyledi. Baltalı şöyle konuştu:
"Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde umut edildiği gibi çocukları edilgen varlıklar olarak değil, hukuk özneleri olarak kabul etmeliyiz. Maalesef istediğiniz kadar sözleşme hazırlayın, çocuk istismarı, çocuk işçiliği, korunmaya ihtiyacı olan çocuklar, suça sürüklenmiş, özgürlükten yoksun bırakılmış çocuklar gibi alanlarda yaşanılan hak ihlalleri tam olarak ortadan kaldırılamaz. Sistemi baştan aşağı değiştirmeliyiz. Beyza Doğan ve Sıla Şentürk cinayetlerini de dernek olarak üstlendiğimizde 15-16 yaşlarındaki kız çocuklarının evlendirilme tehlikesini gören devlet kurumlarının asla müdahale etmediklerini ve seyirci kaldıklarını gördük. Bu çocuklar sağlıklı bireyler olarak yetiştirilebilirdi fakat biz şu anda istismar edilmelerine ve öldürülmelerine seyirci kalan tüm devlet yetkililerinin yargılanmaları için mücadele ediyoruz. Kız çocuklarının bu yoz ve zalim sistemde yetişmelerine, kendilerini var etmelerine izin verilmediğini düşünüyorum. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız."