Barış Terkoğlu: Tarikat yapılanmaları cumhuriyete karşı
Yazarımız Barış Terkoğlu, Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi’nin gerçekleştirdiği panelde, "Tarikat yapılanmaları eşitliğe, yurttaşlığa, cumhuriyete karşı. Cumhuriyet devriminin kazanımlarını kaybedersek, her şeyi kaybederiz. Bu yüzden, bu işin tek bir çözümü var; emekçi karakterli bir cumhuriyeti yeniden yaratmak" dedi.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir'in Çiğli ilçesinde tarikat yapılanmalarına karşı kurulan Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi (ÇHTM), Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu'nda Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu ve ÇHTM Sözcüsü Av. Emel Diril'in katılımıyla "Türkiye'de Tarikat Gerçeği ve Laiklik Mücadelesi" başlıklı panel düzenledi.
DİRİL: LAİKLİK ÖZGÜRLÜK GÜVENCESİDİR
Güzeltepe Mahallesi'nde bitmek üzere olan bir inşaatın Süleymancılar tarikatına ait Kuran İlimlerine ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı'na verileceği iddiası üzerine mahalleliyle eylem yaparak inşaatın kapısına, “Bu yurt Çiğli halkı tarafından kapatılmıştır” yazılı bir mühür vuran ÇHTM'nin sözcüsü Av. Emel Diril, "2023 seçimleri sonrası oluşan meclis, cumhuriyet tarihinin en gerici, en sağcı meclisi. Bu meclis emekçi halkı, yoksulları, cumhuriyetçi birikimi temsil etmiyor," ifadelerini kullandı. Ardından, ÇHTM'nin Çiğli'de yürüttüğü laiklik mücadelesini özetleyen Diril, tarikatların eğitim alanında yoksul ve emekçi çocukları karanlığa mahkûm ettiğini belirterek, "Güzeltepe, Aladağ olmayacak!" sloganıyla yürüttükleri bu mücadelede, tarikatların devletin yetersiz kaldığı alanlarda nasıl güçlendiğine dikkat çekti. "Laiklik, yalnızca inanç özgürlüğünün değil, tüm özgürlüklerin güvencesidir," diyen Diril, laikliğin sınıfsal bir mücadele olduğunu ifade etti.
DEVLET NE YAPIYOR?"
"Cemaatler, tarikatlar uzun yıllardır eğitim alanında 'çalışıyor'; yurt, okul, dershane açıyor ve yoksulların, emekçilerin çocuklarını karanlığa mahkûm ederken, çocuklarını okutmak isteyen ailelerin de çaresizliğinden yararlanıyor. Devlet ne yapıyor?" diye sorarak devam eden Diril, "Eğitime yatırım yapmıyor, devlet yurdu yapmıyor. Buraları bilinçli bir şekilde tarikatlara, cemaatlere bırakıyor. Gördüğünüz gibi,buralarda da piyasacılık ve gericilik birbirini besliyor. Güzeltepe'de verdiğimiz mücadele aslında Sivas Katliamı'nı planlayan, besleyen, güçlendiren sermaye düzeni ile. Nasıl oluyor? Üniversite var, yurt yok, devlet yurdu yok. Konut sorunu tüm ülkenin sorunu iken üniversitenin olduğu yerlere cemaatlerin vakıfları kale gibi yurtlar inşa ediyor. Geçtiğimiz hafta Süleymancılar cemaatinin bahsettiğim yurdunda yangın çıktı. Bakın, bu çok trajik; bununla mücadele etmek, kavga etmek zorundayız. Yaptığımız yürüyüşte mahallelinin attığı slogan şuydu: ‘Güzeltepe, Aladağ olmayacak!’ Bu sembolik bir slogan değildi, bu toplumsal hafızayı yansıtıyor. Aladağ'da aynı tarikatın yurdunda 11 kız çocuğumuz yanarak öldü. Neden? Tarikatlara, denetimsizliğe, piyasacılığa, gericiliğe kurban gittiler. Ne acı ki aynı tarikat, Güzeltepe'de yurt açmak istiyor. Ve henüz işletilmeye başlanmayan bu yurt geçtiğimiz hafta yandı! Ya bu yangın çocuklarımız içerideyken olsaydı, kim hesap verecekti? Güzeltepe'de çocuklarımızı tehdit eden Süleymancılar yurdu, Milli Eğitim Bakanlığı ile Çiğli Belediyesi'nin ruhsatları ile açılıyor. 2020 yılında CHP'li Çiğli Belediyesi ne yazık ki ruhsatını vermiş. Biz buradan Çiğli halkı olarak bir çığlık atıyoruz, bu yanlıştan dönülmesini umuyoruz. Bu karanlık tabloya izin veremeyiz! Vermeyeceğiz! Bu toplantının çalışmasını yaparken bir arkadaşımız insanlara bildiriyi verirken, ‘Hava, su, güneş, laiklik’ diyordu. Çok anlamlı, öz bir cümle. Ben de sözlerimi böyle bitireyim: 'Hava,su, güneş, laiklik'" diye konuştu.
