Balığı yok ettik: Deniz kirliliği, iklim değişikliği soframızı etkiledi, ağlar boş çekiliyor
Ekosistemdeki bozulma denizlerimizdeki balık stoklarını yıldan yıla azalttı. Uzmanlara göre deşarj edilen evsel ve endüstriyel atıklar denizlerde kirliliğe ve bazı balık türlerinin kaybolmasına yol açtı.
Rıfat KırcıBilimsel olmayan balıkçılık uygulamaları, iklim değişikliği ve kirlilik nedeniyle üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık stoku her geçen gün azalıyor. Özellikle hamsi, istavrit gibi sık tüketilen türlerin üretim miktarında sert düşüş yaşanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son verilerine göre 2002’de 373 bin ton hamsi üretimi yapılırken bu oran 2022’de 126 bin tona geriledi. İstavritte de üretim 26 bin tondan 14 bin tona geriledi. Ekmek arası yapılan uskumru ise Norveç’ten ithal ediliyor.
(Saadet Karakulak)
İstanbul Üniversitesi’nde Prof. Dr. Saadet Karakulak sularımızdaki azalmaya ilişkin “Balık stokunun azalmasında çok faktör var. Aşırı avcılık yapılıyor. Hâlâ avcılıkta kota sistemi yok. Denetim eksikliğinden dolayı kota uygulanmıyor. Bilimsel temelli balıkçıklık yapılmıyor. İklim değişikliğinin etkisini de çok görüyoruz. Balıklar güneyden kuzeye de gidiyor. Mercan balıkları bile Karadeniz’e göç etme eğilimi gösterdi. İstilacı türler geliyor. Bu türlerin sayısı artıyor balık stokunun azalmasına bu da etki ediyor. Deniz kirliliği ise hat safhada. Deniz kirliliği, özellikle oksijeni seven balıkların denizi terk etmesine yol açıyor. Orkinos, kılıç balığı artık yok. Balıkçılığımızda en önemli yeri tutan hamsinin miktarında da azalma var. Karadeniz ve Marmara ekosisteminde besin zincirinde kırılmalar var. Balıklar olumsuz etkileniyor. En etkili faktör kirlilik” değerlendirmesinde bulundu.
(Murat Kapıkıran)
‘DENİZLER KORUNMALI’
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran ise kirliliğe dikkat çekerek “Marmara Denizi’nin yaygın kirliliğine neden olan ve kontrolsüz olarak birçok noktadan deşarj edilen evsel ve endüstriyel atıkların deşarj noktalarının tespiti, kontrol ve denetimlerinin yapılması ve ileri arıtma yöntemlerinin kullanılması zorunlu hale getirilmelidir. Marmara Denizi ve diğer denizlerimizde deniz kirliliği, biyoçeşitlilik izleme, balık stoklarının takibi vb. çalışmalar, yıl içerisinde düzenli olarak yapılmalı, ilgili bakanlıkların ve belediyelerin bu çalışmalara kaynak aktarmaları sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.