Başkentteki bazı hastanelerde ‘Randevuyu öne çekmek için para isteniyor’ iddiası: Bir yıl sonraya mamografi
Uzmanlar, “Parası olan aynı gün mamografi çektirirken, parası olmayan kanser riskine rağmen bir yıl bekliyor” tepkisini gösterdi.
Merve KılıçUzmanlar, 40 yaş ve üstü kadınların meme kanserinin erken teşhisinde kilit noktası olan “mamografi” çekimini yılda bir kez yaptırmalarını öneriyor. Ayrıca kişisel olarak şüphe duyuluyor ya da ailede meme kanseri öyküsü bulunuyorsa daha erken ve daha sık aralıklarda tarama yaptırılması gerekiyor. Ancak 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’na göre Kadınların yüzde 52’si hiç meme muayenesi yaptırmadığını, yüzde 66’sı ise hiç mamografi çektirmediğini ifade ediyor. Bir milyon kişiye düşen momografi cihazı sayısı ise 11,4. Bunun 4,9’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde, 5,6’sı özel sağlık kuruluşlarında, 0,9’u da üniversite hastanelerinde gerçekleşmiş durumda. Bir milyon kişiye düşen cihaz sayısı Avrupa’da ise Türkiye’nin 2 katı.
‘800 TL PARA İSTENİYOR’
Yurttaşlar, cihaz sayısı ve sağlık emekçisi yetersizliği nedeniyle mamografi randevusu bulamıyorlar. Ankara’daki kamu ve üniversite hastanelerinde mamografi için 1 yıl sonraya randevu veriliyor. Randevu sorunu, başka birçok önemli tetkik için de yaşanıyor. MR, bilgisayarlı tomografi, işitme testi, endoskopi ve kolonoskopi gibi tetkikler için de aylar sonraya randevu bulunabiliyor. Bazı üniversite hastanelerinde randevuların öne çekilmesi için 800 TL- bin TL arasında para istendiği iddia ediliyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İşyeri Temsilcisi Kubilay Yalçınkaya, “Yoksulluk ve açlık sınırının altında gelirle yaşayan yurttaş, her geçen gün ağırlaşan yaşam şartları nedeniyle daha fazla sağlık tesislerine başvururken; sağlık tesislerin ilk muayene dışında görüntülenme hizmetleri, işitme testleri gibi bir çok tanı işleminde de aylarca ya da yıllarca sıra bekliyor” dedi.
‘BİLİNÇLİ OLARAK ÖZELE BIRAKILMIŞ’
Yalçınkaya, “Bazı bölümler ise özellikle özel sektöre bırakılmış. Mamografi hizmetleri, bilinçli olarak özel sektöre bırakılmış bir alan. Oysa ki kanser taramaları, kamunun öncelikli hizmetlerinden biri” ifadelerini kullandı. Yurttaşların, Sağlık Bakanlığı hastanelerine yığılmasının bir nedenin de kamu üniversite hastanelerin yurttaşa kapanması olduğunu söyleyen Yalçınkaya, “Bu kurumlardan sadece parası olan hizmet alıyor. Üniversite hastanesinde görüntüleme hizmetlerinden randevu bulamazken, aynı hastanelerden paranız varsa tanı işlemlerini kısa sürede yaptırabiliyorsunuz. Parası olan aynı gün mamografi çektirirken, parası olmayan kanser riski ile 1 yıl bekliyor” diye konuştu. Yalçınkaya, “Ülkenin bir bölümü, özel sektörden ve üniversite hastanelerinden zamanında ve yeterli düzeyde yararlanırken, ülkenin bir bölümü kuyruklarda aylarca hatta bazı hizmetler için yıllarca bekleyebiliyor. Gelire göre değil, ihtiyaca göre sağlık hizmeti; ülkenin sağlık hizmetlerinden yaralanmada eşitsizliği giderecek politikalardır” değerlendirmesinde bulundu.