TERKOĞLU: CUMHURİYET HERKESE EĞİTİM HAKKI VERDİ
Diril'in ardından söz alan yazarımız Barış Terkoğlu da yıllar önce aynı salonda konuşma yaptığı sırada da Çiğli'deki cemaat yurdu meselesinin gündem olduğunu hatırlatarak, "Bu sadece Çiğli'ye karşı bir proje değildir, bu aynı zamanda cumhuriyete karşı bir projedir" ifadelerini kullandı. Cumhuriyetin bir eşitlik devrimi olduğunun altını çizen Terkoğlu, dünyanın bütün eşitsizliklerini çözmese de, şeklen bir eşitlik projesi olan cumhuriyetin, insanlar arasında eşitlik felsefesine dayanan yurttaşlık kavramının da temeli olduğuna dikkat çekti. Terkoğlu, "Peki, bunu neden hatırlatıyorum? Şu yüzden, eğer cumhuriyet olmasaydı eğitim herkesin hakkı olabilir miydi? Cumhuriyetten önce eğitim ancak ayrıcalıklı sınıfların hakkıydı, cumhuriyet ise herkese eğitim hakkı vermiştir" dedi.
"EMEKÇİ KARAKTERLİ BİR CUMHURİYET YARATMALIYIZ"
"Tarikat yapılanmaları eşitliğe, yurttaşlığa, cumhuriyete karşı" diye devam eden Terkoğlu, "İnsanları sömürmek için bir örtü. Bakın, o Süleymancıların yurtlarına gidin, hepsi de yoksul, işçi, asgari ücretle çalışan emekçilerin, sadece inandıkları için verdikleri paralarla inşa edilmiştir. Bu tarikat yapıları, biat etmiş yoksul insanlara kendi inançlarını bıçak gibi çevirip sokmak için üretilmişlerdir. Bursa'daki, Aladağ'daki, Konya'daki tarikatlardan insanlar nasıl çıktılar? Siz cemaat diye bir yapı kurarsanız, yani laik, sosyal, demokratik hukuk rejimini fiilen ortadan kaldırıp, Türkiye'yi tarikat devletine çevirip, yurttaşların hakkını da tarikatların dağıttığı lütfa dönüştürürseniz, insanlar iş bulmak için, aş bulmak için, tedavi olmak için bunların kapısına giderler. O yüzden, Türkiye'deki laik cumhuriyet rejiminin kendisini uygulatır hâle getirmesi, yurttaşların bu tarikatlara olan bağımlılıktan da kurtaracak. O yüzden bu cumhuriyet mücadelesi, tarikatlardan kurtulma mücadelesi, bir emekçi mücadelesidir, eşitlik mücadelesidir, bu insanları sömürüden kurtarma mücadelesidir. İşte ancak o zaman tarikatlardan kurtulabiliriz. Ama cumhuriyet devriminin kazanımlarını kaybedersek, her şeyi kaybederiz; çocuklarımızı ya sopayla bekleyen ya inançlarını sömürerek bekleyen ya işsizlikle terbiye ederek bekleyen ya sömürerek terbiye eden bir yapı olarak bu cemaat yurtları var olmaya devam eder. Bu yüzden, bu işin tek bir çözümü var: Emekçi karakterli bir cumhuriyeti yeniden yaratmak" ifadelerini kullandı.
Çiğlililerin yoğun ilgiyle katıldığı etkinlik, Terkoğlu'nun konuşmasının ardından soru cevap kısmıyla devam ettikten sonra ilçelerinde ve ülkelerinde laiklik mücadelesini sürdürme sözü vermesiyle sona erdi.