Beko: İşçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi çalışmaz durumda

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Bartın faciası için Meclis’te kurulan komisyonda iktidara seslenerek, “Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi bana göre işlemez konumda... Bir araya gelip işçi sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili yasayı düzgün bir şekilde çıkaralım” dedi.

İZMİR / Cumhuriyet

TBMM Bartın Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğünün hazırladığı ve Üçüncü Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Politika ve Strateji Toplantısı'na sunduğu ulusal işçi sağlığı iş güvenliği sistemi taslak metnini anımsattı.

“İŞ GÜVENLİĞİ SİSTEMİ İŞLEMEZ DURUMDADIR”

Sistemin  güçlü noktalarına karşın birçok zayıf noktasının olduğunu belirten CHP'li Beko, "6331 sayılı Yasa 2012 Haziranda çıktığında sistemin temel yetersizlikleri bulunmaktaydı: burada İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin gelişkenliğini biz maalesef göremiyoruz. Onunla birlikte, iş yeri hekimliği ve iş güvenliği hizmetlerinin yetersizliği, ortam ölçümlerinin zayıflığı, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinin yokluğu ya da zayıflığı, veri toplama, denetim ve yaptırımların istenilen mevzuat düzenlemelerinin yetersizliği. Bu gibi nedenlerle ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi işlemez durumdadır. Ayrıca meslek hastalıkları tanı sisteminin yokluğu ve meslek hastalıkları hastanelerinin neredeyse yok denecek kadar az olması. Bildiğim kadarıyla 81 ilden 3 ilde meslek hastalıkları hastanesi vardı, ben Bakana en son sorduğumda ekonomik anlamda yetersiz olduğunu, kadronun olmadığını, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlandığını söylemişti" sözlerini anımsattı. Beko, İstanbul gibi 15 milyon insanın yaşadığı bir kentte meslek hastalıkları hastanesinin olmaması kabul edilebilir değil” diye konuştu.

“SİSTEM İŞLEMEZ DURUMDA”

İzmir'de işçi sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili düzenledikleri sempozyumu anımsatan Beko, “İzmir’de meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, öğretim üyeleri, bakan, milletvekilleri ve konunun uzmanları ile birlikte düzenlenen sempozyumda bir meslek hastalıkları hastanesi kurulmasına karar verilmişti. Sonuçta, İzmir'de bir meslek hastalıkları hastanesinin açılmasına karar verildi ve Aliağa'ya şu an yüzde 70- 80 oranında meslek hastalıkları hastanesi gelmek üzere, bir an önce bitmesini de temenni ediyorum. Bu noktada emeği geçen herkese teşekkür ederim. Elbette 81 ilde de aynı şekilde bir meslek hastalıkları hastanesinin yapılması gereklidir. Ben bu konulara çok önem veren vekillerden biriyim. Bir de şunu görüyorum: ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi bana göre işlemez konumda. Ölümlü iş kazalarında Avrupa'da açık ara ilk sıradayız, dünyada ise 3'üncü sırada yer almaya devam ediyoruz. Biz neden dünyanın en kötü çalışma koşulları olan 10 ülkesi; Bangladeş, Belarus, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Myanmar, Filipinler, Esvatini ve Guatemala; arasında yer alıyoruz; neden ILO kriterlerine uygun bir yasal mevzuat oluşturmuyoruz” sorularını sordu.

“YASAYI DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE ÇIKARTALIM”

Daha önce Cenevre toplantılarına katıldığını anımsatan CHP'li Beko, bir İtalyan işverenin "Türkiye'deki işverenleri uyarın Türkiye'de bu kadar iş kazası, iş cinayeti olması doğru değil." sözlerini unutamadığını vurguladı.  Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatının istenilen bir şekilde işlemediğini belirten Beko, "buna bir çözüm bulmak lazım yani bir araya gelip işçi sağlığı, iş güvenliğiyle ilgili yumruklarımızı vuralım ve bu yasayı düzgün bir şekilde çıkaralım" çağrısında bulundu.

BAKAN YARDIMCISI ERTEM'E TEPKİ

Daha önceki komisyon toplantısında eski Vakıflar Genel Müdürlüğü yapan  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Adnan Ertem'i eleştiren Beko, "Geçen toplantıda, çalışma müfettişlerinin facia hakkında görüşlerine geldiği gün, neden o alanın asıl amiri ve uzmanı olmayan Bakan Yardımcısı Adnan Ertem onların başında hazır bulundu diye tabii ki soruyorum. Şimdi, Adnan Bey'i ben eskiden tanıyorum, Vakıflar Genel Müdürüydü benim bildiğim kadarıyla, yanlışsam düzeltebilirsiniz. Facia hakkında teknik mühendislik bilgisi olmadığını biliyorum, hatta Komisyonda facianın özüne girmemek için norm kadro konularını anlatmaya kalktı. Rehberlik ve Teftiş Heyeti doğrudan bakana bağlıyken, üstelik Adnan Ertem strateji alanından sorumluyken Komisyonda konuştu ve müfettişlerin konuşmasına izin vermedi, ve bir gürültü patırtı çıktı. Burada çok önemli, çok kutsal konuları konuşuyoruz yaptıklarımıza dikkat etmeliyiz" diye konuştu.