Bakan’a tarım dersi
Başkan Soyer, “İzmir Tarımı ile kuraklık ve yoksullukla aynı anda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İZMİR / Cumhuriyet17. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na katılan Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ diyerek yola çıkan, tarıma ve üreticiye milyonlarca lira destek veren Başkan Tunç Soyer’i hedef aldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekleri görmezden gelen Pakdemirli, “Başkan, bir fikri varsa bizle paylaşsın, Yaptıkları işlerin ayak izi daha belirgin olmalı” diye konuştu. Pakdemirli, tarıma büyük kaynak ayırdıklarını ifade ederek “Belediyelerimiz de oy kitlesi için bir şeyler yapma gayreti içinde. Bu çalışmaların belediye bütçesinden yüksek maliyetlerle yapılmasını arzu ediyoruz. Ciddi işleri bizde alkışlarız. Biz bakanlık olarak bu çalışmalar ciddi kaynak ayırıyoruz. Belediyemizin de ekstra kaynak ayırması bizleri mutlu eder. Ancak burada yapılan işlerin ayak izlerinin daha belirgin olmasını arzu ediyoruz. Biz yapılan işlerde alkışlamasını biliriz ve başkanımızın yanında oluruz. Burada işin medyaya gösterdiğinden daha büyük ayak izleri olmasını arzu ederiz. Yapılacak bir şey varsa işin içinde olmayı biliriz” dedi.
SOYER: DESTEKLEYEREK DEĞİŞİM YAPTIK
Başkan Tunç Soyer ise, “Üreticiyi destekleyerek değişim yaptık. Bunu uygulamak için kamunun düzenleyici olması gerekir. Birincisi, hangi ürünün ve ne kadar süre ile ekileceğinin planlanması. İkincisi, kooperatiflerin ve birliklerinin desteklenmesi. Tarladan sofraya tüm satış zincirini yönetebilmeleri için üreticiye destek verilmesi. Türkiye’de iki konuda düzenleyici rol oynanırsa, tarım sektöründe sıkıntılar azalır” dedi.
ÜRETİCİ ZİNCİRİ KURULMALI
Fuarın açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Başka Bir Tarım Mümkün derken, tam olarak neyi değiştirdik ve değiştiriyoruz kısaca bunları paylaşmak istiyorum. Birincisi, atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını desteklemek. İkincisi, küçük üreticiyi desteklemek. Dünya nüfusunu atalık tohumlar ve küçük üreticinin besleyemeyeceği yönünde çok yaygın bir görüş olduğunu biliyorum. Bu nedenle, üstte bahsettiğim iki değişimin tam olarak neyi ifade ettiğinin farkındayım. Biz İzmir’de gördük ki atalık tohumlarla ve küçük üreticilerimizle şehirlerdeki nüfusu kolayca doyurabiliriz. Üstelik şimdikinden daha iyi, daha adil ve daha temiz bir gıda üretim zinciri kurabiliriz. Bu değişimi gerçekleştirmek için iki konuda kamunun düzenleyici olması gerekiyor; planlama ve örgütlenme. Yani nerede, hangi ürünün ve ne kadar süre ile ekileceğinin bilimsel olarak planlanması. Tarım teknolojilerinin doğru şekilde ve yerde kullanılması. İkinci olarak, küçük üretici kooperatiflerinin ve birliklerinin desteklenmesi. Tarladan sofraya tüm satış zincirini yönetebilmeleri için, küçük üreticiye destek verilmesi. Türkiye’de bu iki konuda düzenleyici rol oynanırsa, tarım sektörünün içine düştüğü sıkıntıların azalacağını düşünüyoruz” dedi.
Tarımdaki sıkıntıların çözülebileceğini ifade eden Soyer, “Bu toprakları bereketine kavuşturmak mümkün. Köylüyü göçe zorlayan yanlışları değiştirmek, dev şirketler karşısında alın terinin karşılığını alabileceği bir sistem inşa etmek mümkün. İklim krizi ve yanlış politikalarla azalan su kaynaklarımızı ve çoraklaşan topraklarımızı kurtarmak mümkün. Milyonlarca vatandaşımızın, sağlıklı, ucuz ve güvenilir gıdaya erişimini sağlamak mümkün. Tarımı, ülkemizin ekonomisine ve istihdama en büyük katkı sağlayan sektörlerden biri haline getirmek mümkün. Yaygınlaşan, kitleselleşen yoksulluğu bitirmek mümkün. Kısacası, ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ vizyonumuz ve altı ayaklı İzmir Tarımı stratejimiz işte bu ‘mümkün’ü ortaya koyuyor. İzmir Tarımı ile kuraklık ve yoksullukla aynı anda mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.